sweet chaos, yoonmin✔

11: ilgisi hoşuma gitmişti

Saçmaydı. Onunla aramdaki şeyin bitmesinden korkmam tamamen saçmalıktı. Ama yine de, sevgililik oyunumuza devam etmek istiyordum.

"Jimin beni dinlemiyor musun?" Yoongi'nin bağırışıyla yerimde sıçradığımda bakışlarım uyuşuk bir şekilde ona döndü. "Dinliyorum." dedim, halbuki neyden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yoktu.

Tek kaşını kaldırarak bana bakmaya başladığında oturduğu sandalyeden kalkarak yanıma geldi. Önümde açık olan kitabı kapatarak yatakta yanıma oturduğunda sessizce yaptıklarını izliyordum.

"Taehyung ve Jungkook hakkında konuşuyorum yarım saattir, kitap okumuyorsun diye anlatayım dedim ama ilgilenmiyorsun bile benimle." demesinin ardından üzülmüş gibi elini kalbine götürmüş ve yüzüne kırılmış bir ifade yerleştirmişti. Kaşlarım şahit olduğum anla birlikte şaşkınlıkla havaya kalktığında birkaç saniye karşımdaki kişinin gerçekten Yoongi olup olmadığını düşünmeye başlamıştım.

"Kafam başka yerdeydi, özür dilerim." kirpiklerimi kırpıştırarak yatak başlığına yaslandığımda Yoongi kısa bir süre bir şey demeden yüzüme bakmış, daha sonra da sırtını duvara dayamıştı.

"Keyfin yok gibi. Anlatmak ister misin?" Bana bakmadan konuştuğunda düşünmeye başladım. Keyfimin olmama sebebi oydu. Bir şey yapmamış olsa da, onun hakkında düşünmek keyfimi kaçırmıştı ve ben, bunu ona söyleyecek değildim.

"Vize haftası geldi ya, o yüzden. Bir de şu uygulama sınavı gerdi biraz beni." dememle duvara sabitlediği bakışları bana döndü. "O zaman kafanı dağıtacak şeyler yapalım." diyerek ayağa kalktığında neyden bahsettiğini merak ediyordum.

"Yoongi, bir şey yapmak zorunda değilsin. Hem boşver beni, önemli bir şeyim yok." Yatağının üzerinde duran telefonunu alarak bir şeyler yaparken benim dediklerimi yanıtsız bıraktı. Birkaç dakika sonra telefonunu yeniden yatağa bıraktı, bedenini bana çevirdi. Diş etlerini gösteren güzel bir gülümseme beliriverdi yüzünde. "Pizza sipariş verdim. Seninkinde mantar yok merak etme. Pizza gelene kadar dışarıdan içecek bir şeyler alırım, film falan izleriz."

Şu an olanlar bana o kadar garip geliyordu ki, ne tepki vereceğimi bilemiyordum. Onunla aramdaki şey yeterince garipken şimdi daha da garipleşiyordu ve hiçbir müdahalede bulunmadan ona uymalı mıydım, emin değildim.

"Sen izleyecek film bak, ben içecekleri alıp geliyorum." deyip ben tek kelime edemeden odadan çıktığında arkasından bakakaldım. Yoongi ile vakit geçirmek güzeldi. Sohbeti hoş biriydi ve dürüst olmak gerekirse, son zamanlarda onunla geçirdiğim anlar oldukça keyif vericiydi. Öte yandan, hala buna alışamamıştım. Olağanüstü bir durum yoktu ortada ama yine de, uzun bir süre nefret ettiğim biriyle bir anda bu durumda olmaya kolayca alışamıyordum işte.

Neredeyse beş dakika önce kapanan kapıya bakmayı bırakıp yataktan kalktım ve masaya ilerledim. Madem bir şeyler yapmak istiyordu, bunu bozacak değildim.

Sandalyede rahat bir şekilde oturup izleyebileceğimiz tarzda bir film aramaya başladım. Yoongi'nin hangi türleri izleyeceğini bilmediğimden film seçmek oldukça zor olmuştu benim için. O yüzden birden fazla film seçip bilgisayarı yatağın üzerine koyarak Yoongi'yi beklemeye başladım. Bu sırada da gelen mesajlara bakmıştım.

Sana ve Ryujin'e az önce olanları anlattığımda liseli kızlar gibi bizim için heyecanlanmış ve bana imalarda bulunmuşlardı. Bense bu imaları görmezden gelmiştim. Kızlar, Yoongi ile aramda olan ilişkiyi Taehyunglardan daha detaylı biliyordu. Onlardan daha rahat akıl isteyebileceğimi düşündüğüm için anlatmıştım fakat düşündüğüm gibi olmamıştı. Tek yaptıkları, her fırsatta benim Yoongi'ye aşık olduğumu söylemek ve onunla daha da yakınlaşmam gerektiğini belirten şeylerdi.