❦ Tutku Meyvesi | 19/1

En başından başla
                                    

"Tamam ağam."

Başını yastığa koyduktan sadece birkaç saniye sonra telefonunun sesiyle tekrar yüzünü komodine çevirdi. Telefon ekranında Nağme'nin ismini görünce bekletmeksizin yanıtladı aramayı. "Alo."

"Nasılsın diye merak etmiştim."

İstemsiz de olsa yüzü aydınlandı adamın. Ancak bu tavrını ses tonuna yansıtmama işini çok iyi beceriyordu. "İyiyim. Baban da gayet iyi."

"Haberim var, yardımcın arayıp haber verdi."

"Evet, seni habersiz bırakmamasını tembih etmiştim." Kısa bir duraksamadan sonra başka bir konuya dikkat çekti. "Ameliyat sonrası seninle kalacağım. Takdir edersin ki bu şekilde eve gidemem. Bir sürü soru sorulur ve ben de-"

Nağme ise "Bu sorularla uğraşmak istemiyorsun." diyerek tamamladı adamın sözünü. Artık onun hangi konuda ne tür bir tepki verebileceğini az çok tahmin edecek kadar çat pat tanıyordu. "Sorun değil. Ama karın..."

"İş için şehir dışında olduğumu söyledim. Sadece annem durumdan kısmen haberdar. Bazı detayları onunla da paylaşma gereksinimi duymadım."

"Peki, ne zaman çıkacağın belli mi?"

"Doktorla konuşup bugün çıkmak istediğimi belirteceğim. Bir sakınca görmezse akşam geleceğim."

"Erken değil mi? Yani... Ya burada bir sorun oluşursa? Ev şehir merkezine uzak, seni-"

"Merak etme, hiçbir şey olmaz."

Adamın sakin, soğuk ve donuk tavırları bazen korkutuyordu Nağme'yi. Bir insan kendi hayatı ile ilgili riskli konuları konuşurken bile bu kadar soğukkanlı olabilir miydi? Şüphedeydi doğrusu. Kendine karşı bile böylesine acımasız bir adam genç kıza veya bebeğine nasıl merhamet gösterebilirdi? Bilemiyordu. Ürkünç bir durumdu içinde bulunduğu. Acımasızca kurulmuş bir planın içerisine çekilmişti bu adam tarafından. Şimdi ise başına ne geleceğine dair en ufak bir fikri bile yoktu.

●●●

Kırk yılın başında yaptığı şirket ziyaretlerinden biri için kapıdan içeri girdi Canan Hanım. Saatine baktığında Aylin'in gelip gelmediğini merak ediyordu. Onunla ve Tuna ile konuşacağı önemli şeyler vardı. Çocuklarının sorunları varken huzurlu bir yaşam süremiyordu. Aylin'in evliliğinde süregelen sorunları, Tuna'nın saplantı derecesinde bağlandığı sevgilisinden ayrılması ve akabinde yaşanan her şey biraz yıpratmıştı kendisini. Bir anne olarak çocuklarının mutlu olmadığını bile bile hayatına devam edemezdi. Bir yerde müdahale etmek zorunda hissediyordu. Koridorda yürürken asistanlardan birinin herkesin toplantıya hazırlandığını öğrenmesi üzerine toplantı odasına yürüdü. Kapıyı aralayıp içeri girdiğinde devasa camın önünde arkası dönük bir kadın gördü. Usulca içeri girerken kendisine dönen kadının Sonia'dan başkası olmadığını anlayınca neye uğradığını şaşırdı. "Sen!" Geleceğinden haberi olsa da onunla böyle karşılaşmayı beklemiyordu. Karşısındaki kızın gözlerindeki delici bakışla etki altında kaldığını inkâr edemezdi. Zaten bu kız küçüklüğünden beri hep ürkütücü gelmiştir ona. Bakışlarıyla bile korkutabilecek gizli bir gücü vardı sanki. "Senin ne işin var burada?" Hiddetlendi. Ancak karşısındaki kadının rahatlığı ve sakinliği onu daha fazla delirtmeye yetiyordu da artıyordu bile.

"Ah, Canan Hanım. Nazik karşılamanızdan ötürü teşekkür ederim. Benim için buraya kadar zahmet etmişsiniz, doğrusu hoş buldum." Baştan aşağı kadını süzdüğünde aklındaki iğrenme duygusunu yüz ifadesine yansıtmama hususunda gayret gösterdi kadın. "Görüşmeyeli nasılsınız?"

"Soruma cevap ver! Senin ne işin var burada?" Bu kez tekrarladığı sorusunu tane tane sormuştu. Öfkesini dizginlemeye çalışan bir eda içerisindeydi ama başarabildiği söylenemezdi.

Tutku Meyvesi | Taşıyıcı Anne Serisi 1 ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin