• Thirty Five

9.9K 919 1.2K
                                    

35|Persephone'ye Ulaşmak Pt.2|

5 Yıl ÖnceYer Altı, Konsey Toplantısı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

5 Yıl Önce
Yer Altı, Konsey Toplantısı

Stultum est timere quod vitare non potes.

"Engellemeye gücünün yetmeyeceği şeyden korkmak aptalcadır."

Kendi kendine mırıldandı genç adam. Elinde büyük bir şarap bardağı tutuyordu ve içinde de yoğun kırmızı bir sıvı vardı.

Konseyin, çetelerin kurulması üstünden üç ay kadar geçtiği için denetleme yapması gerektiğinden buradaydı genç adam. Ellerinin her yanına ve beyaz gömleğine kan sıçramıştı. Başını umursamazca dikmiş, toplantı salonunun hemen yan duvarında ki bu yazıyı inceliyordu.

Bir an için, kendisiyle bağdaştırdı bu kelimeleri. Dudaklarından korkunç bir gülüşün firar etmesine de mani olamadı. Ne de zavallı bir yaşam sürmüştü Jeon Jungkook.. Hayatı hep bu şeye, buna dahil olmak için heba edilmişti. Bakıyordu da, kaybettiği insanlığına azıcık dahi değmemişti gördüğü işkenceler.

Bir kapı köpeği misali, üsttekiler ne emrederse onu yapıyordu. Öldür deyince öldürüyor, korkut deyince korkutuyor ve çal derse çalıyordu. Dahası, aralarındaki husumetin gözle görülmese de devasa bir boyutu olduğu Baem çetesine zarar vermiyordu.

Veremiyordu. Jungkook'a bunu yasaklamışlardı. Çünkü bir sokak kavgasında kaybettiği üyesinin ardından ortalığı leş çöplüğüne çevirmişti bu genç adam.

Yalan yok, çetelerin üstünde olan her makam Jeon Jungkook'tan son derece memnun olsa da, ondan bir o kadar da korkuyorlardı.

Bir karga, başka bir karganın gözünü oymaz deyişi ise piramitin en tepesinde oturan adamları rahatlatmak için yeterliydi.

Şimdi oldukça uzak bir ülkede, oturdukları yerden toplantıyı izliyorlardı onlar.

Jungkook, bir kez daha güldü. Bu iş zerre kadar hoşuma gitmiyordu. O emir alacak bir tip değildi, hele de giderek genişleyen çetesi bu boktan takım elbiseliler yüzünden uslu durmalıydı. Dişleri sinirinden gıcırdarken, elindeki ağır kafesle birlikte Jongin çıkageldi yanına.

Arkası dönük olduğundan, geniş sırtını ve ayaklarının dibindeki ölü adamı sakince inceledi. Ardından giderek ağırlaşan kafesi yere koydu ve derin bir nefesi dışarıya üfleyince Jungkook hemen ona döndü,

"Neden hamile bir yılanı burada taşımak zorundayım acaba? Ve yine kimi niye öldürdün sen? Bari bugün rahat dursaydın Jungkook."

Jongin'e doğru içten bir gülüş verip tamamen bedenini ona çevirdi. Fakat arkadaşı ona karşılık vermek için hazırlansa bile elindeki kadehi görünce gözleri kocaman açılmıştı. Jungkook onu umursamadan kafesin içindeki siyah yılanına baktı.

Devil May LoveWhere stories live. Discover now