• Seven

17.3K 1.7K 1.4K
                                    

7|Hasarlıyız Kontrol Altına Alın|

"Bıraktığın için teşekkür ederim Joon

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bıraktığın için teşekkür ederim Joon."

Kemerimi çözerken, kasılan ve parmaklarını bir o yana bir bu yana vuran Namjoon'a göz ucuyla baktım. Dizlerine bakıyor, çenesini kasarak iki yana hareket ettiriyordu. Uzunca bir zaman kayalıklarda oturmuş, daha doğrusu sarılmış ardından da biraz yürümüştük. Saat gece iki civarlarında eve gitmem gerektiği ve telefonumu da evde unutmam aklıma geldiğinde panikle Namjoon'a dönmüştüm. Başta o da panik yapsa da, ardından anlayışla gülümsemiş beni bırakmayı teklif etmişti. Bu saatte taksi bulmak imkansızdı, üşümüştüm. Teklifini geri çevirmedim. Şimdiyse inmeden önce ona teşekkür ediyor, şiş gözlerle gülümsemeye çalışıyordum,

"İyi geceler."

"İyi geceler Jimin.."

Başını kaldırmadan mırıldandı. Çok fazla oyalanmadan arabadan çıktım ve gitmesini izledim. Namjoon, dışarıya çizdiği imaj, saldığı namın aksine yumuşacık biriydi. Onunla gerçekten yakın olmak isterdim ama daha fazlası değil.. Sıkıntılı bir nefes verip hala ışıkları yanan evin bahçe kapısını açtım. Sanırım uyumamışlardı. Aklımda Seokjin'in sözleri yankılanınca yutkundum .Cidden son zamanlarda ne çok kırılır olmuştum. Yine de başımı iki yana salladım ve küçük merdivenleri inip, çiçekli bahçeyi geçerek kapının önüne yaklaştım.

Ancak kapı önünde gördüğüm, sigara içen bedenle adımlarım bir süre duraksadı ve sözleri yüzünden gözlerim tekrar yandı. Boğazımı temizleyip daldığı yerden bakışlarının bana çıkmasına sebep oldum. Jin ona doğum gününde hediye ettiğim şapkasında kulaklar olan hırkayı giymiş ve sigara içiyordu. O sigara içmezdi. Hatta nefret ederdi. Bu yüzden şaşırdım ama ses etmedim. Elinde ki bitmemiş beyaz çubuğu hızla yere attı. Oturduğu yerden rüzgar gibi hızlıca kalkıp önümde bitti. Bir süre ikimizde sadece birbirimize baktık. Ben sinirliydim, o üzgün.

Tek fark ben duyguları saklama konusunda bir ustaydım. O ise çoktan dudaklarını büzüp elleriyle oynamaya başladı,

"Sigara içtiğini bilmiyordum.."

Titrek bir nefes alıp, tek gözünden akan yaşı hızla sildi ve gülümseyerek omuz silkti. Pişman olduğunu hissediyordum. Ama kırıldığımı asla inkar etmeyecektim,

"İçmiyorum zaten. Ben sadece.. Seni merak ettim."

Kendini ağlamamak yada bana sarılmamak için kasıyordu. Aramızda asla uzun uzun kırgınlıklar sürmezdi. Hatta hiçbir zaman bu duruma düşmezdik. Ancak dördün içinde biri hata yapınca devamı geliyordu. Taehyung bizi mahvetmişti, beni mahvetmişti.. Yine de Jin'in pişman olduğunu bildiğim için dolu gözlerine bakarken bir baş onayı verdim ifadesizce. Oysa içimde çok büyük bir ağlamak vardı. Dizlerim üzerine kendimi bırakıp da yırtına yırtına ağlayasım vardı. Jin derin bir nefesle hıçkırığını bırakırken hızla kollarını etrafıma sarıp ağlamaya başladı. Vanilya kokusu içine sigara kokusu karışmıştı. Ancak hala kötü değildi,

Devil May LoveWhere stories live. Discover now