Yeni:20

2.5K 175 58
                                    

(+50 VOTE)

"ne ısrar ettin be karşim yarın çıkarız dışarı hırs yaptım bugün la casa de papel 'in 2.sezonunu bitireceğim hemde en heyecanlı yerinde gelip keyfimin içine ettin teşekkürler" diyip göz devirirken tekrar dizinin başlama düğmesine bastım.

Şimalin aklına ne düştü de dışarı çıkmakta bu kadar ısrarcı onuda anlamadım saat olmuş sekiz babam bok izin verirdi hem onu geçtim dışarıya ne gerek var mis gibi sıcacık evde otururuz dimi yaa

Şimal tam hırsızlar kaçarken düğmeye basınca ona en ölümcül bakışlarımı yolladım.
"turna ölümü gör bu yataktan kalkmazsan" demesiyle göz devirip yataktan kalktığımda yüzünde bir sevinç oluşurken geri yatmamlada aynı hız sevinç yok oldu... Sonuç olarak yataktan kalktım değil mi?

Ayy sen çok zekisin

Kes sesini iç ses
"turna tamam ben siktir olup gidşyom şimdi ama sen bir daha gelirken bana çikolatalı süt al karam al dersin, nah alırım" woah üvey abla bozuntusu un tehditi yetmedi birde sen mi ediyorsun be şimalim.
Ben yaa kos koca turna bunu yer mi, bu tehdite kanar mı?

Bal gibide kanar

Evet düşündüm de kanarım, tam kapının kuluna uzanmış hızla dur derken paşa paşa üstümü değiştirmek için gardolaba ilerledi. Ne olursa olsun böyle pijamalarla imajını bozamam.

             (turnanın giydikleri)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

             (turnanın giydikleri)

Giydiğim şeye aynadan sırıtarak baktım.
Bunu araslarda kaldığım zaman gözüme kestirmiştim tabiki vermedi piç ama ben çaktırmadan ödünç aldım.

Ödünç hırsızlığın kibarcası mı?

Ayyh ne alaka iç ses sadece ödünç hem nereden görecek bugün giyer yarın Bi bahaneyle yanına gidip geri bırakırım çok mu zor.

Bu ona göre tabiki tshirtti, bana elbise gibi olmuştu, ne olur ne olmaz diye altınada kısa şort giyip saçımı salık bırakıp taramadan öylece çıktım... Ahh bir dakika bir unsuru unuttum.
Arkamda ki şimalle durunca çarpışırken tam çığlık atıyordu ki sessizce elimi ağzına yerleştirip hemen odaya geri çektim.

"noluyo vaz mı geçtin" diyen şimale göz devirirken sessizce "babam" dememle onunda yüzü buruştu "asla izin vermez bu saatte o Yusuf olayından sonra" diye mırıldanırken şimalin gözü cama kaydı.. Ahh yinemi bir camdan iniş?

"y.. Yok olmaz" derken şimal en piç gülümsemesini bana yollayarak olur der gibi kafa sallarken zaten Bi anda camdan aşağı bakarken bulmuştum kendimi.
"yav ne meraklı çıktın dışarıya ben ne masum masum dizi izliyordum" diye çatık kaşlarla şimale söylenip kapıdan annemlere bizi rahatsız etmemeleri i sizi duymayacağız zaten kulaklık takıyoruz diyerek kapıyı kilitleyip şimalle çak beşlik yaptık
"ulan ne çakalsun" biz ona hızlı zeka diyelim tatlım.
Sadece saçımı savururken dolabımdaki ayakkıbılarımdan birini şimalin ayağına verip camdan inmeye başladım.

Tamamen indiğimde tırsa tırsa inen şimale gülerek baktım.
Tamamını inince öyle bir nefes verdi ki anlatamam... Neyse anlstmıcamda acil uçmamız lazım burdan.
"hadi hemen gidelim bu sokaktan"
Diyip onu çekiştirirken bir iki ara sokak sonu şimal beni durdurup" gel şuradaki mevsim parka gidelim"ohh sonunda ondan güzel bir söz, park dedin mi benim için akar sular durur

"hah bana bunlarla gel yapraam" dememle tahminen dediğim şeye yüzünü buruştururken bileğinden çeke çeke koşar hız parka adımladım.
Parkın oradaki bir salıncağa oturmamla şimalde yanımda yer alırken bir anda önümde beliren sarı çiçeklere şaşkınlıkla baktım.
Ardından aras çıkmıştı, vay şerefsiz şimal demek bana oyun etmişti nasıl anlamadı benim bu eşsiz beynim bu planı.

Tam salıncaktan kalktım ilerliyordum ki aras bileğime yapışırken göz devirerek ona baktım "kızım sana o kadar çiçekte aldım odunluk yapma" derken göz devirip elindeki çiçeği elime alarak "hadi yaa...napıyım çiçeği yeniyomu?" diyip sertçe yere fırlatırken arasta bileğimi serbest bırakmıştı.

Ben öylece giderken parkın ucunda istemsizce durdum.
Ayıp mı ettim ya.?

Fazlasıyla

Off Bi anlık öfke işte salak turna, sonuç olarak o bu kadar hazırlamış ne diye bozuyorsam

Çiçek alt taragı

AA iç ses ikizler burcumusun bu ne döneklik canım, diyip aynı şekil ellerini sallayarak şimalde bişey diyip ilerlemeye başlayan arasın yanına koşup o anlık refleksle elini tutarken aras şaşkınca bana döndü.

"özür dilerim" diye mırıldanırken aras yüzünü buruşturarak "ne, duyamadım" al işte şimdide hıncını çıkarıyor. Tekrar özür dilerken bir yandanda tutuşan ellerimizi iki yana sallıyordum.

Aras elimize bakarken "öp barışalım" demesiyle arkadan şimalin gülüşü duyulurken kızaran yüzümle beraber elimi çekerek "saçmalama" diyip salıncağa oturdum.
Aras bir anda elime çikolatalı süt uzatınca sevinçle hemen kapıp içmeye başladım.

Tabi o ara aradın bakışları bir değişmişti.
Beni baştan aşağı süzerken "yeni.. Bu üst senin mi?" derkenki onun iması ve benim yüzümün aynı şekil düşmesini size anlatamam.
Unuttum ben onu şimdi naapcam? Hadi benim zeki aslan yüreği yemiş beynim hadi Bi şeyler bul.
Aha!..

Masum yüz ifademle arasa bakıp "ee babam o kadar kızdı, sonra baktı moralim bozuk hediye olarak bunu şey yaptı" diyip otuz bir diş sırıttım. Arkadan bir dişim lanet olsun ki ağrıdan dolayı çekilmişti.

Aras inanmamış gibi bakarken bir anda şimal atıldı cümleye "AA evet ben hatta senin beğendiğini bildiğimden babana önermiştim" ohh benim yiğidim konuş bee seni bu günler için yanımda tuttum.
Şimalle alttan çak beşlik atarken aras arkama geçip beni sallamaya başladı buradan da anlaşılıyor ki artık bana inanmıştı.

**************

Yaklaşık yarım saattir aras beni kahkalar içinde sallarken o an anladım ki hayat bana çok güzel bir şekilde bahşedilmiş bunun değerini bilmem gerek.

Ne ara düşündün

İki dakika önce düşündüm iç ses ni beni bozma, salıncakta zaten yavaşladı.
Gülerek "biraz daha hızlı salla aras, uçur beni aya" diyip tam karşımdaki aya gülümseyerek baktım.
Arkadan ne bir ses nede bir hareket gelmezken istemsizce yüzüm düşmüştü.

Daha yeniki üçlünün kahkahalarından sadece ölüm sessizliği kalmış buradan bile aradaki gerginliği hissedebiliyordum.
Şimal arkayı bana gösterirken salıncak tamamen durduğunda arkama baktım.
Lanet olsun, bu çocuğun derdi ne?

Diz çökmüş bir aras onu tutan iki erkek ve yanındaki yine bizim mahallenin gençlerinden erdem ve Yusuf sırıtarak bize bakıyordu.

YENİWhere stories live. Discover now