8.Bölüm ~ Video

1.7K 152 43
                                    

Multimedya : Alin (Dilem) Çetin

Keyifli okumalar...


Şirketteki odamda otururken Çınar'ın dışarıdan gelen ve yüksek çıkan sesini duydum. Yutkunup korkuyla kapıya bakmaya başladım. Ancak açılmamıştı. İki hafta önce yaptıklarımdan sonra diken üstündeydim. Her an sanki her şeyi öğrenip beni suçlayacaklarmış gibi hissediyordum. Evet zaten suçluydum ama babam ve Çınar öğrendikten sonra olacakları tahmin dahi edemiyordum.

Barlas Karahan ne yaptıysa erkenden yapılacak olan teklif iptal olmuştu. Ardından bir hafta sonra yapılacak kapalı teklifte de bizden daha fazla miktar ödeyerek o yeri almıştı. Açıkçası buna mutlu olmuştum. Her ne kadar kimse bilmese de babama karşı yaptığım bu hareket beni mutlu etmişti. Babama gösterdiğim kaçma tepkilerimden sonra vermiş olduğum en büyük ve onu zarara uğratacağım tepki buydu. O gün duyduklarımdan sonra yapmış olduğumla bir nebze de olsa rahatlamıştım.

Bizimkiler yeri alamadıkları gibi şirket de zarara uğramıştı. Bu nedenle bir haftadır aşırı gergin ve sinirlilerdi. Bende ilk başlarda mutlu da olsam şimdi doğal olarak diken üstündeydim. Ama yine de yaptığım için hiç pişman olmamıştım.

Kapım çalındığında yerimde sıçradım.

"Gel." İçeri Beyza girince dikkatlice ona baktım.

"Alin Hanım, bu size gelmiş." Elinde tuttuğu zarfa bakıp kaşlarımı çattım.

"Kimden?"

"Bilmiyorum efendim. Hiçbir şey yazmıyor. Getiren kurye de isim vermedi." Zarfı elinden aldım. Hiçbir şey demeden odadan çıkmıştı.

Zarfı elime alıp açtım. İçinde bir flash bellek vardı. Elime alıp bilgisayara taktım. İçinde sadece bir video vardı. Videoyu açtığımda ise bir kamera görüntüsü gördüm. Kameranın görüş açısına ben ve ardından Çağrı geldiğinde videoyu durdurdum. Bu videoyu kim göndermişti? Telefonumu alıp Çağrı'yı aradım.

"Efendim Dilem?"

"Çağrı sana bir şey sormam gerekiyor."

"Tabi sor."

"Biri senden kamera görüntüsü istedi mi?"

"Ne alaka? Neden sordun?"

"İstedi mi istemedi mi?"

"İstedi ama tabi ki vermedim. Neden durup dururken vereyim ki? İzletmedim bile."

"Nasıl ya?" O zaman bu görüntü nasıl gelmişti bana.

"Dilem ne oluyor, gerçekten endişeleniyorum?"

"Bir şey olmuyor. Peki kimin geldiğini biliyor musun?"

"Tanımıyorum. İsminin Eren olduğunu söylemişti." Eren diye birini tanımıyordum. Kimdi bu görüntüleri isteyen?

"Kamera görüntüsünü vermediğine emin misin?"

"Dedim ya göstermedim bile! Hemen anlatıyorsun ne olduğunu!"

"Tamam sonra anlatırım. Şimdi işim var. Görüşürüz." deyip kapattım. Görüntüyü Çağrı vermediyse nasıl bulmuşlardı bunu?

Videoyu oynatıp izlemeye devam ettim. Video bittiğinde kaşlarımı çattım. Video ben Çağrı'nın odasına girdiğimde bitmişti. Başka bir şey yoktu. Neydi şimdi bu?

Derin nefes alıp vererek sakinleşmeye çalıştım. Çok korkmuştum ama aslında korkacak bir şey de yoktu. Çünkü bu hiçbir şeyi kanıtlamazdı. Tek sıkıntı bunu babam öğrenirse Çağrı'nın başı biraz derde girebilir ve ben tek arkadaşımı kaybedebilirdim.

DİLEMWhere stories live. Discover now