20.Bölüm ~ Kimlik

1.1K 52 12
                                    

Multimedya: Dilem & Barlas

Keyifli okumalar...


"Dilem!" duyduğum ismimle irkildim. Uzun süredir baktığım denizden bakışlarımı çekip karşımdaki sandalyeye oturan Çağrı'ya baktım.

"İyi misin? Sana sesleniyorum ama duymuyorsun."

"Dalmışım Çağrı kusura bakma."

"Hayırdır bir sorun mu var?" Başımı iki yana salladım.

"Hayır, bir sorun yok. İyiyim."

"Hiç öyle gözükmüyorsun ama güzelim. Bugünkü görüşmede bir sıkıntı mı çıktı? Yavuz Kaya bir şey mi dedi? Anlatabilirsin bana."

"Bir sıkıntı çıkmadı ya. Hem ne sıkıntı çıkabilir ki? Sadece yaşadıklarımı düşünüyordum." dedim bakışlarımı tekrar denize çevirirken.

"Düşünme bu kadar deli olursun deli." Bakışlarımı tekrar Çağrı'ya çevirip dediklerine güldüm. Ruh halimi bir anda değiştirebiliyordu.

"Merak etme Çağrı. Delilikte senin eline su dökemem." Aynı tavırla ona karşılık verdiğimde önce gülümsedi ardından gülümsemesini kesip gözlerini kıstı.

"Aaa! Üstüme iyilik sağlık. Ne deliliğimi gördün kız?" Çağrı bir elini göğsüne koymuş alınmış gibi yaparak bana bakıyordu. Bu hali çok komikti. Ufak bir kahkaha attım.

"Ha şöyle be güzelim. Gül gül. Neyse. Bir şeyler içer misin?"

"Eğer parasını ödeyeceksem neden olmasın?"

"Ne parası kızım? Senin paran burada geçmez!" Bu sefer de kaşlarını çatarak bakıyordu bana. Ruh hali çok çabuk değişiyordu doğrusu.

"Ama Çağrı hiçbir zaman para almıyorsun benden. Böyle olmaz. İflas edersin bak."

"İki limonata, üç kahveye iflas ediyorsam ohoo. Para mara yok unut bunu." Hala kaşları çatık bir şekilde yüzümü inceliyordu.

"Buraya yazı astırdım ben."

"Ne diye?"

"Çağrı Yaman'ın arkadaşı olan Dilem Hanım'dan kimse para almayacak. Para alan çalışan işten çıkarılacaktır. Dilem Hanım'ın yavuklusu Barlas Bey'den para alabilirsiniz. Tüm çalışanlara duyurulur." Gözlerimi büyüterek ona baktım.

"Şaka yapıyorsun değil mi?"

"Yoo." Başını iki yana sallayıp umursamazca bana baktı.

"Cidden dedin mi? Hem niye benden almayıp Barlas'tan alıyorsun? Barlas benim paramı ödemek zorunda mı?"

"Barlas'tan senin paranı alan kim kızım? Onun yediği içtiği şeylerin parasını alacağım. Koskoca şirkette çalışıyor. Biz zahmet ödesin hesabını. Ben senden almıyorum. Senin yediklerini o öderse yine almıyorum. Yani senin yediklerini yok sayıyoruz. Zaten kuş kadar yiyorsun."

"Ama böyle olmaz Çağrı."

"Ama bak oldu bile." Hala umursamaz bir şekilde bakıyordu.

"Bende başka kafeye giderim o zaman."

"Tehdit demek. Öyle olsun." Hışımla yerinden kalkıp kafenin çıkışına ilerlediğinde arkasından şaşkınlıkla bakakaldım. Buna alınmış olamazdı değil mi? Şaka yapmıştım sadece.

Hızla oturduğum yerden kalkıp yan sandalyeden çantamı aldım ve kafenin çıkışına ilerledim. Kapıdan çıkar çıkmaz etrafıma bakındığımda Çağrı'yı görememiştim. Oflayarak omuzlarımı düşürdüğümde arkamdan gelen kahkaha ile hızla arkama döndüm. Çağrı kafenin kapısının yanında sırtını duvara yaslamış, kollarını da göğsüne kavuşturmuş gülüyordu. Kaşlarımı çatarak yanına gittim.

DİLEMWhere stories live. Discover now