21.Bölüm ~ Gerçekler

1.2K 54 20
                                    

Multimedya: Dilem & Barlas

Keyifli okumalar...


Barlas'ın masasının önündeki boş koltuklardan birine oturdum. Barlas bana kısa bir bakış atıp yerine geçti. Önündeki dosyayı açtığında bende bugün duyduklarımı düşünmeye başladım.


*Birkaç saat önce*

"Alin de bu işin içinde." Bu cümle kafamın içinde yankılanıyordu. Abla bildiğim insanın yaptıklarını öğrenmek istiyor muydum bilmiyordum.

Hızla lavabodan çıkıp yerime oturdum. Karşımdaki kadın keyifli bir ifade ile sipariş ettiklerini yiyordu. Kaşlarımı çattım.

"Anlat!"

"Alin seni hiçbir zaman istememişti. Sen geldiğinde 6 yaşındaydı. Seni kabul etmedi. Küçükken sana zarar verdiği de oluyordu. Ama tabi tanımadığım biri için kendi kızıma kızacak halim yoktu. Açıkçası hiçbir zaman umurumda olmadın. Aynı şekilde babanın da umurunda değildin." Nermin Çetin'in dedikleriyle dikkatlice ona baktım. O ise alayla bana bakıyordu.

"Ağır geldiyse devam etmeyeyim." deyip güldü. Dişlerimi sıktım.

"Devam et." Derin bir nefes alıp verdi.

"Dediğim gibi Alin sana zarar veriyordu. Biz de bir şey yapmıyorduk. Birkaç sefer merdivenden yuvarlandın. Hatta belindeki iz Alin'in seni kırılan camların üstüne itmesiyle oldu. Bir ara seni küvette boğmaya çalışırken gördüm. O zaman sen 4 yaşındaydın. Alin senin başından tutup küvetteki suya sokmuş. Onu görünce engelledim. Ama yanlış anlama sakın. Senin için değil. Kızımın katil olmasını istemediğim için. Tabi bir de bu miras meselesi vardı. Parayı alabilmemiz için yaşaman gerekiyordu. Yaşadın da. Paramızı almamıza çok az kalmışken senin iğrenç arkadaşların her şeyi mahvettiler."

Duyduklarımla yutkundum. Dilim damağım kurumuştu. Karşımdakiler insan mıydı? Bunca yıl aile bildiğim bu kişilerin yaptıkları insanlık dışıydı. Anlatılan şeyler kanımı dondurmuştu. Bir de karşıma geçmiş pişkin pişkin yaptıklarını anlatıyordu. Birinden nefret etsen bile bu yapılmazdı. Net hatırlayamadığım çocukluğum işkencelerle geçmişti resmen.

"Alin liseye geçtiğinde baban bir gün onunla konuştu. Miras meselesini söyledi. Zengin olacağımızı o yüzden sana seni öldürecek kadar zarar vermemesini söyledi. Alin konuşmanın ardından odasına kapandı. Bir hafta sana hiç bulaşmadı. Biz bile yüzünü zor gördük. Bir haftanın sonunda bu plan ile karşımıza geldi. O zamandan sonra sana iyi davrandı. Bizim davranışlarımız hiç değişmedi ama o sanki gerçek kardeşiymiş gibi davranıyordu. Sen de artık bir şeylerin bilincinde olduğun için o zamanları hatırlıyorsundur." Konuşmasına ara verip önündeki kahveden yudumladı ve devam etti.

"O kaza da onun planıydı. Biz ona seni ölü olarak göstermemizi kendisini dilem yerine geçmesi gerektiğini söylesek de kabul etmedi. DNA testinin yapılabilieceğini söyledi. Biz de onun planına karşı çıkmadı. O kaza planlıydı..."

"Alin..." Ablam dediğim kişinin adını andığımda duraksadım. Derin bir nefes alıp verdim.

"Alin yaşıyor mu?" Nermin Çetin kahkaha ile gülmeye başladı.

"Tabiki. Senin için ölecek değildi ya." Derin bir nefes alıp verdim. Bunlar gerçek olmazdı değil mi? Bu zamana kadar yaşadıklarım ablam dediğim kişinin pis bir oyunu olamazdı. Ben o öldü diye kaç kez ağlamıştım. Kaç defa gözyaşı dökmüştüm arkasından. Bu olamazdı. Öğrendiklerim çok ağırdı. Ben bu yaşadıklarımı hak edecek ne yapmış olabilirdim? Bir insan ne yaparsa yapsın bunları hak etmezdi. Bende hak etmemiştim. O benim ablamdı. Her zaman yanımda durmuştu. Bana destek olmuştu. Babama ve annem bildiğim Nermin Çetin'e karşı beni koruyup kollamıştı. Ancak şimdi öğreniyordum ki bunların hepsi birer oyundan ibaretti.

DİLEMWhere stories live. Discover now