24.Bölüm ~ Yüzleşme

992 61 8
                                    

Multimedya: Dilem & Barlas

Keyifli okumalar...


Karşımdaki beyaz binada göz gezdirdim. Yaklaşık 15 dakikadır binanın önünde bekliyordum. İçeri girmeye cesaretim yoktu. Kesin kararla buraya kadar gelmiştim. Ancak şu an büyük bir çelişki içerisindeydim.

Karşımdaki bina bir hastaneydi. Oldukça lüks görünümünün yanında başarılı bir hastaneydi. En azından Eren'in araştırmasına göre öyleydi. Şimdi o odaların birinde Alin yatıyordu. İçerideki hastalardan biri de Alin'di. Altı yıldır ölü bildiğim ablam bu hastanedeydi. Onunla yüzleşmeye hazır değildim. Bu yüzdendir ki geldiğimden beri sadece hastaneye bakıyordum.

Bakışlarım bir pencereye takıldı. Tanıdık gelen sima ile yutkundum. Babamla göz göze geldim. Yüzünde bir tebessüm oluştu. Bu tebessümün beni gördüğünden değil Alin'e yardım edeceğimden kaynaklı olduğunu biliyordum. Yüzüm acıyla kasıldı. Hala nasıl olur da ondan baba sevgisi görmek istediğimi bilmiyordum.

Hastanede kapısına baktım. Yüzleşmeye hazır değildim ama bunu yapmak zorundaydım. Arkamda hissettiğim bedenle rahatladım. Barlas'tı bu bedenin sahibi. En büyük destekçim. O olmasaydı şu an burada olmazdım.

Yavaşça arkamı döndüm ve Barlas'ın yüzüne baktım. Ben yanındayım diyormuş gibi gözlerini kapatıp açtı. Derin bir nefes alıp verdim.

"Girelim mi?" Ağzımdan zorlukla çıkan kelimeyle Barlas yüzümü inceledi.

"Dilem.." dedi fısıltıyla. Biliyordum buraya gelmemi hiç istemiyordu. Üzüleceğimi düşünüyordu. Evet belki üzülecektim ancak Alin'e sormam lazımdı. Bana neden bunları yaptıklarını sormam lazımdı.

Barlas ben cevap vermeyince derin bir nefes alıp verdi.

"Girelim." dedi ve elimden tuttu. Birlikte hastaneye ilerledik. Kapıdan içeri girdik. Eren Alin'in kaldığı odaya kadar araştırdığından danışmaya uğramadan asansöre bindik.

Barlas dördüncü kata basıp bana bakmaya başladı.

"İyi olacak mısın Dilem'im?" Ona baktım. Ardından tebessüm ettim.

"Evet. Bu defa son. Daha sonra kendi hayatıma bakacağım." Barlas dediklerine gülümsedi. Ardından aklına bir şey gelmiş olacak ki kaşlarını çattı.

"Evlenme teklifimi kabul etseydin hayatımıza birlikte bakardık." dedikleriyle ağzımdan ufak bir kıkırtı kaçtı. İki gün önce uyuma numarası yaparak deli ettiğim zamandan beri bunu ima edip duruyordu. Açık açık tekrar sormadığından bende bir şey dememiştim. Bu yüzden hala evlenmek istemediğimi sanıyordu.

"Neden gülüyorsun?"

"Hiç. Aklıma bir şey geldi."

"Öyle olsun bakalım."

"Sormayacak mısın aklıma ne geldiğini?" Barlas genelde güldüğüm şeyleri sorardı. Hatta neden bunu yaptığını sorduğunda seni mutlu eden şeyleri öğrenmek istiyorum ki seni mutlu edeyim demişti. Çok seviyordum onu çok.

"Sormayacağım. Evli olmadığımız için sana karışmaya hakkım yok. Ben kimim ki?" Barlas'ın dediklerine dayanamayıp kahkaha attım. Resmen bana trip atıyordu. Asansör durduğunda gerildim. Barlas az önce ruh halimi değiştirse de gelecek olan yine geliyordu.

Parmaklarımın arasında hissettiğim parmaklarla gergince gülümsedim.

"Ben yanındayım." diyerek fısıldadı. Ona minnettardım.

DİLEMWhere stories live. Discover now