DİVANE- BÖLÜM 48-

61.4K 2.9K 256
                                    

•Yıldızımızı doldurmadan geçmeyelim lütfen, keyifli okumalar.

|Büyük Finale Son İki...Divane, hep özel kalacaksın, bende hiç bitmeyeceksin. Yorumlarla dolduralım burayı.💜|

~03.05...Yazarın doğum günü.~

•••
|İki Hafta Sonra|

KUZEY ASLANEL

"Birkaç ay öncesine kadar oğluna kız isteyemeye gideceksin deseler oturur saatlerce gülerdim ." Diye sayıklayan annem sabahtan beri hazırlıkları kontrol ediyor gerginlikten ölecek bedenim ise duyduklarımla iyice kasılıyordu. Çok mutluydum anasını satayım. Evlilik yolunda adımlamak değil koşmak geliyordu içimden, içim içime sığmıyor bir ömür az geliyordu. Ben fazlasıyla aşık bir adamdım, meleğime deli divane olmuş onun aşkıyla kendimi bulmuştum. Bizim yaşadıklarımız hep özeldi ve ben bunları devam ettirmek için yaşayacaktım. Ömrümü ona adayacaktım.

"Ağlıyorsun zaten anne, otur artık gözünü seveyim." Yüzüme çarptığım soğuk suyla ferahlarken hazır olan sofra heyecandan kapanan iştahımın hiç ilgisini çekmiyor, bir an evvel akşam olsun istiyordum. Sonumuza kavuşmak ve onunla sonsuz olmak istiyordum. Ev sessizdi, cadıların kraliçesi kardeşim Simge yoktu. Herkes oradaydı. Herkes meleğimin yanındaydı, bizim için hazırlanıyorlardı. Yüzüklerin parmağımızdan çıktığı son gündü bugün.

Akşam bir daha hiç çıkmamak üzere takacaktık parmaklarımıza ailemiz ve sevdiklerimizin huzurunda.

"Ters giyiyorsun yavrum ters, bana laf yetiştireceğine kendine bak sen eşek sıpası." Elimdeki siyah tişörte bakakaldığımda bu olayın bile beni güldürmesindeki tek neden bünyeme fazla gelen mutluluğumdan başka bir şey değildi. Gevrek gevrek sırıtmayı kesmezsem eğer bizim çocukların bütün gün benimle baya alay etmeside kaçınılmaz olurdu. Ciddiyete bürünüp hazırlanmaya son gaz devam ettim. Ara sıra aklımda canlanan gülüşüne çarpan kalbimin sesini bir tek ben duyuyordum.

Belki ben hızlı olursam, zaman da hızlı geçerdi diye saçma sapan bir düşünceyle saatlere dayanacaktım.

"Ben çıkıyorum anne, akşama doğru geleceğim hazırlanmaya çocuklarla işimiz var." Ayakkabılarımı giymiş kapının ağzından seslendiğimde mutfağın kenarında gözlerini silen annem hızla başını salladı, bu mutluluğu en çok anneme tattırdığım için de çok huzurluydum. Yıllarını evlenmem uğruna kendini harap ederek geçiren annem şimdi yıllardır tanıdığı ve zamanında istemediği meleğimin mutluluğu için her şeyi özenle hazırlıyordu.

Zaten her şey çoktan hazırdı, evimiz bile. Birkaç hafta önce ansızın kendisini hazır hissettiğini telefonda dile getiren meleğim ben dahil herkesi şaşırtmış bizim büyük bir mutluluğa kapı açmamızdaki son adımı atmıştı. Evlenecektik, yuvamızı kurmaya ben çoktan hazırdım ve artık birlikte buna yakındık.

En sonunda işlediği suçtan dolayı hapise tıkılan şerefsiz ise günler sonra bana extra sevinç yaşatırken evden en mutlu çıktığım günü bugün olarak tarihe yazıyordum. Kuzey Aslanel bir gün evlenmek için bu kadar hevesli ve aşk dolu olacak deseler ben annemden daha çok gülerdim anasını satayım. Hatta bunu diyeni baya temiz döverdim. Şimdi kalbimdeki coşkuyla iliklerime kadar huzurla sevdiğim meleğe kavuşmayı beklemek kalmıştı. Tüm savaşlar verilmiş, sonucunda aşk bize, sorunlara, herkese galip gelmişti. Cefanın ardından gelen sefayı iple çekiyordum. Artık gerçekten sadece Azra'yla mutlu olmak istiyordum. Yaralarımız bile bir olsun, hepsinin acısını ben çekeyim istiyordum ve tüm bunlar olacaktı. Ona aile, huzur, yuva olacaktım.

DİVANE ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin