DİVANE- BÖLÜM 4-

132K 6.3K 856
                                    

Medya: Azra Sönmez
• Yıldızımızı doldurmadan geçmeyelim lütfen, keyifli okumalar.

Birinin aniden gürültüyle kapıyı açmasıyla birlikte korkuyla yerimden sıçradım. Gözlerimi açamıyor, açmak istemiyordum. Bütün gün uyuma ve insanlardan uzak durma fikri içimden geçerken maalesef annemin perdeyi cart diye sonuna kadar açıp birde sıcacık battaniyemi üzerimden çekmesiyle son buldu.

"Kalk artık kız öğlen oldu." Dedi söylenerek.

İyi ya işte bende akşama kadar uyumak istiyordum zaten. Aklımda kimse olmadan, sadece kendimi düşünerek bir gün geçirene kadar odama kapanacaktım. Tabii annem izin verseydi.

"Azra, hasta mısın annem? Hiç bu saate kadar uyumazdın sen."  Endişeli sesi canımı sıkarken bastırılan hislerim gün yüzüne çıkmıştı.

Hasta değilim, aşığım, yorgunum, çaresizim ve daha sayamadığım bir çok şey. Doluydum.
Keşke sadece hasta olsaydım. Küçüklüğümü özlüyordum. Tek derdim dışarıda Simge ile oyun oynamak eve geldiğimde de çizgi film izlemek olan günlerimi. O zamanlar da sürekli resim çizerdim. Hatta bir keresinde Simge neden benim yaptığim resim onunkinden daha güzel oldu diye ağlamıştı. O günü hiç unutmayıp hala sürekli Simge'ye takılıyordum.  Kuzey diye bir derdim yoktu.

Dışarıda top oynayan erkeklerle oynamak istediğimizde Kuzey bizi yakalayıp azarlardı.
Her zaman başına bela olmuştuk onun. Kızlar oyuncak bebekleri ile oynardı normalde ama biz daha çok top ya da cips paketlerinden çıkan tasolarla günümüzü sokakta geçirirdik. Eminim bizim dışımızda da vardır böyle kızlar.
Kim kendinden daha güzel, o kusursuz yapılan oyuncak bebekle oynamak isterdi ki? Ben annemin aldığı bebeklerin kafasını, vücudunun her yerini koparırdım. Sanırım biraz psikopattım ama eğlenceliydi çocukluğum.

"Azra! İyi misin yavrum?" Dedi annem cevap vermem için zorlayarak.

Değilim işte anne, zorlama beni lütfen.

Hala yatakta iki büklüm yatıyordum. Canım hiç bir şey yapmak istemiyordu. Anneme göz ucuyla baktığımda masanın üzerinde gece toplamadığım kalemlerimi ve resim defterimi topluyordu. Aklıma gece farkında olmadan çizdiğim Kuzey'in resmi gelince aniden ayağa fırladım. Defter kapalı olsa bile görme tehlikesi vardı.

"Anne sen bırak ben toplarım." Dedim aceleyle masama yönelerek. Annem bir anda kalkıp bağırdığımdan olacak ki korkuyla elini kalbine tutup besmele çekmişti. Ani tepkime şaşırması çok normaldi. Son anda aklıma gelmese görecekti resmimi ve ben buna hazır değildim.

"Ne bağırıyosun kızım, tamam bıraktım."
Kendimi zorlayarak sakin görünmeye çalıştım. Herkesten gizleyebildiklerimi annem hep fark ederdi. Bazen aklımı mı okuyor acaba diye şüpheleniyordum hatta. Yanıma gelip eliyle alnımı ateşim var mı diye kontrol etti.

"Ateşin falan da yok, iyisin dimi?"

Değilim anne. Lütfen beni daha fazla zorlama. Sadece iyiyim dediğimde bile bolca yalandan cehenneme gidebilirdim herhalde.

"Yok bir şeyim ya, gece biraz geç yattım uyku tutmadı." Diye geçiştirdim yine.

Annem pek inanmış gibi durmuyordu ama üstelemedi.
"Bak dışarıya." Başımı merakla pencereye çevirdiğimde lapa lapa kar yağdığını görmemle sevinçten çığlık attım. İzmir' de kar çok nadir yağdığı içindi bu abartılı sevinç. Koşup daha yakından baktığımde karın yerde tuttuğunu gördüm. Bu demek oluyordu ki bugün kar topu savaşı olacaktı. Çocuklar çoktan dışarı çıkmıştı bile. Poşetle kayanlar, birbirine kar atanlar ve karı yemeye çalışanlar. Zaten az yağıyordu birde karı yemeye çalışıyorlardı.

DİVANE ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin