• Yıldızımızı doldurmadan geçmeyelim lütfen, keyifli okumalar.
(DİVANE 400 bin okunmaya ulaştı, 400 bin teşekkür hepinize.♡)
☆
FLASHBACK (3 Yıl Önce)
Islak saçlarımın arasından zorla çıkardığım saç tokasını bileğime takıp ağrıyan belimi tutarak doğruldum, canım henüz çıkmamıştı ama daha köşede yıkanmayı bekleyen iki büyük iki küçük halı bize el sallıyor ve derin bir of çekmemi sağlıyordu.
Nefesim ciğerlerime henüz ulaşmamışken suratıma yediğim koca bir kova suyla neye uğradığımı şaşırmış kollarımı önüme siper etmiştim.
Şerefsiz Simge.
"Su savaşı!" Diye bağırdı köpüklü halının üzerinde akan hortuma hevesle koşmaya başlarken fakat ona üzücü bir haberim vardı, tek başına oynuyordu.
"Üstüm yeni kurumuştu, hasta olursam bana sen bakacaksın."
Homurdanmalar eşliğinde ayağa kalktığımda resmen sırılsıklamdım ve çok yorulmuştum. Oysa dün akşam annem ve Güler teyzeden halıları bizim yıkamamız için izin alırken oldukça hevesliydim.
Şimdi mahallenin tüm komşuları bizim evde gün yaparken ben güneşin alnında Simge'yle halı yıkıyor daha doğrusu yıkanıyordum.
"Ya gelsene kızım bak yağmur yağdırıyorum." Dedi Simge karşımda tek başına eğlenirken. Baş parmağını dayadığı hortumu havaya tutuyor ve yağmur yağıyormuş gibi bir görüntü altında otuziki diş sırıtıyordu.
Birkaç saniye bekledim belki düzelir diye, hala gülüyordu.
Çatık kaşlarım benden bağımsız gevşerken kahkaham bahçeyi inletmiş ve hızla yanına koşmuştum. Hiç beklemediği bir anda yerde biriken köpüklerden avuçlayıp yüzüne sürmüş ve intikamımı en acı şekilde almıştım.
"Azra bittin sen!" Başımdan aşağı akan soğuk sudan kaçmaya çalışırken diğer yandan hızla attığı köpükleri kendimden uzaklaştırma derdindeydim fakat nafileydi. Parmaklarımız çoktan buruş buruş olmuş ve biz akıp giden zaman içinde sadece bir halı yıkayabilmiştik.
"Yeter bu kadar oyun şunları yıkayalımda bitsin bir an önce." Dedi Simge annesinden yiyeceği azar yeni aklına gelirken telaşla. Tam onu onaylayacakken ardarda üç kez hapşurmuş ve ilgisini çekmiştim.
"Azra hasta olacaksın sen gir içeri üstünü değiştir, ben hallederim." Üzerime çöken bitkinlik ve yanmaya başlayan gözlerim tüm hastalık öncesi belirtilerini gösterirken hiç itiraz etmeden hızla içeriye girdim.
Islak ayaklarım yerde komik sesler çıkarıp izlerini bırakırken Simge'nin odasına girmiştim ama ufak bir sorunum daha vardı.
Simge'yle bedenlerimiz onun minyonluğu sebebiyle uymuyordu ve tişörtlerinin hepsi bana oldukça dardı. Uzun uğraşlar sonucu kendime en uygun bulduğum siyah taytı altıma geçirmiş ama hala üstüme giyecek birşey bulamamıştım.
Aklıma gelen fikri kovmaya çalıştım, Kuzey abinin odasına giremezdim.
Saçlarımdan damlayan su üşüyen burnuma düşmüş ve beni yine hapşurmak zorunda bırakmıştı, başka çarem yoktu. Halıları yıkamadan önce sütyenimi çıkarmış olmam beni sevindirirken şimdi onu kuru bir halde üzerime geçirmiştim. Tedirgin adımlarla koridorun başındaki odaya geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİVANE ✔️
Romance"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen...
