3: beni etkilemeye mi çalışıyorsun

Start from the beginning
                                    

"Ben çocuklarla konuşayım. Eğer onlar için de sıkıntı olmazsa gelirler." Tamam diye mırıldarak onu onaylamamın ardından sandalyemi masaya çevirdim ve filme devam etmek için kulaklıklarımı taktım.

Filmi başlattığım sırada beynimi birçok düşünce istila etmeye başlamıştı. Acaba yedi kişi birlikte bir şey yapalım diyerek iyi bir şey mi yapmıştım? Yoongi bana, bizimkilerin yanımda bile iyi davranmazken kendi arkadaşlarının yanında nasıl davranacaktı, bilemiyordum. Öte yandan kızlara sormadan bir şeye kalkışmıştım, ne tepki vereceklerini de bilmiyordum.

Film izlemeyi bırakıp masanın üzerindeki telefonumu aldım ve vakit kaybetmeden Ryujin'i aradım. Onlar yurda gelmeden önce Yoongi'nin arkadaşlarının da yanımızda olmasının sıkıntı olup olmayacağını öğrenmem gerekiyordu.

Birkaç çalışın ardından Ryujin telefonu açtığında oyalanmadan konuya girdim. "Ryujin, bugün siz bizim yurda gelecektiniz ya, Yoongi de kendi arkadaşlarını çağırmış. Ben bir sorun olmayacağını söyledim ama size uyar mı bilemiyorum. Sıkıntı olur mu senin için? Seulgi ve Sana'yı da arayıp onlara da soracağım." Tek nefeste bütün demek istediklerimi söylediğimde Ryujin'den bir cevap beklemeye koyuldum.

"Sana da merhaba Jimin. Benim için bir sıkıntı olmaz, Seulgi ve Sana'yı aramana gerek yok, zaten beraberiz. Ben sorarım onlara, sana da mesaj atarım. Şimdi kapatmam gerekiyor, görüşürüz." diyerek cevap vermemi bile beklemeden telefonu kapattığında birkaç saniye aval aval siyah ekrana baktım.

"Kabul etmiyor mu?" diye soran Yoongi ile ona çevirdim bakışlarımı. "Efendim?"

"Ryujin, diyorum. Kabul etmedi mi?"

"Ha, şey, onun için bir sıkıntı olmazmış. Seulgi ve Sana'ya sorup bana yazacakmış." dediğimde birkaç mırıltı çıkarıp önüne döndü.

Birkaç dakika sonra telefonum titrediğinde uyuşuk bir şekilde Ryujin'den gelen mesajı açtım. Seulgi ve Sana için bir sakınca olmadığını, kararlaştırdığımız saatte birkaç abur cubur ile geleceklerini söylüyordu. Mesajı okumamın ardından oturduğum sandalyeden kalktım ve kıyafet dolabıma yürüdüm.

Şu an zihnim o kadar karmaşıktı ki, tek istediğim duşa girip rahatlamaktı. Duştan sonra giymek için birkaç kıyafet ayarladığımda kıyafetlerle birlikte banyoya giderken Yoongi'nin adımı seslenmesi ile duraksadım.

"Efendim?"

"Banyoda giyinmene gerek yok. Ben şimdi çıkacağım, sen burda da giyinebilirsin." dediğinde omuz silkerek topuklarımın üzerinde döndüm ve kıyafetleri ranzanın üst katına koydum.

Uyuşuk adımlarla banyoya gittiğimde kapıyı ardımdan kapattım ve yine aynı uyuşukluk ile üzerimdeki kıyafetleri çıkardım. Neden bilmiyorum ama bir anda üzerime bir yorgunluk çökmüştü. Ve sanırım bundan kurtulmanın en iyi yolu ılık bir duş almaktı.

Kıyafetlerimi kirli sepetine attıktan sonra dolaptan havlumu çıkardım ve asklığa astım. Duşa kabine girdikten sonra suyun derecesini ayarladım ve duş başlığından suların üzerime dökülmesine izin verdim.

Su başta bana soğuk gelse de birkaç dakika içinde sıcaklığına bedenim alışmıştı.

Duşta ne kadar durdum bilmiyorum fakat, girmeden önce hissettiğim yorgunluktan kurtulmuş gibiydim. Dolaptan saçımı kurulamak için başka bir havlu çıkardım, saçımı el çabukluğu ile kuruladıktan sonra ise askıya astım. Askıdaki diğer havluyu belime sararak banyodan çıktığımda üzerimi giyinmeden önce masanın üzerindeki telefonumu elime aldım. Kızlardan ve Jungkook'dan birkaç mesaj gelmişti. Onlara cevap yazdıktan sonra bizimkilerin grupta konuştuklarına göz ucuyla bakmaya başladım.

sweet chaos, yoonmin✔Where stories live. Discover now