2: senden nefret ediyorum

6K 640 653
                                    

Her şey benim ona "Sevgilim olur musun?" diye sormamla başlamıştı. Dudaklarımdan kaçan soru ile birlikte kafasını bana çevirmiş, yattığı yerde doğrulmuştu. Fakat öyle bir hızla doğrulmuştu ki, kafası ranzaya çarptığı için dudaklarından ufak bir küfür kaçmıştı.

"Siktir, sen ne dediğinin farkında mısın?" Acıyla kafasını ovuştururken, başına başka bir şeyin gelmemesine özen göstererek ayaklandı ve tam karşıma geçti. Onu onaylamak için başımı salladım. "Evet, dediğim şeyin farkındayım ve senden bir cevap bekliyorum."

"Bana aşık mısın Jimin?"

"Hayır, seni sevmiyorum bile." dedim düz bir sesle. Yüzünde garip bir ifade belirdi. Dediğim şeylerin birbiriyle çeliştiğinin farkındaydım. Onu sevmiyorken pat diye sevgilim olmasını söylüyordum ve bu kulağa oldukça uçuk geliyordu. İki yıldır elime geçen her fırsatta ondan nefret ettiğimi söylerken şimdi karşısına geçip sevgilim olmasını istemem, tahmin ediyorum ki ona da oldukça garip gelmişti.

"Beni sevmiyorsan Tanrı aşkına ne diye sevgilin olmamı istiyorsun?" Başını ovalamaya devam ederken odada volta atmaya başladı. Yerinde bir saniye bile durmadan, bir sağa bir sola hareket ediyordu. Onu izlerken başım dönmeye başlamıştı. "Bak, biliyorum kulağa mantıksız geliyor. Ben de çok meraklı değilim zaten seninle sevgili olmaya ama bir süreliğine sevgilim olmana ihtiyacım var. Yoojin beni rahat bıraksın diye seninle sevgili olduğumu söyledim. Biraz olsun benimle sevgiliymiş gibi davranamaz mısın?" Hareket etmeyi bırakarak gözleri kocaman olmuş bir şekilde bana bakmaya başladı.

"Jimin, sen beni sevmiyorsun ve ben de seni. Bunu bütün yurt biliyor. Tanrı aşkına, Yoojin'e söyleyecek başka bir isim bulamadın mı?" Sitemle omzumu silktim. Yoojin'e başka bir isim söyleseydim işimin daha kolay olacağının farkındaydım. Düşünmeden hareket etmiştim ve şu an bunun cezasını Yoongi'nin sinir bozucu azarı ile çekiyordum.

"Yoongi neden bilmiyorum ama aklıma sen geldin ve ben de söyleyiverdim işte. Bunu bir kenara bırakıp bana yardım edip etmeyeceğini söyler misin?" dedim, sitem dolu bir sesle. Önünde iki seçecek vardı: ya kabul edecekti ya da etmeyecekti. Bu kadar basitti her şey.

"Sana yardım falan etmeyeceğim. Ne yaparsan yap ama beni bulaştırma." Derin bir nefes çektim içime. Ondan aylarca sevgilim olmasını istemiyordum ki, yalnızca birkaç gün sevgilimmiş gibi davranacaktı. Daha sonra yine eski halimize dönebilirdik.

"Yoongi, yalnızca birkaç gün. Daha sonrasında bana yine kin beslemeye devam edebilirsin." dediğimde kaşlarını çatarak bana bakmaya başladı. "Jimin, senin sahte sevgilin olmayacağım. Kendi başının çaresine bak." Ve odadan çıktı. Birkaç dakika kapalı kapının ardından bakarken birden kapı yeniden açıldı. Yoongi, üzerindeki siyah şort ve beyaz ince tişört ile dışarı çıktığını yeni hatırlamış gibi odaya geri dönmüştü. Beni umursamadan dolabından kot bir pantolon aldı ve sanki odada ben yokmuşum gibi üzerindeki şortu çıkararak pantolonu giydi.

Ben ne mi yaptım? Sanki önümde bir film oynuyormuş gibi, onun üzerini değiştirmesini izledim.

Çıkardığı şortu katlayıp dolaba koymasının ardından bakışlarını, kısa bir süreliğine bana dikti. Çok değil, yalnızca birkaç saniye bana öfke dolu gözleriyle bakmasının ardından odadan çıktı.

Garip hissediyordum. Bu tepkisi tahmin ettiğim bir şeydi. Bana, tamam senin sevgilin olurum, demesini beklemiyordum fakat şu an hayal kırıklığına uğramış hissediyordum. Aptaldım. Böyle hissetmem için hiçbir neden yoktu.

Onun arkasından bakmayı bırakıp ayaklandım ve üzerimdeki kıyafetleri çıkararak daha rahat şeyler giydim. Yurda gelirken yaptığım planı, yani sabaha kadar uyumayı artık gerçekleştirebilirdim.

sweet chaos, yoonmin✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin