Bölüm 3 🌒

2.4K 330 437
                                    


Babam başıyla 'gel' işareti yapınca ağır ağır yanlarına doğru yürümeye başladım. Sanki adımlarım ileriye doğru değil de geri geri gitmek istiyordu.

Her şey ağırçekimde ilerliyor gibiydi. Annemle babamın oturduğu koltuğun önünde, yabancı misafirin oturduğu tekli koltuğun yanında dikildim ve anlamazca onlara bakmaya başladım. Bir şey vardı hissediyordum, adını koyamadığım bir duyguydu.

Yanlarına doğru gidip, annemle babamın ortasına oturdum. Artık yabancıyı daha net görebiliyordum. Tahmini omuzlarına gelen, kömür karası saçlarını arkadan topuz yapmıştı. Saçlarıyla aynı renk kaşları ve gri renk gözleri vardı. 'Göz rengi çok güzel' diye geçirdim içimden. Yüz hatları keskindi. İri gövdeli ve normalden daha uzun boyluydu. Neredeyse 'Dev gibi' diye düşündüm.

Karşımdaki yabancı, beni baştan aşağıya inceliyordu. Gözleri beni dikkatle süzüyordu. Benimde ondan kalır yanım yoktu. Aynı şekilde onu inceliyordum.

Bir süre sonra gözlerimiz kesiştiğinde, sessizce birimize bakmaya devam ediyorduk ki genç adam, birden ayağa kalktı. Yüzünde hayran kalacağım karizmatik bir gülümsemeyle gözlerini gözlerime kenetledi. O sırada annemle babamda kalkınca, bende ayağa kalktım. Hala, Yabancı adam yüzünde kocaman gülümsemeyle bana bakıyordu.

Dudakları aralanarak, "Artık gitmem gerek Bay ve Bayan Shaw." dedi, tok bir sesle.

Annem ve babama hitap etmesine rağmen gözleri bendeydi ama babam konuştuğunda ona döndü.

"Ah, Peki Wilson." Sesi tedirgin çıkıyordu. "Tekrar ne zaman görüşeceğiz?

"Mia'nın doğum gününde mutlaka orada olacağım Bay Shaw. O güne kadar kendinize iyi bakın" derken başını tekrar bana çevirdi.

Şaşkınlıktan ağzımın açılmasına engel olamadım. Şaşkındım çünkü bu adam kimdi ki benim doğum günümde tekrar geleceğini söylüyordu. Ortada bir şeyler dönüyordu ama anlamıyordum.

Birden yabancının konuşmasıyla kendime geldim ve bana uzatmış olduğu elini gördüm.

"Görüşmek üzere Mia. Seni tekrar görmeye geleceğim güne kadar kendine iyi bak" dedi.

'Seni tekrar görmeye geleceğim'

Beni neden görmek istesin ki? Benimle ne işi olabilirdi? Ne saçmaydı...
Dün geceden beri gariplikler peşimi bırakmıyordu zaten, bir de bu eklenmisti tam olmuştu. Ben normal hayatı olan normal bir kızımdım. Öyle değil mi?

Adam gittiğinden beri koltukta çakılı kalmıştım. Kımıldayacak halim yoktu. Annemle babam yabancıyı uğurlamalarına rağmen holde hala bir şeyler fısıldaşıyorlardı. Kendi kendime gülmeye başladım. Olanlar saçma olmaktan çıkmış, iyice sarpa sarmıştı.

Onlar odaya girince daha fazla dayanamadım ve yerimden fırlayarak ayağa kalktım,

"Neler oluyor böyle?! Biriniz bana açıklama yapabilir mi? Hem sizin evde ne işiniz var? Çalıştığınızı sanıyordum ama eve bir giriyorum ki annem babam yetmezmiş gibi tanımadığım bir adam bizim evimizde. O da kimdi? Ne konuşuyordunuz öyle? Ayrıca beni nereden tanıyor? " sorularımı peş peşe sıralarken nefes dahi almadan hızlıca konuşmuştum. Artık bu garip durum canımı fazla sıkmaya başlamıştı. Ellerimi göğsümün üzerinde birbirine kavuşturarak onlara baktım. Bir cevap bekliyordum artık ve sabredemeyecektim.

KORUYUCUDonde viven las historias. Descúbrelo ahora