Karışık olaylar

9 1 0
                                    

Sabah kalktığımda her yerim ağrıyordu. Kıpırdarken bile zorluk çekiyordum. Dün gece yaşananlar beni yormuştu. Ayrıca kızgındım. Clara olayın ne olduğunu bilmeden beni suçlamıştı. Her neyse umrumda değil. Telefonumda bir kaç mesaj vardı. Jess ve Kevin'den gelen iyi misin nereye kayboldun mesajları...

Okula yaklaştığımda Ethan'ın kapıda olduğunu gördüm. Ona doğru yürürken beni fark etti. Yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Ufak bir selamlaşmadan sonra her yerinin ağrıdığından bahsediyordu. İkimizde ölü gibiydik ve bugün antrenman vardı. Ama Vazgeçmeyeceğiz kesindi...
O sırada Mia ve Chris bir ağacın altında oturuyorlardı. Eğleniyor gibi görünüyorlardı. Gibi görünüyorlardı...

Ethan'la beraber okula girdiğimizde, şaşırmıştım. Herkes bize bakıyordu. Sosyal medyayı kontrol etmemiştim ama dün olanların hepsini kesinlikle herkes izlemişti. Umarım koç hariçtir...
Ethan'la ayrılmıştık. O kendi sınıfına gidecekti, ben de dolabımdan bir şey alacaktım. Tam anahtarı takmıştım ki yanıma birinin yaklaştığını fark ettim. Sağıma döndüğümde Clara'yı görmüştüm. Yüzünden de anlaşılacağı üzere azar işiteceğim kesindi. O yüzden hiçbir şey olmamış gibi anahtarı çevirdim ve  dolabımı açtım. "Nasıl yapabildin?" diye bir ses yükseldi. "Onlar daha çocuk." Diye devam etti. Yüzüne bakmıyordum bile. Yapmadığım bir şey için işiteceğim azarları dinlemeye niyetim yoktu. "Seni iyi biri sanmıştım." Diye bağırdı. Şimdi işler değişmişti. Bana karşı öfkeliydi ama tek sebebi kardeşine zarar vermiş olmam değildi. Bana karşı bir şeyler hissetmişti ve hayalleri suya düşmüştü. Karşılık vermeye karar verdim. Yavaşça sağıma döndüm ve ağzımdan şunlar döküldü. "Sadece bir kez söyleyeceğim. Ben kötü bir insanım ama kardeşini dövdüğüm için değil. Ayrıca yargısız infazın için teşekkürler. Bir dahaki sefere gerçekleri öğrenmeye çalış." Bunu dedikten sonra bir saniye bile beklemeden sınıfıma doğru yol aldım. İçimde bir rahatlama oluşmuştu...

Öğlen arasına geldiğimizde yemeğimi yemiş kevin'le sohbet ediyordum. Kapıdan birinin girdiğini hissedince oraya doğru baktım. Yine Clara gelmişti. Ellerini birleştirmiş, mahçup bir yüz ifadesiyle yanımıza doğru yaklaştı. Bir şeyler geveledikten sonra ağzından "özür dilerim" kelimeleri çıkmıştı. Bu kadar hızlı olacağını sanmıyordum. Dün yaşananları hem videolardan görmüş hem de arkadaşlarından dinlemişti. Haksızlık yaptığının farkına varmış ve kendini affettirmeye çalışıyordu. "Peki kendim nasıl affettirebilirim? Benimle yemek yemeye çıkar mısın?" Diye sordu. "Bu senin için ceza değil, hediye olur" dedikten sonra "ama eğer sen ısmarlayacaksan neden olmasın?" Dedim. O da "anlaştık. Detayları mesajlaşırız o zaman" diyip telefonunu uzattı. Numaramı girdikten sonra "bu arada arkadaşından da kardeşim adına özür dilerim. İletirsen sevinirim" dedi ve gülümseyip uzaklaştı...

Okul bittiğinde antrenmana başlamıştık. Koç beni ve Ethan'ı odasına almıştı. Dün gece olanlardan onun da haberi vardı. Bir de ondan azar işitmek hiç de güzel olmayacaktı. Tüm olayları anlatmamızı istemişti. Ben dün gece olan her şeyi bir bir anlatmıştım. Bittiğinde koç bize bakıp. Tebrik etmişti. Şaşırmıştım. Arından da "Saha da birbirinizi böyle koruyup kollayın" deyip odasında kovmuştu...

Antrenmandan sonra yorgun bir şekilde eve gitmiştim. Telefonumu kontrol ettiğimde bilinmeyen bir numaradan mesaj vardı. Clara bugün için randevu ayarlamıştı bile. Çok acıkmıştım. Bir an önce gitmek istiyordum. Evimin konumunu yolladıktan sonra duşa girdim ve hazırlanmaya başladım. İçimde adını bilmediğim bir heyecan vardı. En güzel şekilde hazırlandıktan sonra beklemeye başladım...

Clara altında kırmızı spor bir arabayla gelmişti. Kendisi ise beyaz bir elbise içindeydi. Dudaklarında ise Arabası gibi kırmızı bir ruj vardı. Sarı ile kumral arasında giden saçlarını salmıştı. Naomi'ye göre fazlasıyla sade bir kızdı. Saf bir güzellikteydi. Evin kapısından çıkmış arabaya doğru yürüyordum. Arabanın kapısına doğru yaslanmış yavaşça beni süzüyordu. Yanına gittiğimde "Vay be" dedi. Bu tepkiyi benim vermem gerekiyordu. Yavaşça beline sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurdum. Cildi o kadar yumuşak ve pürüzsüzdü ki bir an yanaklarına gömüldüm. Bir kaç saniye afallayarak yüzüne baktıktan sonra. Sol kapıya doğru yürüdüm. Tam kapıyı açacaktım ki Chris'i gördüm. O sırada bir kapı sesi geldi ve Mia belirdi. Beni görünce duraksadı ama sonra Chris'in yanına gidip sarıldı. Clara'nın "artık binecek misin" sorusuyla irkildim ve arabaya bindim...

Geldiğimiz yer fazlasıyla lüks bir yerdi. Clara ise herkesi tanıyordu. Masaya oturmuş ve sipariş vermiştik. Sıkıcı olacağı çok belliydi. Bir daha asla yemeğe çıkacağımı sanmıyordum. Yemeği yiyip hemen kendimi dışarı atmak istiyordum...

Yemek bitmiş, sonunda dışarı çıkmıştık. İçecekleri ısmarlamayı teklif etmiştim. Arabayla sahildeki kafelerden birine gitmiştik. Saatte ilerliyordu ve hava soğumuştu. Kahvelerimizi yudumlarken, yavaşça göğsüme yaslanmıştı. Yediğim tekmenin acısıyla biraz kıpırdandım. Acıdığının farkındaydı. Yavaşça doğrulup , "sanırım yaslanmasam daha iyi olacak" dedi. Ben de hiçbir şey demeden elimle omzunu sarıp göğsüme yatırdım. Harika kokan saçlarını öpüp öpüp duruyordum. Kendime engel olamıyordum. Denizden rüzgar estikçe, birbirimize daha sıkı sarılıyorduk. Tenimiz birbirine değdikçe sanki bir kıvılcım çıkacak gibiydi. Ay ışığı yüzümüze vururken, oluşan sessizlikle ortam daha da geriliyordu. Ana odaklamışken bir anda, telefonum çalmaya başladı. Clara bana ben Clara'ya bakıyordum. "Açmayacak mısın?" diye sordu. Telefonu elime alıp açtım. Kulağıma yasladığımda Mia'nın hıçkırıklarla karışmış ağlama sesleri kulağımda yankılanıyordu. Bir an içime bir şey oturmuştu. Ne olduğunu sorduğumda "Chris" diye söylenmeye başlamıştı. Her Chris dediğinde kalp atışlarım biraz daha artıyordu. Daha sonra beni kahreden o kelimeler ağzından döküldü, "Chris beni taciz etti." Yutkunamadım. Boğazım düğümlenmişti. Bir an Clara'ya baktım. Geceyi en güzel yerinde berbat etmek istemiyordum. Mia ise telefonda "sana ihtiyacım var" diye ağlıyordu. Bir karar vermek istiyordum. Mia bu olanları beni terk ederek kendi seçmişti. Clara ise yanımda beni bekliyordu. Ne yapmalıydım? Mia'nın yanına gidip destek mi olmalıydım? Yoksa Clara ile kalıp gecenin tadını mı çıkarmalıydım? Bilmiyordum... Bilmiyordum...

DoğaüstüWhere stories live. Discover now