Jess ile takılmak

22 4 0
                                    

İçimde vicdan azabına benzeyen bir duygu vardı. Daha önce buna benzer bir his yaşamamıştım. Jess derse girmeyeceğini, takılmak isteyip istemediğimi sordu. Ders dinleyecek kafam yoktu. Biraz naz yapıp kabul ettim. Okuldan çıktık. Bir markete girip altılı bira aldı. Yaşadığımız semtin tepelerine doğru çıktık. Gün batımına doğru masal tadında yarınlardan bahediyorduk. Toz pembe tadında rüyalara dalmıştık. Akşam soğuğu ile birbirimize sarılmış sessizce yatıyorduk. Melekler alsa beni götürse, huzurlu bir şekilde gitsem bu dünyadan diye düşünüyordum. Gözlerimi kapamış, sıkıca Jess'e sarılıyordum. Beni biraz da olsa rahatlatıyordu. Bir süre sonra ne düşündüğümü söyledi. O an kendimi kontrol edemedim ve "Mia" dedim. Kafasını yukarı kaldırıp kızmış bir şekilde bana bakıyordu. Göğüslerimden itip kenara kaydı ve ağaca yaslandı. Cebinden sigarasını çıkardı. Diğer ceplerini karıştırdı. Çakmağı yoktu. Ağzındaki sigarayı kırıp fırlattı. Biralardan bir tane daha aldı ve bunun yarını yokmuş gibi içmeye başladı.

Aradan biraz süre geçmişti ki saatin kaç olduğunun farkına vardım. Dikeldim ve hadi gidiyoruz dedim. Gülüyordu. Sadece gülüyordu. Eliyle yaklaşmamı işaret etti. Sarhoş olduğu her halinden belliydi. Yanına gidip elimi uzattım. Oturmam için ısrar etti. Biraz sonra kalkacağımızın sözünü aldıktan sonra oturdum. Göğsüme doğru yattı. Ağlamaya başladı. Sormaya korkuyordum çünkü eğer anlatmaya başlarsa bu geceyi burada geçirirdik. Ağlaması gülmeyle beraber kesildi. Yine kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Gülümsüyordu. Hızlıca doğruldu ve uzun saçlarını savurup kucağıma oturdu. Kaçamıyordum çünkü arkamda ağaç vardı. Hala gülümsüyordu. Çok tahrik ediciydi. Dudaklarıma bakarak yavaşça yaklaşıyordu. Bu gecenin kötü yerlere gideceğin biliyordum. O yüzden hızlıca bir plan yaptım. Sakince dudaklarıma küçük küçük öpücükler indiriyordu. Ben de bozuntuya vermeden karşılık veriyordum. Yavaşça sarıldım ve yönümüz değiştirmeye başladım. Ellerini tişörtümün içine soktu ve yavaşça çıkarmaya başladı. İyice tahrik oluyordum. Sonunda pozisyonumuzu değiştirmiş onu aşşağıya almıştım. Eğer şimdi bırakmazsam asla bırakamazdım. Kendimi hızlıca geri çektim. Şok içinde bakıyordu. Gözleri sulanmıştı. Ama aynı zamanda kızgındı.

"Ben gidiyorum, geleceksen gel" dedim. Sağına soluna baktı. Hızlıca çantasını çekip ayağa kalktı. Kızgın tavırları her halinden belliydi. Hızlı adımlar ile yürüyordu. Ben de peşinden geliyordum. Hiçbir kelime etmeden ayrılacağımız yere kadar yürüdük. Ayrıma geldiğimizde saf bir gülümseme ile bana baktı. Son kez dedi ve dudağıma küçük bir öpücük indirdi. Yavaşça başını geriye çekti ve gözlerimin içine bakıp "bu gece için son" deyip arkasına döndü ve yoluna devam etti.

Eve vardığımda annem ve babam bana bakıyordu. Haber vermemiş ve geç saatlerde eve girmiştim. Babam kızgındı. Annem de aynı şekilde. Annemden pek korkmuyordum ama babam her zaman saygı duyduğum bir kişilikti. Onun aklını nasıl çeleceğimi biliyordum. Onlar bana bakarken, "siz sormadan ben cevaplayayım, kız arkadaşımlaydım" dedim. Babam gülüyordu. Annem ise daha da öfkelenmişti. Tek kelime etmeden üst kata, odama doğru yöneldim. Merdivenleri çıkarken annem yarın görüşeceğiz seninle diyordu...

Odama girdim kıyafetlerim çıkardım, yerine astım ve perdeyi çekmek için cama pencere yaklaştım. Mia oturmuş günlüğünü yazıyordu. Bir kaç dakika boyunca sadece onu izledim. Baktığımı fark etti ve penceresine doğru yöneldi. İnanılmaz agresif bir şekilde perdesini çekti. Işığını kapattı. Kızgın olduğu her halinden belliydi. Ben de perdemi çekip kendimi yatağa attım. Telefondan bildirim sesi geldi. Bilinmeyen numaradan bir mesaj gelmişti. Mesajda "iyi geceler, daha fazlasını hakeden çocuk" yazıyordu bir de fotoğraf vardı. Mesaja girdiğimde fark ettim. Bu Jess'ti. Fotoğraf ise uyku kaçıracak derece ateşliydi. Jess yarı çıplak bir fotoğraf göndermişti. Üzerinde mor sütyeni, dili dışarıda, barış işareti yapıyordu. Yüzümde aptalca bir gülümseme vardı. İyi geceler diye dönüş yaptım ve telefonumu uçak moduna aldım. Şimdi nasıl uyuyacaktım? Yatağın içinde dönüp dönüp sırıtıyordum. Taki aklıma Mia gelene kadar...

DoğaüstüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin