DİVANE- BÖLÜM 44-

77.7K 3.6K 412
                                    

•Yıldızımızı doldurmadan geçmeyelim lütfen, keyifli okumalar.

AZRA SÖNMEZ

Yoğun bir sıcaklığın yaktığı bedenimi sarıp sarmalayan o güzel koku uyanır uyanmaz hevesli hislerimi tabiri caizse kıpır kıpır ederken ilk kez bir sabah gülümseyerek uyanıyordum.

İçtenlikle gülümseyerek.

Hevesle soluma dönüp boş bir yastık görmek göğsüme acı acı minik tekmelerini savurmuş ve dudaklarımdaki tebessümü hızla silip süpürmüştü. Onunla uyanmayı bekleyen arsız yanımı içten içe uyarıp kendime gelmek için yavaşça doğruldum.

Üzerime sinen güzel kokusu gece giydirmiş olduğu tişörtünden kaynaklıydı.

Karşı dolabtaki boy aynasından kendimle bakışıp birkaç dakika bekledim. Banyoda mıydı acaba?
Su sesi de gelmiyordu saniyelerdir.
Yanımdan kalkıp gitmesini başka bir sebebe bağlamak istemiyordum. O istemişti yanında kalmamı, şimdi neredeydi?

Bu saçma paranoyak düşüncelerimin ardında bir senelik yokluğu yatıyordu. Beni yalnızlığın kucağına itip gidişi izlerini böyle böyle belli ediyordu işte.

Daha fazla oturmanın canımı sıkmaktan başka bir işe yaramayacağı kanısına varıp ayaklanarak yatağı özenle topladım. Çift kişilik bir yatağa sevdiğim adamla ilk yatışım ve ilk toparlayışımdı. Hemde bize ait olan bir evde. Yaşadığımız şeyler öylesine garipti ki, daha ortada biz bile yoktuk.

Bir geceyle yıkılacak bir duvar mıydı aramıza ördüğü?

Kuzey beni yine bırakır mıydı?

Ya bırakırsa?

Bırakırsa toparlanamayacağımı bile bile, yapar mıydı? Gözlerinde çakmak çakmak parlayan o pişmanlık kırıntıları bizi toparlamaya yeter miydi? Koca bir soru yumağının içinde öylece sarılıp uyumuştuk. Her şeyi bir kenara bırakıp sadece huzurla uyumuştuk ve ben bundan asla pişman değildim.

Onu sevmekten bir gün olsun pişman olmadığım gibi.

Parkenin üstünde saç tokamı bulmuş ve saçlarımı tepeden at kuyruğu yapıp yatak odasının içinde bulunan lavaboda rutin işlerimi halledip çıkmıştım. Koca evde soğuk sessizlik hakimdi ve ben her saniye aklımda dolanan sorularla boğuşuyordum. Dün gece yaptığım şeyler ise kesinlikle kendi sınırlarımın dışındaydı. Onun bana ilk kez bu kadar yakından temas edişi ve kendimi daha evvel hiç yaşamadığım garip dürtülerin, resmen hazzın sihirli büyüsünden çıkamıyordum. Nasıl bakacaktım yüzüne? 

Minik adımlarla gezinmeye başladığım evin içinde ilk durağım balkon oldu. Belki sigara içiyordur düşüncesiyle perdesini açtığım büyük camın ardında yine yokluğuyla karşılaştım. Beni burada bırakıp gitmiş olamazdı dimi? Derin bir nefes alıp yönümü koridora çevirdim. Artık paniğin müdahele ettiği adımlarım hızlanırken duyduğum seslere kulak verdim.

Kuzey buradaydı.

"Kalp şekli nasıl vereceğim buna?" Diye söylenen gergin sesi içimi rahatlatırken iyice dikkat kesildim.

Cam bölmenin ve kitaplığın arasından gözlerim geniş sırtını bulduğunda altında sadece siyah pantolonuyla mutfak tezgahında canla başla bir şeyle uğraşıyordu. Yoksa o bana kahvaltı mı hazırlıyordu?

DİVANE ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin