48.Bölüm

5.7K 119 1K
                                    

Ben vize haftasındayım. Siz işiniz yoksa okursunuz. Final sınavlarına kadar finale ulaşmak istiyorum umarım olur. Sizi çok seviyorum iyi ki varsınız 😻🧡

"Ef  elimdeki çatalı ve bıçağı bırakıp içeriden gelen Yiğit'in sesine doğru yöneldim.

"efendim yiğit."

Elindeki kartları bana doğru sallayıp, ardından gülümsedi.

"koş çağır bizim ev kuşlarını da tabu oynayalım."

Hakan ve koray'dan bahsediyordu. Kafamı uslu bir çocuk gibi sallayıp gidip yanaklarını sıktım.

"bende hanımlar konseyini toplayayım bari." 

Onu geride bırakıp koşarak aşağı kata indim. Art arda zile basıp koray'ın sinir sistemiyle oynamayı seviyordum. Biraz fazla beklemenin ardından eli yüzü un olmuş saçları gözünün önüne düşmüş bir şekilde sinirle soluyan Koray açtı kapıyı. Tabi onu görür görmez kendimi tutmayıp güldüm. Sonra elimle saçlarını geriye atıp yüzündeki unu temizledim.

Ne zamandır yiğit bey yoktu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ne zamandır yiğit bey yoktu. Ama ben koray'ın gözlerine düştüm
(KorEl bekleyenler için)

"hamarat miyiz yine Rus hastam? "

O, bana  göz devirip içeri geri dönmeyi tercih etti.  Bende peşinden kuzu kuzu onu takip ettim. Tabi bu sırada evdeki garip yanık kokusunu alınca etrafta gözümü gezdirmeye ihmal etmedim.
O mutfağa girdi. Bende mutfak kapısına yaslanıp konuşmaya devam ettim.

" Hakan yok mu?"

"yok. Ve orada beklemek yerine bana biraz yardım mı etsen ruh hastam"

Koşup elindeki tepsiyi aldım. Ve hemen fırına verdim.

"tabi. Bende sizi almaya geldim. Yiğit falan tabu oynarız diye düşündükte. Ama sen yoğunsun ? "

Elindeki unu yüzüme sürüp kocaman gülümsedi.

"evet. Kafede işler biraz kötü bende evden destek olmaya çalışıyorum. Hakan'da bunun için malzeme almaya çıktı."

Anlaşılan Koray bey yine kendi problemini kendi çözmeye çalışıyordu.

"biz burda bostan korkuluğu falan mıyız? Neden bizimle paylaşıyorsun bunu? Kaç kişiyiz ya."

Sinirle onu geçip masaya oturdum. Elime geçirdiğim bir adet yeşil elmayı ısırıp öfkeyle çiğnemeye başladım.

"sizinde kendinize göre probleminiz var. Hepinizin okulu var.  Hem Hakan da ben varım diyor bahis olan bu değil ki. hallediyorum ben."

Böyle söyleyince iyice sinirlendim. Ve firlatılacak  en iyi şeyin elma olduğuna karar verdim. O da bunu sezmiş olmalı ki fırlatınca hemen havada tuttu.

" her şey maddi destek değil Koray bey. Beni delirtmesen mi acaba? Bekle beni fırına bakmayı da unutma lütfen!  "

Onu geride bırakıp yarı öfkeli yarı heyecanlı bir şekilde bizim kata çıktım.  Tam zile basacağım sırada kapıyı melike açtı.

İyi Ki Geçtiler Where stories live. Discover now