"Yemek düzenine dikkat et. Sıkı sıkı giyin. Sen fazla boş veriyorsun kendini"
Hayat 'ın bitmek bilmeyen uyarılarını dinledikten sonra ona sıkıca sarıldım. Böyle bir veda beklemiyordum ondan. Hep her an yanımda olacağına o kadar inanmıştım ki. Bu durum beni kahrediyordu. Vedaları kim sever ? Kim gerçekten veda kelimesine tatlı bir düşünce ile bakar ? Kimse bakmaz. Bakamaz.
Bedenimi saran ellerini çözüp yüzümü avuçlarının içine aldı. Uzun uzun baktık birbirimizin yüzüne. Sonra gözlerimiz kitlendi. Ben hayat'ı bu kadar ifadeli bakarken hiç görmemiştim. Hep güçlü ve soğuk kanlı bir ifadeyle yanımızdaydı. dolu dolu bakan gözlerinden akan yaşlara engel olmadı , ilk defa. Bende ağladım. Hıçkırıklarımı bastırarak ama ağladım. Solumdan bir parçanın koparıldığını hissettim. Tarifsiz bir sıkışma vardı. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir acı.
"Bebek surat " dedi kırık bir tonda. Ellerini yüzümden çekmeden. Hemen sağımda elimi sıkıca tutan Hakan onun gibi kırık bir tonda yanıt verdi.
"Efendim Hayat "
Yutkundum.
Yutkundu.
Canımı bir şey yaktı boğazımda.
Canını bir şey yaktı boğazında."Ona güç ol. Sevgi ol. Arkadaş ol. Şımarırsa da Atarlı'sı ol"
Son iki kelimesi beni bitiren yer oldu. Yüzümü ellerinden kurtarıp kollarımla bırakmak istemez bir tavırda sardım onu. Sıkı sıkıdan daha öte.
"Haydi ama sıra bizde Ef"
Melike'nin bu durumda daha kötü olmamızı istemediğini belirten tonda araya giren sesi beni zor güç kendime getirdi. Hayat'tan çözdüğüm kollarım boşluğa düşmeden Hakan tuttu sıkıca.
"Valerie seninle"
Valerieyi avucumun içine alıp ondan Hayat'ın eksikliğine alışmayı diledim. Kabul olur mu bilmiyorum ama diledim. Aksi taktirde asla dinmezdi bu acı.
"Sizde harap etmeyin artık kendinizi ulan bak gelmem izinlerde falan"
Yine Atarlımız olmayı başarmıştı ve son kez bize güzel bir azar çekmişti. Gözlerim o sırada ona hep kızgın olarak kalacak olan Alya'ya takıldı. Çok fazla arka arkaya yutkunuyordu. Çok sık nefes alıyordu. Yatışmıyordu belli içi. Nasıl durulur bir insan ? Bunu ilk kez yanıtsız bırakıyordum zihnimde.
"Egemen "
Dedim kısık sesle.
"Egemen , canımı sakın yakma."
Uzanıp sardım onu kollarımla. Bir süre bekledi o da. Benim ona vereceğim tepkileri izledi.
"Yakmam ruh hastası "
Sırtımda birleşen ellerinin soğukluğu kazağımdan içeri işleyince onu üşüten düşüncelerin olduğunu anladım. Belki de onu yoran.
"Biz buradayız. Maddi ve manevi her açıdan. Sakın unutma"
Beni kafasını sallayarak onaylayıp çözdü kollarını bende onu çözüp kafamı Hakan'ın omzuna koydum ve bekledim.
Gözlerimi ailemde gezdirdiğimde Kerem'in dik duruşunun altında yatan hüznü gördüm. Koray'ın yaralarına rağmen sıkı sıkı sardığı Eda'sını , Yiğit 'in Alya'ya olan tetikte bakışlarını, melike'nin ise Hayat görevine geçmenin verdiği gerginliği gördüm yüzünde ve yutkundum.
Bir gidişi ağırlıyordu kalbimiz. Gitmek kelimesinin, misafirliğe dayanır mıydı ? Hiçbir tahminim yoktu.
"Hoşçakalın ! sizi seviyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Ki Geçtiler
ChickLitPara mal mülk aşk şehvet tutku... İnsan neyi arzulardı bu dünyada ? Onu ? Aşk mıydı temelinde her şeyi yakıp yıkan ya da var eden ? Kim neden yapar bunu kendine ? Ben yaptım. Bir kaçış aradığım sıralarda bir elin tüm dünyayı karşıma alacağına inand...