14 bölüm

7.5K 198 50
                                    

"Bir sahil kasabasına çeksek arabamızı. Şansımız yaver gitse, tahta bir ev bulsak ilk uğradığımız yerde. Etraf sakin olsa, sanki ıssız adaya düşmüşüz gibi. Kapısının önündeki amcaya. '10 günlüğüne kiralıyoruz' desen ve sesinin yankısı iliklerimde hissedilse. Ne huzur ama. 10 gün sen,ben,bi sahil,biraz müzik,biraz şarap. Nefes alsam derin derin. 'Meğer ne çok ihtiyacım varmış buna' desem. Telefonumu alsam elime. 'Üff, bizimkiler kavga etmiş yine' diye söylensem. 'Düzeltmek lazım aralarını' Telefonu yavaşça alsan elimden. Sanki o anı bozmaktan korkar gibi bir sessizlikle fısıldasan, '10 gün boyunca sadece biz varız, duydun mu?' Gözlerimi elindeki telefonumdan ayırıp gözlerinin içine baksam; 'Sadece biz' diye yinelesen. Belimi sımsıkı sarıp kendine çeksen. Sahiplenir gibi. 'Senin dudaklarına böyle yakınken başka bir şey düşünemem zaten, kuşkun olmasın' desem gülümseyerek. Yüzündeki ifadeyi hiç bozmadan kucaklayıp yukarı çıkarsan beni. Çok ciddi bir iş yapıyormuşçasına. O aşina olduğum ciddiyetin sevimlilğine kapılsam yine. Sıksam yanaklarını. Yine de gülmesen sen. Bu ifadeni ne çok sevdiğimi bilsen. Gıcırdayan tahta parkeli bu evi bizimmiş gibi benimsesek. O yatakta bizimmiş gibi uyusan. Yolun yorgunluğundan uyuyakalmandaki o masumluğu sevsem. Sonra göğsündeki 'benim yerim' dediğim o çukura soksam başımı. Kokun. Her şeyi unuttursa bi anda.. Benim olduğunu bir kez daha iliklerimde hissetsem. Ve 'Seninim' desem usulca. Uyusan bile duymuşsun gibi mutlu olsam. Gözlerimi kapatıp derin bi nefes alsam 'Şükürler olsun' desem minnetle. 'Şükürler olsun.."

Kağıdı ateşe verip apartmandan içeri girdim. Geçen hafta olan taciz olayından ve Hakan'ın arkadaşca seni seviyorum demesini yanlış anlayışımdan sonra toparlanmam zor olmuştu. Ona rezil olmuştum adeta. Ve inanılır gibi değil ama o olaydan sonra beni okula bırakıp alma görevini üstlenmişti. Dersinin olmadığı günlerde bile. Her ne kadar itiraz etsemde onu yanlış anlamamı herkese alay konusu diye anlatacağıyla tehtit etmişti beni.
Aslında bana da iyi geliyordu bu durum. Hem korkularımı törpülemem hem de güçlü bir kız olmamda bana eşlik etmesi sanki hep bu anı bekliyormuşum hissini veriyordu.

"Ben geldim."

"İçerdeydim Ef"

Eda'nın sesini duyunca yüzümde güller açmıştı çantamı portmantoya asıp salona koştum.

"Eda "

Yüzündeki o üzüntü en içime işlemişti o kadar canımı yakmıştı ki biraz önceki güllerin dikenlerini hissettim yüzümde. Hemen yanına oturup ona sıkıca sarıldım. Bana karşılık veremeyecek kadar üzgündü . Eda bana sarılmayacak kadar yaralıydı .

"Neyin var Eda? Niye doldu gözlerin yaşla ?"

Yutkundu acı bir yutkunuştu bu hissettim. Tavana bakıp geri itti göz yaşlarını.

"Bugün Koray bana evlenme teklifi etti."

Mutluluktan ağlıyor gibi durmuyordu. Bir şey vardı eskilere dönüktü. Aynı şeyleri yaşadığımdan anlayabiliyordum onu.

"Ama sen onu hak etmediğini. Ona haksızlık ettiğini düşünüyorsun "

Kafasını olumlu anlamda sallayıp sesli bir şekilde nefes aldı. Sustu biraz kendini toparladı kendince. Dağılmış insanlar toparlanmak için sarf ettikleri çabanın boş olduğunu bilir ama başka oluru olmadığını daha iyi bilirler.

"Ef, her ne kadar her şeyi anlatmaya cesaret edip yaralarımı onla sarmayı başarsam da o beni bu halimle sevmeyi kabul etse de "

Kelimeler boğazında tıkandı devam edemedi. Devam etmeyi istiyordu istemesine ama koray'sızlık tıkıyordu tüm düşüncelerini.

İyi Ki Geçtiler Where stories live. Discover now