25. BÖLÜM

30.3K 1.1K 127
                                    

Zeynep, karmakarışık olan zihni ve ne olup bittiğini anlama çabasıyla helikopterden korktuğunu bile unutmuştu.

Bir buçuk saat süreyle tek kelime etmeden camdan dışarıyı beton gibi bir yüzle seyretmiş ve düşünüp durmuştu. Kerem, bir yandan onu izlerken bir yandan ne yapabileceğini düşünüyordu. 

Zeynep, yine onu işe karıştırmamak için direnecekti. Ancak bu iş giderek tehlikeli bir hâl almaya başlıyordu. Üstelik içinden bir ses, bu işle düşündüğünden daha fazla ilgisi olacağını söylüyordu. Birisi onu oyunun içine çekmeye çalışıyordu ya da oyun zaten onunla ilgiliydi.

                                XXX

İstanbul’a gelir gelmez Zeynep’in ilk işi Zeliha’yı aramak oldu, hafta sonu olduğu için onunla adli tıpta buluşmasını istemek durumunda kaldı. Arkadaşı durumun aciliyetinin farkında olduğu için onun ricasını ikiletmeden kabul etti.

Zeynep, alelacele evine uğrayıp üzerini değiştirdi ve adli tıbba doğru yol aldı. Kerem, ondan ayrılınca derhal Muhif’le çalışmaya başlamıştı bile. Zeynep’e belli etmese de mektup açacağının onun evinden alınmış olması ve oyunun onun üstüne oynanması bu işin derininde kendisiyle daha büyük bir alakası olduğunu işaret ediyordu.

Evin içini gösteren bir kamera sistemi yoktu, Zeynep’e söylediği gibi ama evden içeri giren herkesin görüntüleri de vardı. Muhif’le baş başa verip bütün görüntüleri inceleyecek ve ilk anda aklına gelmemiş de olsa bunu yapanı bulacaktı.

                                XXX

Zeynep, Adli Tıbba vardığında Zeliha gelmiş, önlüğünü giymiş, bilgisayarının başında çalışmaktaydı. Zeynep’i görünce ayağa kalkıp onu karşıladı.

“Melisa olayı için buradayız değil mi?” dedi.

“Bir bakıma öyle.”

“Ne demek bir bakıma?”

“Zeliha, bak çok önemli bir şey oldu. Şu an için gizli tutuyoruz ama senin bilmen gerekiyor. Derya kayıp!”

“Ne demek Derya kayıp?”

“En son Perşembe günü, Kerem’le röportaj için yalıya gelmişti.”

“Gördüm röportajı, ama sırası değil şimdi diye…”

“Haklısın değil! Neyse oradan çıkınca gazeteye gidip röportajı teslim etmiş ve oradan çıkmış. Sonra kimse haber alamamış!”

“Aman Allah’ım! İyi de bu olayla bağlantısı ne?”

“O gün tesadüfen Melisa’nın öldürüldüğünü öğrendi, yalıda. Gizem olayı için de sıkıştırıyordu beni. Belki de olayın üstüne gitti ve…”

“Anladım, iki olay bağlantılı diyorsun!”

“Olabilir diyorum. Bu iş giderek can sıkıcı oldu. Derya’ya bir şey olduysa…”

“Derya, güçlü kadındır. Olmaz bir şey!”

“Çocuklar iz peşinde ben hemen sana geldim. Melisa işinde yol alırsam Derya ile bu iş kesişecek gibi.”

“Ne bilmek istiyorsun?”

“Elinde ne varsa?”

“İlk olarak kız Gizem’den farklı olarak sadece iki kez bıçaklanmış Akciğere isabet eden darbeyle de ölmüş. Tecavüz veya cinsel ilişki izi yok. Yani Gizem işinden farklı gibi duruyor. Sanki katil, Melisa’yla kişisel bir bağlantı içinde değildi de sadece kızı öldürmesi gerektiği için öldürdü. Mektup açacağı, her iki cinayetin de cinayet silahı % 98 uyumlu. Ancak üzerinde parmak izi yok. Dikkatle silinmiş. Açacak antika.”

ARAFTA İKİ KİŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin