2. BÖLÜM

47.3K 1.4K 213
                                    

Esra’nın şaşkınlıktan açılan ağzına, Çağatay’ın söylediği cümleden sonra ciddi bir tepki beklercesine kendine bakmasına şaşırdı, Zeynep. Ne olup bittiğini anlamak ister gibi kaşlarını çattı.

“Eeeee?” dedi sadece. “Anladık da Kerem Sayer denen bir herifle aynı gün dört defa görüşmüş, üstelik son görüşme de onunla. Ne var şimdi bunda? Niye alık alık bakıyorsunuz ki?”

Esra, şaşkınlığı iyice büyüyerek

“Amirim, siz Kerem Sayer’i tanımıyor musunuz?”

“Tanımalı mıyım? Bak, öyle yeni moda popçulardan biri filansa söyleyip de sinirimi zıplatma benim.”

Çağatay kendini tutamadı ve ağzından tonunu güçlükle kontrol ettiği bir sesle 

“Yuhhhhhh! Popçu dedi, lan!” cümlesi döküldü kendi kendine. Zeynep’in delici gözlerinin öfkeyle üstüne dikildiğini fark edince 

“Amirim, çok özür dilerim, gerçekten çok özür dilerim. Ağzımdan kaçtı!”

“Şimdi ben sana da ağzına da … Neyse ya! Biriniz söyleyecek misiniz artık? Bu tanımam gereken çok önemli adam, kimin nesi?”

Çağatay, hayranlık dolu bir sesle konuşmaya başladı.

“Adama Türkiye’nin Steve Jobs’u diyorlar amirim. Elektronik dehası resmen. Başta Saycom olmak üzere bir sürü şirketi var.”

“Saycom, onun mu?”

“Evet amirim, ama bu buzdağının görünen yüzü. Türkiye’nin bir numaralı zengini deniyor. Hatta dünyanın sayılı zenginlerinden biriymiş.”

“Ben niye duymadım o zaman adını, bu adamın?”

“O da sizin ayıbınız diyeceğim, bana da kızacaksınız!”

“Esra!...”

“Adam, ortalıkta görünen bir tip değil. Her zaman Türkiye’de de olmuyor.”

“Sen bütün bunları nerden biliyorsun?”

“ Teknoloji benim işim. Esra Hanım nasıl bütün dizi yıldızlarının özgeçmişini bilirse…”

“Ben, dizi yıldızlarının özgeçmişleriyle ilgilenen basit bir kızım öyle mi?”

“Ben öyle mi dedim?”

“İma ettin, sen çok kültürlü, aydın filansın ya…”

“Heyyyyy! Kesin be! Başlayacağım ama dalaşmanıza…”

O sırada odasından çıkan Erol Başkomiser onları görünce 

“Zeynep, odama gel!” deyip içeri girdi. Zeynep, onun yanına giderken “Hah, bir bu eksikti” diye söyleniyordu. Odaya girip kapıyı kapadı.

“Neler buldun?”

“Bir şey bulduğum söylenemez pek. Adli tıbba ve kızın dairesine gittim.” Zeliha’nın ona söylediklerini ve dairesindeki gözlemleri başkomisere iletti. Sonra

“Yalnız az önce bir şey öğrendim. Kız, öldürüldüğü gün aynı kişiyle dört defa telefonla konuşmuş. Son konuştuğu da o adam.”

“Kim olduğunu tespit ettiniz mi?”

“Evet amirim. Kerem Sayer diye biri.”

“Kerem Sayer diye biri mi?” Erol Başkomiser kahkahalarla gülünce Zeynep öfkenin hızla boğazına doğru yükseldiğini fark etti. “Ulan, benden başka herkes mi tanıyor bu herifi?” diye düşündü. Yine de kendini kontrol edip

ARAFTA İKİ KİŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin