Bölüm güzel yorumlarını çok özlediğim çok sevgili Yosun'uma gidiyor. Geçmiş olsun dileklerimi yineleyip beğenmeni umuyorum canım.
Zeynep, Derya’yla konuşmasını bitirip “Geliyor!” demişti sadece. Kerem, ayağa kalkıp “Biraz işim var, geliyorum.” diyerek dışarı çıkınca Erol Başkomiser Zeynep’e “Hava alalım mı biraz?” diye sordu.
Kerem, Muhif’in yanına gitti, doğruca. Muhif, çalışma masasına oturmuş; bilgisayarda büyük bir beceriyle çalışıyordu. Kerem’in girdiğini fark edince işini bırakıp ona baktı. Kerem
“Osman Arat işi tamam mı?” diye sordu.
“Tamam. Onu da yazı işleri müdürünü de postalamış Demir Öztürk!”
“ Yazı işleri müdürünü bilmem ama Osman Arat’ın bundan sonra gazetecilikle tek ilişkisi sokakta gazete satmak olacak. Anlaşıldı mı?”
“Sen onu takma kafana! Var mı başka bir şey?”
“Bakan’ı bul bana!”
“Oraya kadar gerek var mı Kerem! Emniyet Genel Müdürü’yle hâllederdik.”
“Aynı hatayı yapmayacağım bir daha Sadık! Sen Bakan’ı bul. İlk ağızdan hâlledeceğiz bu defa. Onun hatası, bunun yanlışı çekemem!”
“Tamamdır!”
Muhif, bir iki dakika sonra Kerem’e telefonu bağladı.
“Kolay gelsin, Sayın Bakan! Kerem Sayer ben!”
“ Kerem Bey, teşekkür ederim. Sabah gazetedeki haber için arıyorsanız eğer…”
“Onunla ilgili arıyorum ama konu haber değil!”
“Buyrun dinliyorum!”
“Sabah gazetede çıkan haberde bir vakayla ilişkim olduğundan söz ediliyor.”
“ Kerem Bey, rica ederim. O gazeteci arkadaşın densizliği! Sizinle ilgili en küçük bir…”
“ Sayın Bakan, bırakın sözümü bitireyim! Haberde sözü edilen vakayla gerçekten ilgim var. Bir cinayet vakasında öldürülen genç hanım, bir arkadaşımın kızı. Vakayı soruşturan Komiser Zeynep Yılmaz’la konuyla ilgili görüştüm. Olayla ilgili tanıklardan biriyim. Bu arada Komiser Yılmaz’la profesyonel görüşmeler dışında da arkadaşlığım var.”
“Kerem Bey, çok rica ederim. Bu açıklamalara gerek yok!”
“Hayır, gerek var! Bu haber dolayısıyla Komiser Zeynep Yılmaz’ın profesyonelliğinin sorgulanmasını istemiyorum. Konuyla ilgili kendisinin ya da amirinin herhangi bir soruya maruz kalmaları canımı çok sıkar!”
“Anlaşıldı Kerem Bey! Hiç şüpheniz olmasın. Konuyla bizzat ilgileneceğim!”
“İlgileneceğinize eminim, Sayın Bakan! Zeynep Yılmaz’ın da Başkomiser Erol Başoğlu’nun da Emniyet teşkilatının çok değerli mensuplarından olduğunu biliyorum ve bu olayla ilgili onları üzecek en küçük bir durum, benim de canımı çok sıkacaktır!”
“Siz hiç merak etmeyin Kerem Bey! Ben konuyla yakından ilgileneceğim!”
“ Teşekkür ederim. İyi günler!”
Konuşma bittikten sonra Muhif’e “Bunu hâllettik. Diğerlerini de hâllettikten sonra orman evine gidiyoruz. Hazırlasınlar!” dedi.
Muhif, başını “olur” anlamında salladı. Kerem, dışarı çıkarken geri döndü ve
“Haaa, Sadık bir de Gözde’ye söyle Zeynep için birkaç günlük bir şeyler hazırlasın! Evine gidemez şimdi her yer gazetecidir. Buraya getirsinler. Şu gazeteciyle işim bitince buradan çıkarız. Sinirlenecek yine ama yapılacak bir şey yok!”
