63. BÖLÜM

19.7K 975 46
                                    

Zeynep, Kerem'in odasından çıktıktan sonra Gözde'nin yanına yaklaştı. Onu fark eden genç kadın ayağa kalkmak isteyince Zeynep, zarif bir hareketle onu durdurup önündeki sandalyeye oturdu ve

"Gözde senden bir şey rica edeceğim ve çok çabuk hâlletmeni isteyeceğim." deyince Gözde  "Elbette Zeynep Hanım, buyurun!" dedi. Zeynep, yolda gelirken planladıklarını Gözde'ye aktarıp ondan isteklerinin derhal yerine geleceği sözünü alınca eve gitmek üzere yola koyuldu.

Muhif, kapıyı ona açtığında Zeynep'in hiç alışık olmadığı bir telaş içindeydi. Zeynep, nedenini bilse de aldırmadı ve "Sadık, hadi birer keyif kahvesi yap da terasa gel. Karşılıklı bir kahve içelim." dedi.

"İşim başımdan aşkın, ne keyfi Allah aşkına! Yapayım sana kahveni, iç işte!"

"Hadi ama, on beş dakika altı üstü. Bu kadarcık zamanın yok mu benimle kahve içecek? Gören de İngiltere kraliçesi geliyor, zanneder."

Muhif, homurdana homurdana mutfağa döndü. Zeynep, yüzünde bir tebessümle terasa çıkıp sigarasını yaktı. Biraz sonra Muhif, kahveleri tepsiye koymuş yanına gelmişti bile.

"Bak on beş dakika ama, beni oyalayıp durma!"

"Tamam dedik ya!"

"Al bakalım." diyerek ona kahvesini uzatıp kendisi de Zeynep'in karşısındaki koltuğa geçti. Zeynep, kahveden bir yudum alıp sigarasından bir nefes çektikten sonra kendini büyük bir mücadeleye hazırlayarak koltuğunda geriye yaslandı.

"Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ve sen dırdır etmeyeceksin!"

"Ben ne zaman dırdır ettim? Zırvalarsan söylenirim hepsi o! Çıkar bakalım ağzındaki baklayı."

"Akşama Suzet geliyor ya!"

"Bak, sululuk istemiyorum; öyle laf çarpmalar, bıyık altı gülüşmeler, kocanla bakışıp kikirdeşmeler yok!"

"Ya, bir sus da dinle!"

"Hayır, ben diyeceğimi diyeyim de... Sizin ne mal olduğunuzu biliyorum ben çünkü!"

"Sadıkkkkk!"

"Tamam be, konuş!"

"Sen de bizimle sofraya oturacaksın!"

"Yok, daha neler?"

" İtiraz istemiyorum demiştim ama."

"Ben de sana zırvalarsan söylerim demiştim ve zırvalıyorsun!"

"Hayır efendim, zırvalamıyorum. Beni emrivaki yapmak zorunda bırakma. Ben her şeyi hâllettim."

"Neyi hâllettin ha, neyi? Ben sofraya oturacağım da servisi ecinniler mi yapacak?"

Tam o sırada çalan kapı zili kavgayı kesti. Zeynep "Ben seninle nasıl başa çıkacağım" anlamında başını sallayıp dururken Muhif, kapıya bakmak için yürüdü. Zeynep, gelenleri bildiği için onları Muhif'in hışmından korumak için peşinden gitti.

Tam tahmin ettiği gibi kapıda Gözde'nin gönderdiği şirketten bir kadın üç erkek, dört kişilik ekip duruyordu. Muhif sertçe "Kimi arıyorsunuz?" diye sorunca adamlardan biri cevap verdi.

"Kerem Sayer'in evi mi efendim?"

"Duruma göre değişir? Kimsiniz ve ne arıyorsunuz?"

"Biz Elite Davet - Organizasyon'dan geliyoruz efendim! Şirketimiz, Zeynep Sayer'in talebi üzerine gönderdi bizi."

"Neeeeeee?"

Muhif, şimşek gibi geriye, Zeynep'e doğru döndü. Zeynep alabildiğine sakin bir tavırla

ARAFTA İKİ KİŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin