Bir Bakmışsın Allah, hiç ummadığı Bir Anda Vermiş Kalbine Mutluluğu...

720 33 7
                                    

FİNAL

___

Evlat kokusu, cennet kokusudur...

Çocuklar bugünün yarını, yarının güneşi, neşesi, lideri ve bir çağın umududur...

______

( 34. Bölüm )

keyifli okumalar

keyifli okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

10 yıl sonra

°°°

Hiç ummadığın anda Allah kalbine mutluluğu verecek...

Yeter ki sabret, şükret ve bekle...

Nasıl bir acıdır bu Allah'ım. Hiç kimse halimden anlamaz, derdimi nedir bilmez. Gün geçtikçe yüreğimdeki ızdırapın nasıl bir çığ gibi büyüdüğünü görmezler mi, feryadımı, yüreğim de yanıp duran kor ateş yandığında haberli yok. Allah'ım nasıl bir acıdır ki bu, canımdan can gider. Her gecen zaman dikenler üzerinden kanaya kanaya yürüdüğümü hiç mi kimse bilmez, hiç mi kimse anlamaz halimden. Bugün kendi ellerimle Ateş'i başka hatunla... Yüreğime öyle bir ağrı çöktü ki, dilim kurudu. Onlarca insan bana baktı, Ateş gözleri yaş ile bana baktı, ben de ona ve onun yanında duran o hatuna. Olmaz yapamam.! Usulca otağın kapısına doğru yürüdüm daha fazla dayanamayacağım. 

Ölüyorum,
bağırıyorum.
Çığlıklar atıyorum. 

Lakin...

Bir Allah'ın kulu sesimi işitmez, derdime derman olamaz!

Bu öyle bir acı ki... Bu derdi ancak benim halimden hal olanlar anlar. O sırada biri geldi ve kollarımdan tuttu. Arkama bakmadım, kim olduğunu bilirdim, zira bu benim on beş yıllık zevcem Ateş'ti. 

"Bu acıya bize sen yapıyorsun varsın gitsin soyum yok olsun, ne önemi var. Lakin sen şart koşarsın, giderim dersin. tanımadığın bir hatuna beni teslim edersin, sırf bu çocuk sevdan yüzünden.!"

Öfke ile Ateş'e baktım. Sanki ben bu evliliği istiyormuşum gibi tavırlar sergiler. Çok geçmeden soğuk parmaklarını yüzümde hissettim. 

"Yapma, bize bu acıyı yaşatma. Nereye gidersin erine bir kelam etmeden, hani söz vermiştin bu gözyaşı akmayacaktı. Bu oyuna son verelim, gül goncam."

Daha fazla dayanamadım ve kalbime giren sancı ile tam kalbimi tutacakken zor tuttum kendimi. dik durmalıydım, dik durmak zorundaydım. Dişlerimi sıktım acı bir tebessüm yayıldı dudaklarımdan.

"Otağımızın senin gibi bir beye, bir ere, öndere ihtiyacı var. İmdiye dek boyumuzu posumuzu geçecek evlatlarınız olmuştu lakin hata bende, daha evvel bu kararı vermediğim için kızarım kendime beyim. İmdi bana müsaade edin de gideyim biraz istirahat edeyim bilirsiniz sizin ve Yıldız hatun içi epey iş yaptım. Nikahınıza katılacak gücüm yok bunu benden istemeyin."

"OBADAKİ AŞK..." Where stories live. Discover now