"Özür Dilerim Deli Kız"

2.2K 230 66
                                    

___

"Şüphesiz, her zorlukla beraber, kolaylık vardır..."

İnşirah suresi/5

_______

(25. Bölüm)

Satır arası yorum yapmadan ve yıldıza boğulmadan geçmeyiniz.

Keyifli okumalar dilerim.

...

Ateş Bey'i o halde bırakıp geldim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ateş Bey'i o halde bırakıp geldim. Anladım ki beklemeye değecek biri değilmiş... Keşke daha evvel bunu farkına varsaydım. Gönlüm yıkık, aklım epey bulanık, perişan halde obaya geldim. Elimden geldiğince başımı öne eğip hiç kimseye görünmeden yürümeye çalışıyorum. Beni bu halde görenler olsa kurt saldırısına uğradığımı zannetmeseler iyidir. Obaya gizlice, kimseye görünmeden, sessiz adımlarla çadıra girmeyi başarmıştım çok şükür. Bir yandan da çadırda kimsenin olmaması için dua etmeye başladım, olur da biriyle karşılaşırsam bir de onların sualleriyle uğraşamazdım. 'Ateş Bey, nerededir, ne için beraber gelmediniz, senin neyin var, ne oldu,' gibi suallere hiç cevap verecek güçte değilim.

Bugün yeterince cehennem ateşinde yandım, bugün duyduklarım bir cehennemden hiç farkı yoktu. Çadıra sessizce varıp başımı usulca içeri koyduğumda çok şükür çadırda kimse yoktu, yorgun düşen kalbimi tutup bir müddet öylece kaldıktan sonra, öfkeyle yatağıma geçip, yorganı başıma kadar çektim. Yorganı kafama çekmem ile koca bir karanlıkla baş başa kalmıştım. Derince aldığım nefes sesleri dışında bir ses yoktu. 

Etraf yeterince karanlık ve yeterince sessizdi...

Tabii içimde ki fırtınaları, yanar dağ gibi haykıran yüreğimi, feryat figan eden gözyaşlarımı sormasak her şey yolundaydı...

Karanlık ve sessizdi.. Gözlerimi kapatıp sadece uyumayı diledim. Lakin epey zor bir şey dilemiştim. Göz yaşlarım habersizce bir sel fırtınası gibi oluk oluk akmaya başlamıştı. Boğazıma küçük bir hıçkırık takılınca hemen sustum. Her ne kadar unutmaya çalışsam da olmuyordu. Olmuyordu. Yapamıyordum.

Neden unutmak bu kadar zor ki... Neden hemen unutamıyoruz. Keşke dileğimiz vakit, istediğimiz kötü olan tüm mazileri bir çırpıda unutabilseydik. 

O vakit nasıl büyürdüm, nasıl büyürdük. Acı olmadan insan büyümez ki! Gerçeği, aslı nasıl bilebilirdi? Acı olmadan olur muydu  hiç? İyice yanacaz yanıp harmanlanacaz ki, vakti geldiğinde biz de yakmasını, acı neymiş deyip bizi yakanları yakacağız.

Bizi yakanları yakmasak bile, acıya göğüs germesini, dik durmasını bilecez bu bile acı çekmeye değmez miydi. Başım yerde gezeceğime, ölmeyi yeğlerdim.

"OBADAKİ AŞK..." Where stories live. Discover now