"Benim senden başka kimsem yok!"

2.2K 226 162
                                    

Yukarıdaki şarkıyı dinlemeniz muhakkak tavsiye ederim MYT'den indirmeniz 5 saniyenizi almayacaktır. Firar çok güzel bir şarkı lakin benim favorim aynı seslendiriciden "ZAMAN" adındaki şarkı. Bu iki şarkıdan biriyle kitabı okumanız eminim güzel gidecektir.

Lakin bugün dinlemenizi istediğim şarkı "FİRAR"  adeta bu bölüm için yazılıp  seslendirilmiş sanki...

_____

"İhanetin en ağırı her daim en çok sevip değer verdiğimizdir gelir ya.."

_________

(28. Bölüm)

Keyifli okumalar dilerim.

...

Enda'nın bakış açısı

Bu, bu ben miydim.? Bunlar benim gardaşım dediğim, yoldaşım dediğim insanlar mıydı.? Az evvel, az evvel ne oldu.? Gardaşım dediğim insanlar bana yüz çevirir oldu, üzerine yetmezmiş gibi hoyrat bakışları ve kelamlarıyla canımdan can alırlardı.

İmdi hiç kimse bana inanmaz, sözüme itimat etmezlerdi. Doğru ya Ağabeyim dediğim insan dahi bana inanmaz iken diğerleri neden bana inansın ki...

Peki şu anda Ateş'in kolundan tutmasına ne demeli. Gözlerim dolu bir şekilde Ateş'e baktım.

Bir an durdum, ne diyeceğini merak ile bekledim. Zaten kalbime bugün haddinden fazla kırılmıştı, aklım darmaduman, kalbimin parçaları her biri bir yere dağılmış halde hissediyordum. Bunları toplamak epey zaman alacaktı. 

Sanki bana bir şeyler demek ister gibiydi. Gözlerim yine dolmuştu, lakin. Bu sefer müsaade etmeyeceğim, bu sefer de onların gözleri önünde ağlamayacağım... Gayret edeceğim, eğer yapabilirsem onun önünde ağlamayacağım ve dik duracağım, daha doğrusu durmaya çalışacağım.

"Gitme kad-"

Gıcık bir öksürük tuttu bir an. Dolan gözlerle Ateş'e baktım. Ne demişti tam anlayamadım?

Gitme, dedi.

Gitme.

Gitme.

Gitme.

Lakin daha sonra ne dedi anlamadım. Ateş, halen kolumu tutmaktaydı.

"Ateş Bey'im lütfen kolumu bırakın."

Sesim titremişti. Yine engel olamadım kendime, lakin tuhaf olan şey ise şu anda Ateş'in kolumu daha sıkı kavraması. Canım acıyordu, kolumun kızardığını hissedebiliyorum, zaten yaralı idi kolum bir de sen yarama tuz ekleme...

"Enda, gitme, Beni bırakma.! Kimse sana inanmasa bile ben sana inanırım. Gitme yanımda kal, senin masum olduğunu tüm sulf-i aleme duyuracağım. Eğer gideceksen beni de al yanına, beraber gidelim. Sen yokken ben bu obayı ne edeyim... Sen bu obanın neşesisin, gülüsün, gizli bahçesisin! Sen yoksan biz neyleyim bu obayı, bu otağı. Dinle beni, itimat et sözlerime, biraz sonra hakikat ortaya çıkacak, ben senin masum olduğunu biliyorum, inanıyorum, güveniyorum sana hatun! Kendimden çok sana güvenirim, bunu sakın unutmayasın ben bu otağın beyim, büyük bir sorumluluğum var bunu benden daha iyi bilirsin, bu yüzden hür konuşamam, dilediğimce de hareket edemem. Yanımda kal, ben seni koruyacağım, şerefim üzerine sana söz veriyorum kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim.!"

Ateş, ne der? Bu sözlerin manası de nedir?

Hüzün dolu yüreğime amansız bir merak baş kaldırmıştı. İmdi ben ne edeceğim, ne diyeceğim? Ateş'in bu denli sözleri öyle bahtiyar etmişti ki beni.. Bir nebze de olsun bana inanın birinin olması.. bana güvenmesi.. bana gitme demesi... Hele hele bu kişin yüreğimde büyük bir kaosa baş kaldıran kişi olması... 

"OBADAKİ AŞK..." Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin