Önüme koyduğu yemeklere bakmadım bile. Son günlerde zaten sadece ölmemek adına bir iki lokma bir şey yiyordum.

Güven yemeklere dokunmadığımı görünce nefesini dışarı bıraktı sessizce sonra gevşek modunu kapattı babam beni azarlarken yaptığı gibi.

"Selim Abi ile konuştum okuldan falan almayacak seni," dedi. Gözlerimi kaldırıp alttan alttan yüzüne baktım. Ben yüzüne bakınca gülüp burnumun ucuna vurdu yavaşça. "Abin yanında diyorum kızım biraz güven bana," dedi gülerek.

"Teşekkür ederim," dedim tüm samimiyetimle. Bunu beklemediği için bir an gülümsemesi yüzünde dondu kaldı. "Henüz alışmaya çalışıyorum ama... galiba bugün ilk kez... bir kızın abisi olması nasıl bir duyguymuş onu anladım."

Ben gülünce Güven de tebessüm edip gözlerini odada bir noktaya çevirip daldı bir an. Sonra başımın üstünü okşayıp odamdan çıktı.

***

İlk dersten son derse kadar tedirgin bir şekilde Ayaz'a Güven seninle tanışmak istiyor konusunu açabilmek için doğru zamanı kolladım ama bir türlü fırsat bulamadım. Yarın cumartesiydi ve benim bu konuyu Ayaz'a söylemek için sadece yarım saatim falan kalmıştı çünkü eve doğru gidiyorduk şu an.

Normalde asla geçmeyen gün bugün su gibi akıp geçmişti sanki, kendimi hazırlamak için uygun zamanı kollarken birden bitmişti tüm dersler.

"Dün Güven Abi olmasaydı kavga epey büyüyecekti," dedim. Ayaz yanımda bıkkın bir nefes verdi. "O olmasa, yani Güven Abi, babam okuldan alacaktı beni."

"Sabahtan beri şu herifi övüp durmanın altında bir sebep yatıyor anlamadım sanma Gamze," dedi Ayaz. Doğruydu. Sabahtan beri Güven'in dün akşam yaptığı iyilikleri ve kahramanlıkları abarta abarta anlatıp duruyordum Ayaz'a. "Ne tepki vermemi istiyorsun onu çözemedim henüz. Boynuna sarılıp teşekkür mü edeyim lavuğun?"

Teşekkür etme konusunu açınca hemen koltuğumda kıpırdandım fırsat bu fırsat buradan yürü diye düşünerek.

"Aslında bir teşekkür etsen güzel olurdu," dedim yan yan bakıp tepkisini izleyerek. Sinirden kudurmadığını görünce devam ettim. "Hem ben tanışacağım falan dedi babama," diye de yalan söyledim. "Sen de tanışmak istemez misin?"

"Öncelikle," dedi sinirini gizlemek ister gibi ağır ağır. "Teşekkür bekleyerek sana yardım ettiyse benim teşekkürümü hak etmez, beklemesin boşuna." Sonra devam etti daha sakin bir şekilde. "Tanışma konusuna gelirsek... yeri ve zamanı söylesin."

Kendimi Ayaz'ı ikna etmeye o kadar hazırlamıştım ki tanışma işini bu kadar kolay kabul edince ne tepki vereceğimi bocaladım kısa bir an. Sonra heyecanla gözlerim ışıldadı.

"Ben sana mesaj atarım!" dedim coşkuyla. Günlerdir korkarak beklediğim bir sorunu çözdüğüm için bir anlık rahatladım ama tanıştıkları an olabilecekleri düşününce omuzlarım düştü yine.

***

"Annesi ve babası hakkında hiçbir şey sorma hatta aile konusunu hiç açma," dedim Güven ile birlikte evden çıktığımızda.

Kabanının yakalarını düzeltirken kaşlarını çattı. "Sebep?"

"Annesi ölmüş," dedim yere bakarak. Bu konu hakkındaki gerçek hislerimi görmesini istemedim. Annesi ölmüş diyerek iki kelimeye sığmayacak bir acıydı çünkü. "Babası ile de arası pek iyi değil."

ZEHİR (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin