Sınıfın kapısına geldiğimizde Ayaz direkt kapıya uzandı ama hemen koluna yapışıp durdurdum. Dönüp bana bakınca yüzüne bakarak kapıyı tıklattım. Ters ters gözlerini devirdi. Daha önce hiç sınıfa kapı çalarak girmeyen biri için farklı bir deneyim oldu Ayaz'a da.

Sınıfa girince gözlerim direkt Çınar'ı gördü ama daha da önemlisi Ebru da Çınar'ın yanındaydı. Her şeyi unutup gülümsedim ikisine de. Nihayet okula gelmişti! Sonra yerimize geçip oturduk sessizce.

Kimya dersi beynimi yakarak geçerken yine neden sayısal öğrencisi olduğumu sorguluyordum ki sınıfa nöbetçi öğrenci geldi.

"Dersinizi böldüğüm için özür dilerim hocam," dedi çocuk. "Derya Hanım Gamze Aytekin'i çağırıyor."

Benimle ilgili her konu Ayaz'ı da ilgilendirmek zorundaymış gibi hemen yanıma, ona baktım. Ayaz da bana bakıyordu ama hiçbir şey de söylemedi.

Kimya öğretmenimiz başını uzatıp, "Gamze?" diye seslenip başının ucuyla gitmemi işaret etti. Derya Hanım'ın beni çağırması hiç normal değildi ama basit bir konu da olabilirdi. Yine de ben panik yapmayı seçtim, elbette. Nöbetçi öğrencinin arkasından çıktım sınıftan. Henüz bir kat aşağı bile inmemişken arkamda başka ayak sesleri duydum, birkaç saniye sonra ise belimde Ayaz'ın elini hissettim.

"Sen niye geldin?" diye sordum merdivenleri birlikte inerken. "Sabah biz diye bir şey yok diyordun ya n'oldu?"

"Komik olma Gamze," dedi ters ters. "Ben her zaman senin yanında olacağım ama sen her zaman benim yanımda olmayacaksın."

Kaşlarımı çattım. Derya Hanım'ın kapısının önüne geldiğimiz için durup yüzüne kaldırdım memnuniyetsiz bakışlarımı.

"O ne demek oluyor?" diye sordum.

"Benim yanım senin için her zaman güvenli değil demek," diye açıkladı. "Yine de bencil olduğum için seni yanımda istiyorum demek," diye devam etti. "Bazen senin için en tehlikeli kişi benim ama yine en güvenli yer de benim yanım demek."

Ben ağzımı açıp bir şey diyeceğimde benden önce Derya Hanım'ın odasının kapısını tıklatıp açtı. Odaya bir adım attı ama olduğu yerde durdu, içeri girmedi. Çağırılan kişi ben olduğum için Ayaz'ın arkasından içeri girmeye çalıştım.

Ayaz, "Girme Gamze-" demeye çalıştı ama çoktan Derya Hanım'ın masasının önündeki koltukta oturan, küt sarı saçlı kadını gördüm.

Aslında sitem etmek istiyordum ona. Yanında çok sevdiği kocası yokken belki gerçek duygularını fark eder ve bana eski annemi geri verir diye hesap sormak istiyordum. Ya da sadece neden bana yardım etmediğini sormak... Boş boş baktım sadece.

"Kızım," dedi sözde annem. Beni görünce gülümsedi; yüzsüzlüğüne hayret ettim. Ona artık annem demek doğru gelmiyordu bana. "Konuşmak istiyorum, n'olur dinle beni-"

"İstemiyorum," dedim yüzüne bakmadan. Ona bakmamak için başka bir şeye odaklandım. Derya Hanım'ın penceresinin önünde küçük bir kaktüs vardı mesela; henüz çiçek açmamıştı.

"Gamze o akşam..." derken bir an sustu annem. Diyemedi tabii kocam seni tekmelerken, kemer ile döverken... diye. "Adnan'ı durdurmak istedim ama-" diye devam etti üstü kapalı bir şekilde.

ZEHİR (1)Where stories live. Discover now