Bölüm- 34

313 43 79
                                    

Emir ile yaptığı evlilik görüşmesinin üzerinden neredeyse bir hafta geçiyordu. Geçen bu vakitte ne Yasemin iletişime geçmişti ne de Emir. Yasemin, heyecan ve utançtan kendini tamamı ile okula ve öğrencilerine vermiş,  düşünmemeye çalışıyordu. Emir ise şu sıra üzerinde yoğunlaştıkları operasyon ile meşguldü.

İlk görüşmeleri kendince güzel geçmişti Yasemin'in, bir kaç ufak tereddütleri olsa da genel itibariyle iyi sayılırdı. Emir'i düşündüğünde kalbinde kanat çırpan kuşları göz önüne alırsa, kalbi de bu evlilik yolundaki adımlara onay veriyor gibi görünüyordu.

Ders bitimi, masanın üzerindeki eşyalarını toplarken Kadir'in Cem arkadaşına sorusu dikkatini çekerek duraksamasına sebep olmuştu.

"Lan üç harfli Cem, sen niye ateist olmuştun anlatsana oğlum bir daha, gülelim biraz"

Yasemin Cem'in ateist olduğunu duymuştu sene başında, fakat sorduğunda konuşmak istememesi sebebiyle üstünde duramamıştı. İyi kalpli bir insandı, Cem. Üzülmüştü şahsına. Göz göze geldiklerinde cevabı kendinin de merak ettiğini belirtir bir şekilde kaşlarını kaldırdı Yasemin.

"Hadi oğlum ya, yabancı yok." Kadir'in üstelemesi üzerine, Cem öğretmeninden gözlerini ayırıp sabırsız arkadaşına baktı. Sınıf daha ayaklanmamıştı.

" Ben aslında namazı ibadeti çok seven biriyim hocam," diye başladı söze. Namazları mümkün mertebe camide kılardım, orada kalmak çok hoşuma giderdi. O manevî havayı hissederdim, gerçekten huzur verici bir ortamdı. Hocanın vaazlarını da dinlemeyi severdim."

Yasemin kollarını bağlamış, öğrenciler gibi o da pür dikkat Cem'in anlattıklarını dinliyordu.
"İşte sonra devamlı gittiğim o caminin hocası değişti, üzülmüştüm gitmesine o yüzdeb bir süre gitmedim ama o ortamı özleyince gitmeye karar verdim."

"Hey maşallah, sen neymişsin oğlum! Camiye gitmede Cem gibi olun." dedi Kadir, kendince espri yaparak.

"Sonra bir fark ettim ki bu yeni gelen hoca her vaazında siyasete giriyor, her sohbetinde siyasetten bahsediyor. Siyasiler bu kadar konuşmuyordur vallahi. Ben de camiye gitmeyi bırakıp ateist oldum."

Şaşkınlıkla gözleri kocaman açıldı Yasemin'in, "Gerçekten bu sebeple mi?" diye sorabildi zar zor.

"Evet," derken omuzlarını silkti Cem, rahat bir tavırla.

"Ulan şeytan bile böyle saçma bir sebeple isyan etmemişti be gözünü sevdiğim." dedi Kadir arkadaşına serzenişte bulunurken.
Yasemin bir süre ne diyeceğini bilemedi, sırf bu sebeple dinden çıkmak neydi? Kırmak da istemiyordu Cem'i, sussa gönül razı değil, konuşsa ne diyeceğini bilemiyor. Girdiği çıkmazdan onu uyandıran telefonunun zil sesiydi. Sakince çantasından çıkarırken, ekranda gördüğü isim, tüm sakinliğini silip süpürmüştü çoktan. Çantasını da alarak dışarı çıktı seri adımlarla, telefonu cevaplarken kulağına götürdü.

"Efendim baba..  Aleykûm selâm.."

Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından gözleri açılırken dudaklarını kemirmeye başlamıştı. "Tamam baba,"  diyebildiği cümlelerin ardından telefonu kapadı.
Babası, yarın akşam uygun olduğunu, Emir'i yemeğe davet edebileceğini söyledi. Bugün okul çıkışı ise Emir ile görüşeceklerdi tekrar.

Son dersi de bitmiş olması hasebiyle Emir ile ikinci görüşmelerini yapacağı adrese doğru yola koyuldu. Bu sırada, yanlarında bulunacak olan Zehra'yı da aramayı ihmâl etmemişti.

🌼🌼🌼

"Ulan, senin görüşmen yok muydu yenge hanımla. Ne işin var burda?" Buğra, nişan alıp silahını ateşledikten sonra yan gözle arkadaşına bakarak konuştu.

SESSİZ OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin