SESSİZ OYUN

Bölüm-14 Sallora?

💖🌼

Güneş, bulutların ardına gizlendiğinde; soğuk bir tık daha artmıştı. Arabasının penceresini yarıya kadar çıkardı. Sıcak klimanın ısısını yükseltirken ellerini birleştirip içine doğru üfledi sıcak nefesini. Sabırsızdı. Evine gidip dinlenmesi gerekirken, emin olamadıkları bir işin peşine düşmüştü. Üstelik bir ipucu bile yoktu, sadece bir varsayım ya da kuruntuydu. Yani kendisine göre. Bir ara o da şüpheli olarak düşünse de o kızdan ne şüpheli olacak, Allah aşkına! diyordu.

Belki haklıydı, belki de haksız.

Kim bilir...

Beklemek sıkıcı gelmeye başladığında, cebindeki telefonu çıkarıp mesaj bölümünü açtı.

Gönderilen: Yasemin Kıraç

Selamün aleyküm.

Seninle konuşmamız gereken önemli bir konu var. Uygun bulduğun bir yerde buluşalım.

-Komiser Emir Kıvanç Doğukan

Mesajı gönderdikten sonra selamün aleyküm yazdığı kısma bakıp güldü. Sonuçta karşısındaki kişiye göre konuşuyordu.

Kontağı çevirip sakince hareket ettirdikten sonra, biraz ilerideki markette durup su almak için indi aracından. Kapıya yaklaştığında bağırışmalar duyunca adımlarını hızlandırdı.

"Ne oluyor burda?" diyerek yaklaştı adamlara.

"Sen karışma, bas git işine!"

Adam yumruğunu karşısındakine vurmak için kaldırdığında, Emir hızlanıp adamın yumruğunu indirmesine izin vermeden yakalayıp çevirdi, "Abi, n'apıyorsun dedik!"

Diğeri de, "Sen karışma oğlum, aramızda." deyince ufaktan sinirleri gerilmeye başlamıştı. Adamı kendinden uzaklaştırıp cebinden kimliğini çıkardı. "Bence karışmalıyım ha, ne dersiniz?"

"Tamam kardeşim, problem yok. Hallettik biz," dedi adam, market sahibine bakarken.

"Evet, problem yok. Arkadaş da gidiyordu şimdi."

Kafasını salladı adam, "tabi memur bey, gidiyorum ben de." diyerek kapıya doğru ilerledi.

Kimliği cebine koyarken, arkasından seslendi, "Memur bey değil, komiser!"

Kafasını arkaya doğru çevirip Emir'e baktı adam, "Komiser bey!"

Market sahibine dönüp, "Su alabilir miyim?" dedi.

"Tabii," dolaptan su çıkarıp masanın üzerine koydu."

Emir suyu eline aldıktan sonra, parasını masanın üzerine bırakıp adama baktı,

"Bi' bozukluk duyarsam.." diyerek uyarısını yaptıktan sonra marketten çıkıp aracına doğru ilerledi.

Yok, bir gün de sakin geçmesin zaten değil mi? İlla adamın sinirini tepesine çıkarın!

Homurdanması bitince, koltuğa yerleşmişti bile. İlerlemeye başladığında suratı değişik bir hal aldı.

Ben nereye gidiyordum ya?

Cebindeki telefondan mesaj bildirim sesi gelince, bir eline alıp mesajlara girdi.

Yasemin'dendi!

Bildiği bir adresti ama... İsmini yazdığı şey, -kafe mi pastane mi anlayamamıştı- ismini ilk defa duyuyordu.

Yüzündeki sırıtışa engel olamadı. Kendisinin mesaj atmasının üzerinden baya vakit geçmişti, neyse ki olumlu yanıt almıştı.