37-Sürpriz (FİNAL)

5K 713 219
                                    

Yılın son gününü yeni yılın ilk gününe bağlayan gece benim için aslında her zaman biraz buruk geçmiştir. Yıllar önce dedemi bir yılbaşı gecesi evde fenalaştığında kaybetmiştik çünkü. Bu yüzden her zaman bugünü ailemle beraber geçiririm. Gerçi böyle bir sebebim olmasa da benimki gibi baskıcı bir ailenin kızlarının gece yarısı dışarıda eğlenmesine izin vereceklerini sanmıyorum ya neyse.

İki yıldır da yeni yıla evli bir kadın olarak girme şerefine nail olduğumdan bu yıl Ömer'in ailesiyle benimkileri bizim evde bir araya getirelim dedi Ömer. Ben yatak istirahatındayım ve bugün sabahtan beri pek iyi hissetmiyorum diye de gözümün önünde tüm evi tertemiz yaptı. Sonra Esma ve Pelin de bize gelip bir sürü yemek pişirdiler. Hep birlikte sofranın etrafında bir araya gelip karnımızı doyurduk. Tombala oynayıp çerezimizi de yedik. Saat on ikiyi bulana kadar ben birlikte oturmaya devam ederiz sandım ama beni yormamak adına bizimkiler erkenden toparlanıp gittiler. Kayınvalidemler de kendi taraflarına geçince karı koca baş başa kaldık yine. Ömer yanıma gelerek koltukta alnıma soğuk parmaklarına değdirip önüme düşen bir tutam saçı geriye itti. Son aylarda sürekli yaptığı gibi endişeyle beni izleyip daha ağzını açmadan tahmin ettiğim soruyu sordu.

"İyi misin? Sancın çok mu?"

"Benim sancım aylardır çok be Ömer. Korkma bu gece doğurmam. Gitsek hastanede kendi doktorumuzu bile bulamayız. Bulsak da millet içmiş midir sıçmış mıdır belli değil. Doktor acilde rezillik çıkaranla mı uğraşsın yoksa beni doğurtmakla mı? O ortamda bebek doğurmaya niyetim yok benim."

Yorumum üzerine normalde batıl inançları olmayan, böyle şeyleri eleştiren kendisi değilmiş gibi kulağını çekerek ahşap sehpaya vurdu Ömer. Bana da 'aman dilini ısır' dedi.

"Yere diz çöküp timsah dansı da yapayım mı?"

"İlla bir tarafların oynayacak, değil mi?"

"Ayıp ediyorsun şu an. Ayağa kalkma iznim olsa penguen dansı da yapardım ama..."

"O ne? Çok merak ediyorum Mahperi, senin bilmediğin bir dans var mı?"

"Yanlış soru bebeğim. Senin bilmediğin bir şey var mı desen daha doğru olur. Çok eğlencelidir o dans. Yalnız bu cehaletin yine başımı ağrıtıyor."

Yorumum ve kendisine bilmiş bir şekilde gülümsemem Ömer'in gülerek başını iki yana sallamasına neden oldu.

"Eminim öyledir perim."

"Açayım mı videosunu? O değil de ben doğumdan sonra bunu yapsam nasıl kalori yakarım var ya. Sen de bir denesene. Keşke düğünde böyle bir organizasyona girseydik. Neyse artık kelebeğin düğününde yaparız."

"Terk edilsin diye mi?"

Kendisine videoyu açmamın ardından yaptığı bu yorum sahte bir hayal kırıklığıyla ona bakmama neden oldu.

"Vizyonsuzsun Ömer. Bir kere kalabalıkla yapılıyor. Halayın bir değişiği işte diye sen severdin ama... Ne kadar köklü bir dans bu haberin var mı?"

"Nereye dayanıyormuş kökü pek sevgili halk danslarına gönül vermiş karıcığım?"

"O konuya çok hâkim olmamakla beraber bin dokuz yüz ellili yıllardan kalma bir videosunu bile gördüm. Mazisi olan şeylere azıcık saygın olsun."

Sonraki yarım saati hem dikkatim sancılarımdan uzağa gitsin hem de Ömer'e takılmış olayım diye bu dansa dair bazı komik düğün videolarını ona izletmekle geçirdim ve televizyondaki geri sayımı fark edene kadar da karşılıklı olarak gülüşüp durduk. Bunun en büyük sebeplerinden biri yoğun ısrarlarım sonucu Ömer'in ellerini beline koyup figürleri yapmayı denemesi oldu. Ondan geriye doğru sayılırken ben de bari yeni yıla gebeş gibi yatarak girmeyeyim diye ayağa kalktım. Ama bilin bakalım ne oldu?

MAHPERİ Where stories live. Discover now