23-Eski Düşman

5.1K 793 255
                                    


***

Eski mahallemde, yıllardır müdavimi olduğum kuaförümle geçirdiğim öğlenin ardından dükkâna uğramak için annemi aradım ama o eve uğrayacağını söyleyip orada buluşmayı teklif edince ben de doğup büyüdüğüm evin yolunu tuttum. Hayat ne garip...

Hâlâ çantamda evimizin anahtarları var. İçeriye girdiğimde ayakkabılığın yanında ev terliklerimin de durduğunu gördüm. Hatta babam annemin orayı dikiş odası yapma isteğine rağmen şimdilik hâlâ odamı bozmamakta kararlı. Ancak haftalar önce bir parçası olduğum eve şimdi evim değil de annemlerin evi diyorum. O eski benimseme hissinden gittikçe uzaklaşıyorum ve bambaşka bir evde, kendi kurduğum ailede kök salmaya başladığımı hissediyorum. Kuaför dönüşü bir duş aldım sonra taze çay demlemiş annemle beraber uzun zamandır mahrum kaldığımız o mutfak sohbetlerinden birini yaptık. Annem sağ olsun hem doğum günümü kutlamak istemiş hem de evliliğim hakkında benimle dertleşip muhtemelen kendi içini rahatlatmayı amaçlamış. Her şey yolunda mı, alıştın mı? Bir sıkıntınız var mı? Anlaşabiliyor musunuz? Bana sormak istediğin bir şeyler var mı? Ben senin annenim, lütfen hiçbir şeyden çekinme diyerek art arda sıraladı sorularını. Üstelik kendi kendisine Ömer'in bu ilişkiyi sürdürmeye hevesli, benden gayretli taraf olduğuna da kendisini biraz inandırmış sanırım. Evcimen olmam, yuvama sahip çıkıp evimi çekip çevirmem konusunda öğütlere maruz kaldım. Sen şimdi pasaklısın, o çocuğu evden kaçırma pisliğinle, dağınıklığınla bile dedi sağ olsun. Yemin ediyorum ben kayınvalidemden duymadım bir gün şöyle bir söz ya. Sonra da annenle her şeyi paylaşabilirsin diyor. İleride koz olarak kullanılsın, silah olarak bana doğrultulsun diye mi paylaşacakmışım?

Ayrıca şöyle bir durum var. Neden evi temizleyip yemek yapmak, bulaşık, çamaşır yıkamak ve özellikle de ütü yapmak kadınların görevi olarak lanse ediliyor? Toplumun bize yaptığı dayatmalardan ne zaman kurtulup zincirlerimizi kıracağız? Tabulaşmış bağnaz fikirleri yıkma günü bugündür aney diye girdim konuya, böyle söyledim ama yemedi. İki kirli don yıkayacağım, onu da makineye atacağım diye utanmıyor muymuşum burada edebiyat parçalamaya. Oğlan tüm gün çalışıp eve ekmek getirirken ben ne yapacakmışım? On dönüm bostan yan gel yat Osman, Ömer böyle böyle soğur yuvasından dedi. Erkek dediğin eve gelince mutfakta kaynayan tencereyle yemek kokusuna karışmış sabun kokusu karşılamalıymış onu. Kadın olmalıymışım, hanım olmalıymışım. Çocuğa asker arkadaşım gibi değil de kocam gibi davranmalıymışım. Hayır, evde adamın ensesine vurup hop, bugün Cuma enseyi kapa diyormuş gibi mi gözüküyorum dışarıdan bakınca acaba?

Annemin öğütleri hem kendimden şüpheye düşmeme, hem de Ömer'le olan sabahki konuşmamızı hatırlamama sebep olunca biraz tadım kaçtı. Yani şimdiye dek evlilikten pek bir şey anlamadık ama gerçekten ben iyi bir eş olamayacak mıyım ki? Ömer düşleri süsleyen damat da ben evlerden ırak gelin olmayayım sakın? Yok ya, bence bu evlilik hazırlıklarında ve evliliğin ilk gününde yaşadığımız krizden sonraki süreçte gayet iyi idare ettim. Aman, o buzdolabı da benden iyisini mi bulacak sanki? Gazeteye ilan verse gene bulamaz. Taş gibi hatunum, zekiyim, eğlenceliyim. Yemek yapıp çamaşırını yıkacak insan her zaman bulur ama benim gibisi nerede? Ben onun siyah beyaz hayatının rengiyim bir kere. O da bunun farkındadır hâlâ, değil mi? Bunun farkında olsun mesela ama Adriana Lima kılıklı eski manitalarından sonra bir teletabi ile evlendiğini fark etmesin lütfen. Ay o değil de, bu hiç kafasında kıyaslama falan yapıyor mudur acaba? Bak gene aklıma düştü o kızıl pirenin bacak boyu... Bana soldan soldan geliyorlar. Bir de geliyor muymuş şimdi taş gibi bir hemşire. Ben adamın eski kırıklarının hayaletiyle baş edemezken kanlı canlı bir hatuna valla katlanamam etrafında. Avrupa yakasındaki İffet gibi elimde sakinleştirici şurup şişesiyle gezerim artık ortalıkta. Ya da yok ya, niye kendimi üzeyim ki? Zehirlerim onu, şırıngayla deşerim şah damarını yellozun. Suçu da Ömer'in üstüne atarım. Salak değilim çok şükür, bir adam için hapislerde çürüyemem tazecik yaşımda. Hem de beni boynuzlayan bir adam için, madem bana yâr olmuyor, kimselere olmasın. İnşallah sapıklar koğuşuna koysunlar bunu da orada artık kimlere yâr olur bilemem.

MAHPERİ Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon