29-Kelebeğim

3.8K 717 94
                                    


Yanımda Pelin bile olmadan, birkaç gündür tanıdığım insanların gazıyla bunu yaptığıma inanamadan hastaneye giden yolu tramvayla giderken pencereden dışarıya bakarak izledim. Doktorun bana ne söylemesini isteyerek gittiğimi bilmeden, heyecanlı mıyım yoksa korkuyor muyum bir türlü karar veremeden durakların her birini sabırsız bir bekleyişle, nefes alıp verişimi dahi etkileyen bir kalp çarpıntısıyla geçtim.

Öncelikle artık bir işim var, düzgün bir dernekte dünya tatlısı bir kadının yardımcısı olarak işe başladım. Ne kadar sürer, daha kaç ay bu işi yapmaya devam edebilirim bilmiyorum ama güzel bir şeyler oluyor işte hayatımda. Ömer'le birlikte Aylin Hanım'dan kartvizitini alışımın ertesi günü yazan adrese gittik ve derneğin başkanı Ayşem Hanım'la bizzat görüştürüldüm. Kültürlü, donanımlı, naif, çok temiz kalpli bir kadın karşıladı beni. Üstelik hiç çekinmeden hikâyesini paylaştı benimle. Henüz lisedeyken okuldan alınıp zorla evlendirilişini, sevmediği bir adamın çocuğunu doğurup yıllarca dayak yiyip tecavüze uğradığı bir evde yoksulluk içinde o çocuğu büyütmeye çalışmasını ve en sonunda oradan kurtulup yeniden hayata tutunuşunu. Gözyaşları içinde onu dinlerken hem aile hem de eş açısından ne kadar şanslı bir kadın olduğumu, hiç zorluk çekmeden bu yaşa geldiğimi fark ettim. Karşımdaki içten, samimi kadına karşı içimde büyük bir saygı oluştu.

Peki, senin dengeni bugün böyle alt üst edip bu hale sokan nedir diye soracak olursanız Ayşem Hanım'ın gözlerimin içine bakarak sohbetimizin sonuna doğru bir yerlerde söylediği şey diyebilirim. Kadın gözlerimin içine bakıp elimden tuttu ve yüzümü dikkatle inceleyerek yüreğimi ağzıma getiren tespitini dile getirdi 'sen hamilesin' diyerek. Başta gülmeye çalıştım, çünkü bunun mümkün olmadığını biliyordum. Neticede regl takvimimi benden iyi bilecek değil. Herhangi bir gecikmem olmadığından eminim. Hataya düşmemek için telefonumda uygulama bile bulunduruyorum. Ayrıca ilk bir yıl çocuk düşünmediğim için Ömer'le bunun önlemini de aldık biz hep. Yani ben kullanılan hapların zararlı olduğunu düşündüğüm için içmek istemedim ama yine de bin çeşit yöntemden bizde kendimize uygun bir şeyler seçtik sonuçta korunmak için. Tamam, hiçbir zaman titizlendiğimiz, aman dikkat edelim deyip korktuğumuz ya da gerildiğimiz bir konu olmadı çocuk konusu. Sonuçta bir gün anne baba olmayı zaten istiyoruz fakat yine de ben son bir ay içerisinde en azından dikkatsiz davrandığımız bir zaman olduğunu hatırlamıyorum.

Yine de düştü içime bir şüphe, kadın öyle kendinden emin bir şekilde hamile olduğumu iddia etti ki, bir de ben üç tane çocuk doğurdum, benden iyi mi bileceksin, hiç yanılmam deyince beni içten içe kemiren bir kurt düştü içime. Bir test alıp ne olur ne olmaz diye evde yapayım dedim ancak benim eve girip çıkan eksik olmuyor, bende bu şans varken kesin yakalanırım dedim. Kesin sonuç almak için tahlil yaptırmaya hastaneye gitme kararını aldım. Cesaretimi de bugün toplayıp yeni işimin ikinci gününde öğleden sonra için iki saatlik bir izin aldım.

O testin sonucunu beklerken rahatsız hastane koltuğunda aklımdan neler geçti bir bilseniz. Hamile olmadığımı öğrenirsem şaşırmamam gerekir çünkü henüz günüm gelmedi. İnsanlar aylarca çocuk yapmak için uğraşıyor ve ben kocamla değil çocuk yapmaya çalışmak bir de üstüne korunuyorum.

Ancak ya hamile değilsem? Buraya kadar boş yere gelip kendi kendime kadının birinin gazına mı gelmiş olacağım? Biri görse şu halimi ne derim? Alay konusu olurum resmen. Ama ya hamileysem? Bildiğin dokuz ay sonra kucağıma bir bebek mi alacağım yani? Koca bir ömür benimle olacak, hayatıma katılacak biri demek bu. Üstelik daha evliliğime yeni alışıyorum ayrıca kocamla oturup bir çocuk konuşması bile yapmadım. Maddi ve manevi olarak ebeveyn olmaya hazır mıyız biz? Ömer ister mi daha işlerini tam düzeltememişken baba olmayı?

MAHPERİ Where stories live. Discover now