19-Benim Edepsizim

4.7K 764 111
                                    


Ömer'i ardımda bırakarak girdiğim banyoda klozetin üstüne oturdum ve utanmadan bana sesini yükseltebilmesine sinirlenerek yanağımın içini ısırdım. Adamdaki genişlik Konya Ovası'nda yok ya. Sen yeni evli damatsın, daha deftere attığın imza kurumamış. Nasıl eski sevgilinle çekildiğin fotoğrafı bir hafta önce alınmış, hala taze mobilya kokan giysi dolabına koyabiliyorsun? Ne yapacaksın? Geceleri ben uyuduktan sonra fotoğrafınıza bakıp ağlayacak mısın?

Belki biraz abartıyorum. Sonuçta fotoğrafta sadece ikisi yok. Arkadaş grubuyla beraber çekilmiş ama yine de insan böyle konularda biraz daha dikkatli olmaz mı? Ayrıca o aptal kızıl kafa bana geçmişteki salak hallerimi hatırlatıyor. Ömer'in yanındaki kızların arasından en güzeliydi Sedef. Onunla gerçek bir ilişki yaşadılar. Birlikte tatillere bile gittiler. Dile kolay, tam iki yıl boyunca sürdürdüler ilişkilerini. Ömer'in ergenliğin en ağır dönemlerini atlatıp yakışıklı bir delikanlıya dönüştüğü zamanlardı. Onu bir yıl sonra ilk defa Pelin'in doğum gününde görmüştüm. Biz on altı yaşındaydık, Ömer de on sekizindeydi. Onu gördüğüm an gözüne far tutulmuş tavşan misali kalakalmıştım. Görmeyi beklemediğim kadar yakışıklı, havalı birine dönüşmüştü. O inek gözlükleri artık gözünde değildi. Boyu uzamıştı, sürekli basketbol oynadığından yapılanmaya başlamıştı ve çok güzel kokuyordu. Onunla tokalaştığım anı hatırlıyorum da ılık elinin içindeki avucumdan tüm bedenime bir sıcaklık yayılmıştı sanki. Ancak sadece on beş dakika sürdü bu his içimde. O kızıl kafa da geldi, Ömer kolunu onun beline doladı ve sanki bu dünyada bir tek o kız varmış gibi baktı gözlerine. Tam yirmi sene bana bir kere bile bakmadığı şekilde baktı, dokundu o gün o kıza. Kendimi öyle değersiz ve ahmak hissettim ki, o gün Ömer'e olan hırsım, öfkem bir tiksintiye dönüştü. Ben de ondan veba taşıyormuş gibi uzak kaldım hep. Bilmiyorum, belki de ulaşamadığım ciğere mundar diyordum. Ama işe yaradı ve Ömer'den uzak durmanın bir zararını görmedim hiç. Birkaç dakikalık bir gaflet anıydı onu bir erkek olarak beğenebilmiş olmam. Bu sebeple yok saydım, bugüne dek de hatırlamadım.

Peki, şimdi ne oldu? Gittim adamla evlendim! Hayatım boyunca koruduğum savunma mekanizması onun birkaç imalı sözü ve çocukluktan bu yana sakladığı bir düdük ve toka yüzünden yerle bir oldu. Onca yıl bana sevdalıydı da tüm o kızlarla can sıkıntısından mı konuştu yani? Heveslisi gibi annesiyle olan durumu kullanıp evlendim Ömer'le. Kendime daha fazla yalan söylemenin gereği yok. Onun gibi başarılı, herkes tarafından takdir edilen, yakışıklı bir adamın karısı olma düşüncesi beni cezp etti. Bir elim yağda, diğeri balda gül gibi yaşarım işte dedim. Kendi imkânlarımla böylesini nereden bulacağım ki dedim. Fırsatçı mıyım ben ya? Yangın var diye bağıracağım şimdi yeminle.

Sinirle ebeveyn banyosundan çıktım ve yatak odasının kapısına doğru Ömer'i kontrol etmek için ilerledim ancak daire kapısının açık olduğunu görünce doğrudan koridora gittim ve Ömer'in karşı dairenin, yani ailesinin kapısının önünde olduğunu gördüm. Asiye teyzeyle kısık sesle konuştuklarını fark edince de kulak kabarttım.

"Annem, benim eşyalarımı dolabıma yerleştiren sen değil miydin? Rüya banyoya girince dolaba bir baktım, kabak gibi görünüyordu bu çerçeve. Belli ki bunu görmüş ondan cin çarpmışa döndü. Haklı da yani, niye bunu eşyalarımla birlikte bizim eve taşıdınız? Bu tarafta kalsaydı ya."

"Oğlum, ben gerçekten hatırlamıyorum öyle bir şey. Eski sevgilinle olan fotoğrafını niye yatak odanıza sokayım ki ben? Hem daha çocuk sayılırdın o zamanlar sen."

"Allah aşkına anne ya, kız sekiz yaşından beri etrafımda olan her kadının şeceresini tutuyor. Sedef'i mi takmayacak yani kafasına?"

"Çok özür dilerim ben Ömer, ne olacak tabi. Bunak kafama bakmadan düğün dernek kurmaya, ev düzenlemeye kalkarsam bu kadar olur. Kim bilir nasıl aldım elime de soktum oraya. İnan, hiç hatırlamıyorum."

MAHPERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin