DİVANE- BÖLÜM 19-

120K 7.3K 2K
                                    

Medya: Azra Sönmez
• Yıldızımızı doldurmadan geçmeyelim lütfen, keyifli okumalar.

(Divane 30 bin okunmayı aştı, hepinize çok teşekkür ederim.)

Kalbimdeki tonlarca baskıdan bir çırpıda kurtulmuştum ama yıllardır o yükün altında ezilen yorgun ruhum yeniden canlanır mıydı meçhuldü. Kuzey buna izin vermezse harabe olarak kalacak, tüm umutlarım sönecekti.
Bir insan şu dünyadaki en güzel, en masum duygudan korkar mıydı?

Sevmekten korkulur mu?

Bu zamana kadar korkmamıştım ki onu her şeye rağmen deli divane sevmiştim, peki ya şuan bedenimi kaplayan korku neyin nesiydi?

Neden karşısında titriyordum?

Hani derin uykuda bir anda yüksekten düşüyormuşsun hissi gelir tam yere kapaklanacakken sıçrayarak kalkar ve sonra rüya olduğunu anlayıp rahatlar ya insan, onu yaşıyordum. Ama sorun şu ki hiçbir şey rüya değildi ve ben kesinlikle rahatlayamıyordum.

Kuzey tüm gerçekliğiyle gözlerime bakmaya devam ediyordu. Konuşmuyordu, hareket etmiyordu. Sanki nefes bile almıyordu ve bu beni daha da geriyordu.

Ne bekliyordum ki?

Bana sarılmasını mı? Ya da onunda beni sevdiğini söylemesini mi?

Belki bir dizi çekiyor olsaydık olabilirdi.

Ama ben gerçeklerin ortasında ellerimde platonik aşkımla öyle kalakalmıştım.

Midemin kaynadığını hissederken bulantım gitgide dayanılmaz bir hal alıyordu, üstüne kusup az önceki olayı unuttursam?
Tamam, saçmalıyordum. Daha fazla karşısında savunmasız bir halde duramayacaktım, ben içimden atmış ve kurtulmuştum. Gerisi tamamen ona kalmıştı.

Dudakları aralandığında ağzından çıkacak tek kötü kelime beni yıkacağından beklemeden koşmaya başladım. Sarsak adımlarla içeriye girdiğimde Simge'yle birkaç saniye göz göze gelmiş ve hızla tuvalete ilerlemeye devam etmiştim. Ceketimin kollarını sıvayıp ellerimle mermerden destek alırken nefes nefeseydim, içerideki iki kızın şaşkın bakışları umurumda değildi.

Ben az önce ne yapmıştım?

Ben ne yapmıştım?

Ona her şeyi itiraf etmiştim hemde öyle bir şekilde yapmıştım ki bunu, ben bile kendime şaşırırken onun dumur olması kaçınılmazdı.

Bir süre soluklanıp sakinleşmeye çalıştım, midemdekileri hızla boşalttığımda iyice güçsüzleşen bedenim tutunmak için dal arıyordu.

Tıpkı az önce gözlerimin Kuzey'e tutunduğu gibi.

Kapı gürültüyle açıldığında Kuzey'in gelme ihtimalini ölçmeye fırsat bulamadan Simge'nin sesini duydum.

"Azra, iyi misin?" Dedi telaşla yanıma gelirken.

Koluma girip destek olduğunda peşinden Zeynep ve Gül'de gelmişti. Gözlerime korkuyla bakıyorlarken Gül soğukkanlılıkla suyu açıp yüzüme çarptı, şimdi de üşüyordum.

"Kızlar ben, ben Kuzey'e her şeyi söyledim."

Gül'ün suratımdaki eli duraksarken Simge kolumdan çıkmış ve şokla bana bakıyordu, Zeynep'te ondan farksızdı. Evet bunu kimse beklemiyordu. Başta ben olmak üzere hiç kimse. Sessizlik dayanılmaz hale geldiğinde bağırdım.

"Söyledim işte ya ne olmuş?" Diye çıkıştım kendi kendime.

Simge'nin şaşkınlığı sevince dönüştüğünde bana sıkıca sarıldı. Zaten kendimi taşıyamıyordum birde onun ağırlığıyla yere düşmemiz an meselesiydi.

DİVANE ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin