Özür Dilerim.

22 4 7
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yoksa canlar mı demeliydim? Aslında bunu okuyacak birilerinin kaldığından bile şüpheliyim.

Biliyorum, gerçekten uzun bir süredir aktif değildim ve bu konuda tek mazeretim ilham kaynağımı kaybetmemdir. Her hafta emek ve hayal gücümü harcayarak sizler için yeni bölüm yazmaya, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ve tabi ki bunu büyük bir keyifle yaptım. Ancak maalesef ki bir süre sonra bölüm yazıp paylaşmak benim için hobiden çok zorunlu bir iş gibi hissettirmeye başladı. Bunun yaşanmasından oldukça kısa süre sonra da amatör bir yazar olduğumun farkında olduğum halde bölümlerimin yeterince ilgi görmediğini düşünmeye de başladım. Bu da ilhamımı oldukça kötü şekilde etkiledi.

Tek bir kişi okusa bile yazmaya devam edeceğim demiştim ve sözümü tutamadığım için kendime ne kadar kızdığımı tarif bile edemem. İçimdeki yazma arzusunu nedeninden tam olarak emin olmadığım şekilde yaklaşık iki sene boyunca kaybettim. Son zamanlarda ise klavyeye dokunmak bile içimi kıpır kıpır etmeye başladı ama yeni bölümler veya yeni hikayeler yazabilir miyim bilmiyorum o yüzden sizi boşuna ümitlendirmek istemiyorum.

Yazmayı bırakalı bu kadar zaman olduğunu fark etmemiştim doğrusu. Bana sadece 2-3 ay gibi gelmişti. Aslında bunun yıllar olduğunu fark ettiğimde çok yakın bir arkadaşım aynı zamanda okuyucum olan biriyleydim. "Durumu nasıl açıklayacağım? Komadaydım özür dilerim yeni uyandım mı desem?" diye düşünüp şaka yoluyla kendimi sakinleştirmeye ve neşelenmeye çalışmıştım. Birkaç gün sonrasında ise yakın olduğum hem bir okuyucum hem de kendisi de Wattpad yazarı olan bir başka kişiyle bu konu üzerinde dertleştiğimde bana "Seni anlıyorum." dediğini duyduğumda bunu yazmaya karar verdim. Umarım sizler de beni anlarsınız...

Bu hikayede maalesef "ilham böcülerimi" kaybettiğimden dolayı bazı bölümleri "Ben bunu bir haftada yazıp bitirmeyi nasıl başaracağım? Ne yazacağım ki?" diye panikleyerek aklıma o anda ne gelirse yazdım. Bu sebeple hikayenin gidişatı istediğimden oldukça farklı olmaya başladı. Sonunda da "Bu istediğim gibi olmuyor." diyerek bıraktım.

Yazmayı aslında bırakmadım. Bu iki yıl içinde Mevkuf'a hiç bölüm yazmadım, evet. Ancak parça parça da olsa 6 ya da 7 hikayeye başladım ama bunları birileriyle paylaşmak istemiyorum. Kendimi "her hafta yeni bölüm yazmalıyım", "insanları memnun etmeliyim", "aklımdan geçeni yazarsam insanlar beni eleştirir o yüzden bunu yazmayacağım", "bunu yazarsam beni tanıyan insanlar beni sapık/psikopat/salak olarak görecek", "şunu yazarsam çevremdekilerin bana bakışı kesin değişir", "eminim ki çevremdekiler bunları yaşadığımı veya yaşamayı arzuladığım gibi yanlış fikirlere kapılacak o yüzden en iyisi yazmamak" gibi düşünceler ile şartlandırmadan kurtulup kendime yazmayı yeniden sevdirmem 6 ay gibi bir zamanımı aldı. Yazıp paylaşmama veya yazmama sebeplerimden biri de bu oldu denilebilir.

Elime geçen her fırsatta bir bölümü okuyacak ve yaptığım yanlışları düzelterek, boşlukları doldurarak ya da yepyeni olay/kişi eklemelerinde bulunarak hikayemi istediğim yola geri koymaya çalışacağım ama bu biraz uzun sürebilir. Hoş, hikayeyi yazmayı bırakalı yaklaşık 2 yıl olmuşken sadece birkaç aydan "uzun süre" olarak bahsetmem de ayrı bir ironi olmuş.

Bu yazıyı birkaç gün önce uykusuz gecelerimden birinde sabaha karşı yazdım ve paylaşıp paylaşmamak konusunda oldukça kararsız kaldım. Şimdi bunu paylaşma düşüncesi bile içimde değişik hisler uyandırıyor ama sanırım doğru olan şey bir anda bölüm paylaşmak yerine size açıklamada bulunmak. Elimde henüz yazılmış ve paylaşılmayı bekleyen bir bölüm bile yok maalesef o yüzden yazma ya da düzenleme işlemleri sandığımızdan daha uzun sürebilir. Önceliğim yazmış olduğum bölümleri düzenlemek ve onları istediğim yola sokmayı denemek olacak. Bunu bitirdiğimde de hikayenin gidişatına göre yeni bölüm yazmaya başlayacağım.

Aslında bir süredir aklımdaki fikir yarım kalan hikayeleri sevmememden dolayı Mevkuf'u sadece bir bölümle bitirmekti ama (eğer kaldıysa) okuyucularımın ve hikayemin hak ettiği şeyin bu olmadığını fark ettim. Elbette ben 2 yıl önceki ben ile aynı değilim. Yazım şeklim değişmiş olabilir ve bazı yazım hataları yapmaya devam ediyor olabilirim. Hikayemdeki olayları görüş tarzım da değişmiş olabilir. Bazı yerleri "Buna neden böyle tepki verdim ki? Şunu neden yazdım ki?" diye düşünerek silebilir, yeni olaylar ekleyebilirim. Lütfen doğal karşılayın. Telefonumdan uygulamayı bile silmiştim ve bugün ani bir kararla geri yükledim. Wattpad'i kullanmayı bile unutmuşum. Sanırım yeterince içimi döktüm ve sizi sıktım.

Özetle içimdeki yazma arzusunu kullanarak yeni "ilham böcüleri" bulmaya çalışacağım. Eğer bu yazıyı okuduysanız ve bana hala destek oluyorsanız sizlere çok teşekkür ederim. Ayrıca pek de elimde olmayan sebeplerle size yeni bölümler getiremediğim, belki de en önemli noktalardan birinde hikayemi öylece bıraktığım, sizi merakta ve ilgisiz bıraktığım için sizlerden özür dilerim.

Seviliyorsunuz canlar! Umarım en kısa sürede yeni bölümde görüşürüz! Anlayışınız için tekrar teşekkür ederim. İyi okumalar dilerim. Sizleri bir sonraki bölümde görüşünceye dek umarım hala hatırladığınız bir tekerleme ile uğurlamak istiyorum.

   Küçük Kurt bir büyüğe ihtiyaç duyunca gelir Siyah Ayna'ya. Girince içeri döner sola. Takip ettikçe koridoru başlar saymaya: bir kez sağa dön, çık iki kat yukarı, sol yap, sol yap, vur sağdaki kapıyı. Tık tık tık. Bekler açılsın kapı. Sonra görür Büyük Adam'ı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 28, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MEVKUFWhere stories live. Discover now