Bölüm 29- Gelenek

20 7 1
                                    

Canlar! Geçenlerde Macera'da #122 idik! Bu kesinlikle hepimizin başarısı! Çok teşekkür ederim, her şey için! Ayrıca bu resim için de en büyük destekçilerimden BenedictsKnights'a teşekkür ederim♡ Seviliyorsunuz ve keyifli okumalar dilerim x

Evime yaklaştığımızda sessizce yürümeye devam ediyorduk. Lion'un balkonda olup benim Goddard ile yürüdüğümü görmesini ve bana söylenmesini bekliyordum ancak evden görünemeyeceğimiz halde Goddard "Sonra görüşürüz." deyip yönünü değişti. Bense dalgınca "Görüşürüz." diye mırıldandıktan sonra durup o yöne baktım. Elleri cebinde olacak şekilde ilerliyordu. Bense bugün yanıma geliş sebebinin tamamen beni ve Lion'u sinir etmek için olduğunu sanıyordum.

İç çekip evime yürümeye devam ettim. Tüm balkon ve pencereler açıktı ama Lion yine de balkonda değildi. Merdivenleri tırmandığımda Lion gülümseyerek kapıyı açtı. "Ben olduğumu nereden bildin? Seni balkonda filan göremedim." dedim. Başımı öpüp "Bu apartmanda merdivenleri paldır küldür çıkan tek kişi sensin." dediğinde gülümsedim. Doğruydu, ciddi bir durum olmadıkça merdivenleri hızlıca ve hoplayarak inip çıkıyordum.

"Neredeydin?" diye sorduğunda elimdeki kitabı salondaki kahve masasına bırakıyordum. "Söylediğim gibi parkta kitap okuyordum. Neden sorup duruyorsun?" dedim. Önce bana sonra da masaya koyduğum kitaba baktı. Sorarca "Kütüphaneye de uğramışsın." dedi başıyla kitabı gösterip. Başımı sallayıp "Farklı bir şey okumak istedim hepsi bu." diye yanıtladım.

İç çekip "Seninle bana danışmadan bir yere gitmemen konusunda konuştuğumuzu sanıyordum." dediği an göz devirip parkta Goddard ile sessizce kitap okumayı bu konuşmaya tercih edeceğimi düşündüm. En azından Goddard, Lion'un aksine varlığını ve otoritesini sürekli gözüme sokmuyordu. "Yine mi bu konu?" dedim bezmiş bir halde ama dediğimi umursamayarak bana bunun tehlikeli olduğundan ve başıma bir şey gelebileceğinden bahsetti. Bense ona yüzüncü kez şu an Mia değil Lucas olduğumu hatırlattım. Tabi Goddard'ın beni para dilenip bana bıçağı her an saplayabilecek evsizlerden kurtardığının farkındaydım ama o gelmeden koşarak bir dükkana girip onlar gidene kadar dükkanda oyalanabilirdim.

Ufak tartışmamız bitince kahvaltı hazırlayıp yedik. Evde oturmaktan sıkılmış, resmen koltuğun bir parçası olmuştum. Öyle ki başkası oturduğum yeri yoklayarak popo izimden oraya her zaman benim oturduğumu anlayabilirdi. Lion ise artık kitap okumayı bırakmışa benziyordu. Bir iki kez ona neden okumadığını sordum. O ise düzgün bir yanıt vermek yerine geçiştirdi. Ayna karşısına geçip çıkmış dudak üstü tüylerime baktım. Ağda yapmama gerek yoktu ama yine de rahatsız oluyordum. Yine de 14 yaşında bir erkek olarak ağda almaya gidemezdim, ağdacıya gitmeyi saymıyorum bile.

Son birkaç hafta Mia. Her şey yoluna girecek.

Goddard ile sessizce parkta kitap okumak gelenek olmuştu. Her sabah evden bir elma alıp yürüyerek parka gidiyor, orada beni bekleyen Goddard'a hafif bir tebessüm edip her zamanki gibi ben bağdaş kurarak o da benden yukarıya oturarak kitap okuyorduk. Bir süre sonra nedenini bilmediğim halde ona da meyve götürmeye başlamıştım. Sebebi herhalde ben elma yerken onun bir şey yemeden beni izlemesiydi, ki ben böyle durumlardan nefret ederdim.

Parkta ilk karşılaşmamızdan sonraki gün evdeydim ama akşamüzerine doğru parka gittiğimde Goddard arkadaşları ile parkta sohbet edip sigara içiyordu. Yani umarım sigaradır. Bunun üzerine ertesi sabah parkta Goddard'ı yalnız başına parkta otururken görmüştüm ve adımlarımı yavaşlatarak yanına gidip oturmuştum. Sessizlik nöbetime devam ediyordum ve bu onu sinir etmişti. "Bu birkaç gün önceki kitap değil." dediğinde umursamamıştım. O ise söylenmeye başlamıştı. Bir süre sonra ise "Özür dilerim tamam mı? Şimdi şu aptal sessizlik nöbetini keser misin?" diye çıkışmıştı. Ona "Teşekkür ederim." dediğimde aniden sakinleşip tek kaşını kaldırmış ve "Özür dilediğim için mi?" dedi. "Hayır, dilenen evsizleri benden uzak tuttuğun için." diye yanıtladığımda gülümsemişti.

MEVKUFOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz