7.Bölüm: ''Sokağın İçindeki Adımlar''

131K 9.4K 19.5K
                                    

NF & Britt Nicole - Can You Hold Me

Eminem & Rihanna - The Monster

7.Bölüm: "Sokağın İçindeki Adımlar"

Belki yaşanması gerekiyordu tüm bunların ve yaşanmıştı işte

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Belki yaşanması gerekiyordu tüm bunların ve yaşanmıştı işte. Kırgınlıklar, kızgınlıklar ve ardı arkası kesilmeyen o aldatmacalar. Kimse bunları hak etmezdi ama yaşanması gerekiyorsa önüne de geçemezdi. Ha! Ben biraz daha sezgileri güçlü bir insan olsaydım bu kadar aptal insanlarla muhatap olmak zorunda kalmazdım. Önleyebilirdim olacakları, belki de kaçabilirdim bu durumdan.

Ama yaşanması gerekiyorsa istersen dünyanın diğer ucuna git yine yaşardım. Ya aynısını ya da daha fenasını.

Kaderden kaçılmaz, babam öyle der hep. Kaçmıyorum, buradayım.

Kaderimde ne varsa yaşamaya hazırım.

Elimdeki poğaça poşetiyle birlikte eve girdim. Ömer benden evvel gelmişti. Ayakkabılarımı kenara çıkarıp anahtarı cebime koydum. Salondan gelen televizyon sesine yenik düşerek oraya yöneldim. Ömer, televizyonun tam karşısındaki koltukta öylece oturmuş dikkatle televizyonu izliyordu. Beni görünce, ''Hoş geldin abla,'' diye gülümsedi. ''Sen gelene kadar televizyon izleyeyim dedim. Ödevlerimi de bitirdim.''

Kapıda dikilmeye devam ederek gülümsedim. ''Mesai bitti yani ha?''

Gülümsedi. ''Bitti.''

Gülümsemeye devam ederken hafifçe soluk alıp verdim. ''Annemler bugün de gelmeyeceklermiş. Ben de poğaça, simit aldım akşam için. Açsın değil mi?''

''Açım.''

''Dürüstlük kazanacak,'' diye kıkırdadım göz kırparken. Gülümsemekle yetindiğinde doğruldum ve bir iki adım gerileyerek mutfağa yöneldim. ''Üzerimi değiştireyim de, sonra hemen sofrayı hazırlarım.''

Ömer, ''Tamam,'' diye seslendi. Elimdekileri tezgâhın üzerine koyduktan sonra odaya gittim. Her gün aynı şeyleri yaşıyordum ama neden sanki tüm o aksiyon filmlerinin başrolündeymişim gibi acayip yorgun hissediyordum kendimi? Tuhaf... Aslında son zamanlarda hayatımın çok da monoton olduğunu söyleyemeyeceğim zira hayatımdan çıkan insanlar ve yeni giren insanlar dengemi hafifçe sarsmıştı.

Hayatıma giren insanlar mı?

Semih'ten bahsediyor olmalıyım.

Yoksa Seyit Ali ve saz arkadaşlarını hayatıma alacak kadar deli değildim.

Tabii ki öyleydim. Bu dünyada akıllı insan mı kaldı? Ben de deliydim. Herkes kadar, belki biraz daha sıyrıktım. Aklı başında bir deli olmak için hâlâ çalışıyordum tabii.

Üzerimi değiştirdikten sonra vakit kaybetmeden mutfağa girdim ve dolaptan kahvaltılık bir şeyler çıkardım. Annemlerin yokluğu belli oluyordu fakat bunu sevmiştim. En azından kafa dinliyordum. Sofrayı birkaç dakika içinde hazırladıktan sonra Ömer'i çağırdım ve birlikte yemeğimizi yemeye başladık.

NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)Where stories live. Discover now