38.Bölüm: ''Yangından Taşan Ateş''

75.3K 6.9K 24.1K
                                    

Kaan Boşnak - Bırakma Kendini

NF - Paralyzed

Oy ve yorum yapmayı rica ediyorum ihmal etmeyin. Yoklama alacağım! Keyifli okumalar. ^^

38.Bölüm: ''Yangından Taşan Ateş''

Kaç yaşımda öleceğimi hiç düşünmemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaç yaşımda öleceğimi hiç düşünmemiştim.

Ben sadece hayaller kurmuş, önüme bir hedef koymuş ve kendi var ettiğim gözlüğümle yürüdüğüm yolda ilerlemiştim. Kimsenin ne dediğine, ne söylediğine ve benim için ne düşündüğüne kulak asmamıştım. Ben sadece hayallerimin peşinden koşmuştum. Belki her şey mükemmel ilerlememişti ama daha çok başındaydım. Keman çalacak, en güzel bestelerimi söyleyecektim. Okul kazanacak, bir gün sesimi herkese duyuracaktım.

Kocaman bir konserin içinde hayal ediyorum kendimi. Binlerce insanın önünde elimde kemanımla sanatımı icra ediyorum. Bana 'yapamazsın' diyenlere inat daha gür çıkıyor sesim. Kaç yaşımda öleceğimi bilmiyorum ama hayallerimin ölümünü yaşıma bağlamayacağımı biliyorum. Hayallerimi öldürmeyeceğimi biliyorum.

Fakat kanın tadını hissediyorum, berbat.

Vücudumu sanki hiç ışık görmeyen bir kuyuya atmışlar ve acı çekeyim diye ışığımı benden çalmışlar. Bedenimde hissettiğim ağrının tanımı buydu. Biri kafama vurmuş da, dünyadan soyutlanmış gibiydim. Uzandığım yerde müthiş bir acıyla kıvranırken kulaklarımda patlayan bombadan kendini ayıran, belli eden ayak seslerini işittim.

Biri benim için koşuyordu.

Biri benim için endişe duyuyordu.

Seyit Ali? Bu sensin değil mi?

Kaskım bir şey görmemi engellediğinde onun sesini işittim, Seyit Ali'nin. ''Neva, Neva...'' Soluk soluğa kalmış bir halde bana gelmişti. Korkusunu ona bakmasam bile hissetmiştim. Sanki kalbi ellerimin içindeydi ve ölmek üzereyken son bir kez onu hissetmemi istercesine bana vermişti. Kaskın gözlüğünü kaldırdığında gözleriyle karşılaştım. Saçları darmadağın olmuş, ela gözlerindeki o ürkeklik bana var olduğum durumu özetlemişti.

''Kas-kı,'' diye konuşmaya çalıştım zar zor. ''Çıkarır mısın? Nefes... Nefes alamıyorum.''

''İncitirsem ya?'' dedi eli ayağına dolaşırken.

''Lütfen çıkar,'' diye mırıldandım. Boynuma ya da kafama bir zarar vermek istemiyordu ama boğulacak gibiydim. Üstelik kollarımdaki ve bacaklarımdaki uyuşma dev bir acının eşiğinde olduğumu gösteriyordu. Göğüs kafesimdeki baskı kalbime hücum ettiğinde yüzümü ekşiterek, ''Canım... Canım acıyor...'' diyebildim.

''Tamam, tamam güzelim,'' dedi titreyen elleriyle yanıma oturup kaskıma dokunurken. Sadece onu izledim. Onu en son Teoman'ın başında bu kadar endişeli görmüştüm ama bu sefer ki başkaydı. Ağlayacak gibiydi. ''Dayan biraz, dayan ne olur.''

NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin