54.Bölüm: ''Rus Ruletine Bilet''

55K 4.6K 4.9K
                                    

Lana Del Rey - Born To Die

Barış Manço - Gülpembe

Merhabalar. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Epeydir ayrı kaldık, bunun sebebini az çok her yerde söyledim. Bu süreçte bizi anlayışla beklediğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Umarım keyifle okursunuz. Oy vermeyi ve içinizden geldiğince yorum bırakmayı unutmayalım. ^^

Bölüm sonunda kitabımızla alakalı çok mühim bir paragraf var, onu da okumadan geçmeyelim lütfen.

54.Bölüm: ''Rus Ruletine Bilet''

Küçük bir tekne,
Bizi götürecek ileriye,
Sonra kaybolacağız belki,
Ve o an gökyüzüne bakacağız,
Bir yıldız kayar da dilek tutarız diye.

Biz dünyanın en mutlu ailesiydik. O kadar mutluyduk ki sabah olsa da sıcacık soframızda buluşsak diye erkenden uyur, annemin şefkatli gözleriyle tanışmak için hep ona bakardık. Öyle mutluyduk ki gözyaşlarım hiç acıdan akmazdı. Zaten mutsuzluk dediğiniz nedir ki? Ben hiç gülmediğim bir sofrada olmadım ki...

''Ablacığım,'' dedi Ömer yemek masasına çatalları dizerken. ''Bugün abimin işi olmazsa beni gezmeye götürecek, sen de gelsene.''

Gülerken iç geçirdim ve demlediğim çayı ocağa koydum. ''Çok isterdim ama bugün provalarım var, malum sınavlarım var benim.''

''Kazanacaksın ki oho...'' dedi bana destek olarak. Sesi çok tatlıydı. ''Hem herkes inanıyor kazanacağına. En çok da annem ve abim.''

Gülümsedim. ''Bilmez miyim? Onların desteği olmasa sanırım başaramam.''

''Güzel bir şey değil mi abla?''

''Ne?''

''Sana inanan ve başaracağından emin olan birilerinin olması,'' dediğinde yüzümü yüzüne çevirdim. Bebek gibi bakan masum gözleri ve parlak gür saçlarıyla bana bakan canım Ömer'im oldukça güneşe ihtiyacım olmuyordu.

''Elbette öyle,'' dedim gözlerimi kapatıp açarken. ''Annemin, abimin ve babamın tabii ki bana inanması çok değerli. Onlar inanmasa sanırım her şey daha zor olurdu.''

''Ama ben de çok inanıyorum,'' diye güldü ve sessizce yaklaşarak kafasını kaldırdı. ''Hatta aramızda kalsın en çok ben inanıyorum. Mesela her yıldız kaydığında ablam okulu kazansın ve çok güzel keman çalsın diye dilek tutuyorum... İşte bu yüzden her gece uyumadan önce biraz gökyüzüne bakıyorum çünkü yıldızlar karanlıkta parlıyor...'' Tebessüm etti. ''Senin gibi ama sen her zaman parlıyorsun. Sen yeryüzündeki en güzel yıldızsın abla.''

''Bak sen şu laflara ya,'' diye eğildim boylarımızı eşitlemek ve onun tatlı, sevecen bilhassa yaşının getirdiği o zarif ifadelerine yakın olabilmek için. Ellerimi saçlarına götürdüm. ''Nasıl cümleler kuruyor? Şair mi olacaksın ileride yoksa sen?''

Dudaklarını büzdü. ''Şiir yazanlara şair deniyordu değil mi?''

Kafamı salladım.

Omzunu silkti. ''Hayır, ben ressam olmak istiyorum çünkü resim yapmayı çok seviyorum.''

''O zaman ikimiz de yeteneklerimizin peşinden gidelim tamam mı?''

''Tamam,'' dedi gözlerini kapatıp açtığında.

''Söz mü?''

''Söz tabii,'' diye gözlerini kıstı. ''Ben resim yapmayı hiç bırakmayacağım ve ellerim hep boya olacak.'' Ellerini gösterdiğinde dün geceden kalan boya lekelerine bakıp gülüşmeye başladık. Parmaklarını öptüm ve huylandı.

NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin