43.Bölüm: ''Sokaklar ve Yalnızlar''

73.1K 7.3K 22.3K
                                    

Sertab Erener - İyileşiyorum

Yüzyüzeyken Konuşuruz - Ölsem Yeridir

Oy verip yorum yapmayı ihmal etmeyelim. Keyifli okumalar diliyorum. ^^

43.Bölüm: ''Sokaklar ve Yalnızlar''

7 Ağustos 2020 ve bugün benim doğum günüm.

Doğum günlerini bu zamana kadar hiç ciddiye almadığım için bundan sonrasının da bir önemi yoktu fakat iki sene evvel hayatımın en güzel doğum gününü kutladığımı biliyordum. O da sanırım ne kadar ömrümün olmadığını bildiğim bu hayatta bana kıyak geçilen tek gün olsa gerekti. Artık acı da vermiyordu bazı şeyler zira acıya bağışıklık kazanan bir ruhun kanayacak yeri de kalmamıştı. Doğum günleri eskisinden daha anlamsızdı.

''Demek bugün benim biricik kızım yirmi yaşına girecek,'' dedi babam kahvaltımızı yapmaya devam ederken.

Hissizce elimdeki çatalı önümdeki tabakta duran peynire batırdım. ''Öyle bir şeyler işte.''

Serap abla gülerek, ''Bugün yine senin için pasta yapacağız Burçin'le,'' dediğinde Burçin de hızla ona kefil oldu. ''Evet hem de kekini ben yapacağım. Var ya çok pis aşık olacaksın kızım pastaya.''

Gülümsemeye çalıştığımda onlara ne kadar minnettar kaldığımı bildiklerinden emindim ama hiçbir şey beni mutlu etmiyordu. Üzmüyordu ama etrafımdaki tebessümler bana benden ötürü güzel gelmiyordu. Onlara değildi bu haksızlığım kendimeydi. Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslatıp çekerken babama bakıp sakince gözlerimi kıstım. ''Ben bu akşam pastayı kestikten sonra evime gideceğim.'' Babamın gözleri anında gözlerimle buluştu ve bundan hiç hoşlanmadı. ''Serhan da benim için bir pasta almış yani öyle söyledi.''

''O herifin yanına gitmeyeceksin,'' diye çıkıştı hızla. ''Bunu asla yapmayacaksın Neva!''

''Baba ben bunu Serhan için değil annem ve Ömer için yapacağım. O ev bizim hatıralarımızla dolu,'' derken sesimdeki nasır canımı acıttı. ''Hem Ömer'e gideceğiz sonra Serhan'la. Bunu yapacağım.''

''Serhan seni ne zamandır kardeşi yerine koyuyor?'' diye çattı kaşlarını öfkesini her saniye daha çok belli ederken. ''Onun iyi niyetinin olmadığını bu vakte kadar nasıl anlamazsın, Neva? Nasıl unutursun her şeyi kızım?''

''Unutmadım,'' dedim yutkunarak başımı daha dik tuttuğumda. Serap abla ve Burçin öylece bizi dinlemeye başladı. Kendimden daha emin bir halde sözlerimin peşinden gittim. Babama daha sağlam baktım ama içim harabeydi. ''Ben hiçbir şeyi unutmadım baba. Bunu çok iyi biliyorsun. Ne geçmişi ne o günü ne de bugünü. Hiçbir şeyi unutmayacağım ama böyle de devam edilmiyor. Ben kimseyi affettim de demiyorum, diyemem sadece...'' Zorla iç çektim. ''Sadece bazen yalandan da olsa Serhan, ben ve Ömer'i o günün kahvaltı sofrasında hayal ediyorum yine. O gün bizi görseydin buna karşı çıkmazdın.'' Acıyla gülümsedim. ''Biliyor musun biz ilk kez yani annemle beraber orada gülmüştük. Dördümüz de aynı anda.''

Babam beni hep anlardı ama ben ne kadar kendi kalbimin, vicdanımın sesinden gitmeye kalksam benim iyiliğim adı altında önümü keserdi. Bu zamana kadar bana tek bir yanlışı olmayan insandı o. Benim süper kahramanımdı bir kere. Son zamanlarda yaşadığımız bu acı hadiselerden ötürü işler değişmişti orası ayrı tabii.

Masada koyu bir sessizlik hakim olduğunda babam dudaklarını birbirine bastırarak derince soluklandı ve yorgun yüzüyle beni süzdü. ''İlaçlarını içmeyi bıraktın mı sen?''

''Onları uzun zamandır içmiyorum zaten,'' dedim hızla. ''İyiyim, iyileştim ben.''

Aksini iddia ederek kafasını iki yana salladı. ''Hiç de öyle görünmüyor. Sen bilerek acıya gidiyorsun. Seni üzen ne varsa oraya koşuyorsun. Serhan'a ve o eve gitmenin başka bir mantığı yok. Kendini böyle böyle kaybetmene izin vermeyeceğim.''

NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin