Bölüm 27 ARANAN

364 40 6
                                    

"Radyasyon sabitleyici mi?"

Ayakkabılarımı giyerken Fiona'ya söylendim.

"Artık şu listeyi okumayı bırak Fiona ve bana güven. Tüm bu malzemeler Helmes'in kilitli odalarında mevcut," dedim elinde ki kağıdı çekip alarak.

"Helmes'in anahtarını yürüteceğiz yani," dedi bana boş boş bakarak.

Yüzünü ellerimin arasına aldım.

"Ben her şeyi halledeceğim Fiona. Artık telaşlanmayı bırak. Benim için bulunması en zor şey, son madde."

"Silvayta bize yardım edemez mi?"

Uzun süreden beri hiç böyle bir kahkaha atmamıştım. "Güldürme beni Fiona. Silvayta, Helmes'in kölesi. Onu asla sırtından bıçaklamaz."

Okula giderken Fiona'ya gösterdiğim kadar telaşsız değildim. Dünya'ya dönme yolunda ölebilir veya başka bir boyuta geçebilirdik.

Almatch bana bu yolun risklerini uzun uzun anlatmıştı. Dünya'ya dönmenin tek bir yolu vardı.

Normalde beni Dünya'dan çekip almak için Helmes yıllarca gözlem yapmış. Dünyamıza yakın bir yerde bir patlama fark edince Helmes radyasyon sabitleyici gibi bir çok aleti devreye sokarak yıldız patlaması sonucu oluşan kara deliği kontrol altında almış. Yoksa Kara delik tüm Güneş sistemi de dahil olmak üzere gördüğü her şeyi yutabilirmiş. Helmes sadece daha fazla yaklaşmasını önlemiş olmuş böylece.

Normalde tabii ki uzay boşluğuna baktığında kara deliği görmesi imkansızmış ama bu kara delik diye bahsettiğimiz şey o kadar kuvvetliymiş ki fark etmemek de mümkün değilmiş. Görmese de onun çevresinde meydana gelen olaylar Kara deliğin varlığını belli edermiş.

Güneşten bile büyük bir yıldız ölür ve çevresindekileri uzaya bahşederken kendi içine çekilirmiş. Çekirdeğini içine çektikçe çeker ve yapı taşı olan atom parçası iyice küçülür ve çekim gücünü arttırırmış. İşte Kara Delik dediğimiz bu güçlü olgu bu şekilde meydana gelirmiş.

Almatch'in dediğine göre zaten her şeyi başlatan da bu atom parçasıymış.

Evreni, uzayı, Dünya'mızı yaratan bir atom parçasıymış. Zaten ateist biri olarak her şeyin bir enerji ile meydana geldiğine inanmışımdır hep. Almatch bana bunları anlatırken Tanrı'nın varlığına olan inancıyla konuşmuştu benimle. Helmes aralarında en dindar olanı olsa bile Almatch, Oero, Carlox da onlar gibi kendilerini bildiklerinden beri Hasraktan dinine inanırlarmış.

Gaji'de bu dine inanan başka birini bulmak imkansız olmalı. Geana'lar evrenin ilk canlıları olduğuna inanırlar ve onların bildiği tek din de Hasraktan'dır. Onlara göre cadıların ve diğerlerinin dini Hasraktan'dan türeme.

Benim düşüncem ise hiçbirinin gerçek olmadığı. Sadece enerji var. Ve zaten her şeyin sebebi de, o. Kara deliğin oluşumuna kadar. Bunu Almatch'e söylediğimde bana olan bakışları acımaydı. Bu gezegende ateist bulamazdınız. Fiona'nın bile Katolik olduğunu düşünürsek, bu gezegende ki bir toplumda bu düşüncemi belirtirsem çok büyük bir tepki alabilirdim.

Konumuza geri dönersek, normalde Dünya ile Gaji arası 400 milyon ışık yılı sürmesine rağmen Kara delik bize kestirme bir yol sunmuş. Almatch'in dediğine göre böylesi bir patlamayı Helmes asırlardır bekliyormuş. Kara deliği Gaji'ye sabitledikten sonra tek yapmaları gereken bizi yörüngeden çıkarmak olmuş. Oero'nun beni getirdiği yeri hatırladım.

Kamp yaptığımız yer aslında Dünya'nın bir parçası gibi dursa da geçiş noktasıymış. Bizi Dünya'dan ayıran ve kara deliğe doğru gitmemizi sağlayan bir geçiş noktası. Oero'nun beni bayıltmasının aslında akli sağlığım açısından önemli olduğunu şimdi anlıyorum.

MAHKUMWhere stories live. Discover now