''Evet bebeğim,''diye fısıldadı Luhan yatağa attığı güzel gözlü ve sevimli çocuğun pembe saçlarını yavaşça okşayarak. Ondan birazcık uzun olan gencin kollarını kravatıyla bağlamıştı ve çocuk hareket edemiyordu, yüzündeki aptal gülümseme paha biçilemezdi.
''Seni bekliyorum Luhan~''dedi pembe saçlı çocuk.
Luhan pis sırıtmasıyla eğildi ve onu bekleyen çocuğun öpüşmekten şişmiş kırmızımsı dudaklarına kocaman bir öpücük bıraktı. Ardından dilini yavaşça içeri soktu ve yanağında gezdirdi.
''Oh... Sehun,''diye yavaşça inleyince Sehun da ağzının içine doğru inlemişti. Sarışın olan küçük dudağı ağzının içine alıp emdi ve bıraktı.
''Benimle sevişmek istiyor musun?''diye sordu Luhan kafasını onun süt beyazı boynuna götürerek, nabzının daha da yoğunlaştırdığı kokuyu içine çekti, ardından yukarı doğru yol aldı ve dudaklarının tam üstünde durdu, ''Hadi ama Sehun, bana cevap ver...''diye fısıldadı son kez.
''Evet,''dedi Sehun kısık bir sesle. İç çamaşırının üstünden onu okşayan nazik el düşünmesini ve nefes almasını engelliyordu.
Luhan güldü.
''Hadi o zaman,''dedi Sehun'un pembe saçlarını okşarken, ''Başlayalım.''
*
''Ah... Tanrım...''
Kai uykulu gözlerle kapının anahtarını yavaşça çevirdi. Kesinlikle yerle bir olmuştu. Bacaklarını hissettiğinden emin değildi ve kulakları uğulduyordu. Bütün gün boyunca Chanyeol ve Baekhyun'la aynı odada bulunmuştu ve Chanyeol'ün ona fırlattığı bakışlarla uğraşmak kesinlikle kolay değildi.
''Ölüyorum...''diye fısıldadı evin kapısını açarken ve tam o sırada kulaklarına yoğun bir şekilde dolan inlemeyi duydu.
Biri inliyordu.
Kai'nin gözleri tekrardan ağabeyi Kyungsoo'nunkiler gibi olmuştu.
İnleme çok ağırdı ve odanın tamamını dolduruyordu.
''Aa-aaa-aah Sehun... AHHH! ÇOK SIKISIN!''diye bağıran tanıdık bir ses duydu.
''E-Evimde neler oluyor?!''diye mırıldandı ve elindeki çantayı yere fırlatıp içeri doğru yürüdü. Beyaz kapının önüne geldiği zaman içeriden gelen bağırmalar daha da yükselmişti.
Kai birden durdu.
Bu inleme Luhan'a aitti.
Birden kapının kolunu kavradı ve umursamadan açtı.
Gördüğü şey ise tam bir felaketti.
Luhan, bir erkeği beceriyordu.
*
''BURADA NE OLUYOR?!''diye bağırdı Kai birden.
Oda resmen seks kokuyordu, Luhan birden irkildi ve öpüştüğü çocuğun yüzünden kaldırdı kafasını. Ancak kalçaları son hızla hareket etmeye ve Sehun'un deliğini becermeye devam ediyordu. Pembe saçlı çocuk kendinden geçmişçesine inledi.
''LUHAN!''diye bağırdı Kai bir kez daha. Sehun içeri birinin geldiğini fark etmedi çünkü kendi doruğuna çıkmakla uğraşıyordu.
''Olamaz,''dedi Luhan. Ve tam o sırada yüzüne sıçrayan beyaz sıvıyı hissetti, aynı anda Sehun'un inlemesi de kesilmişti.
*
''Eşcinsel olduğunu... Söylemedin bana.'' Kai sırtını bangoya dayadı ve koltukta kafasını eğmiş bir şekilde oturan Luhan'a baktı.
İkisi de yorgundu çünkü Sehun'a bir duş aldırdıktan sonra onu eve göndermeye çalışmışlardı. Ancak yorgun çocuk bunu istemiyordu. Onun tek istediği, Luhan'la uyumaktı.
''...'' Luhan Kai'ye cevap vermedi.
Kai yavaşça gözlerini devirdi. ''Neden söylemedin? Ben homofobik bir insan değilim ancak eşcinsel olduğunu bu şekilde anlamam gerçekten çok garip oldu...''
Luhan kafasını kaldırdı ve esmer olan onun dolu gözlerini gördü. ''Eşcinsel olduğumu yurt müdürüne söyleseydim sorun çıkarırdı.''
''Anlıyorum, pekala.''
''...'' Luhan üzgün görünüyordu.
''Sehun... Sevgilin mi?''diye sordu Kai korku içinde sorarak. Luhan'ın onu terslemesinden korkuyordu. Sarı kafa, tam bir canavardı ve her sözcüğü Kai'yi göt etmek için yeterliydi.
''Hayır,''dedi Luhan onun gözlerinin içine bakarak, ''Yalnızca tek geceliklerimden biri.''
''...''
''Seks bir ihtiyaç biliyorsun ve ben sürekli içimde cinsel bir istek duyuyorum,''diye açıklama yaptı Luhan.
''Luhan... Böyle şeylere tipin hiç müsaade etmiyor, gerçekten.''
''Şşş!!''dedi Luhan bağırarak. Parmağını dudağına koydu.
Kai yavaşça ona doğru yürüdü ve yanına oturdu. Sarışın olan dikkatle ona bakmaya başladı.
'' İstediğin zaman eve birilerini getirebilirsin ama... Fazla gürültülü olmayacak şekilde. Düşüncelerine ve sana karşı saygılıyım, istediğini yap. Sonuçta bu ev ikimizin ve biz arkadaşız, değil mi?''
Kai gülümsedi.
Ama gülümsemesi neden bu kadar çok buruktu ve içinde garip bir acı hissetmişti?
Luhan güldü ve ona yaklaşıp birden sarıldı. Bu sarılmayla birlikte esmer olan küçük çaplı bir şaşkınlık geçirmişti, diğer çocuk kollarını ona dolarken o yalnızca durdu... Ve baktı.
''Teşekkür ederim Kai! Sen en iyisisin!''
Kai sustu çünkü Luhan'ın kokusu tarafından ele geçirilmişti. Yumuşak ve hipnotize edici koku, tüm duyularını alt üst etmişti. Hayatında kokladığı en güzel şeydi belki de.
Baekhyun'dan bile güzeldi bu koku.
Luhan gülümsemeye devam ederek geri çekildi ve,
''Teşekkür ederim Kai, ''dedi bir kez daha.
Esmer olansa şok olmuş bir şekilde, burnunun içindeki kokuyla kalakaldı.
*
YOU ARE READING
Love Will Remember
Fanfiction''Bilmiyorsun. Nefes almanın ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun. Sanki göğsüne balon yerleştirmişler ve o balonun havası yavaş yavaş kaçmaya başlıyor. Ve eğer tamamen biterse, öleceksin. O şekilde nefes alıyorsun. Sen vücuduna batırılan iğnelerle ya...
