4. Bölüm - What happened to that?

8.2K 657 403
                                    

Chanyeol okulda verilen molada yemek yemek yerine sınıfta oturup test çözmeyi tercih etmişti. Ancak bu şekilde Baekhyun'u düşünmekten alıkoyabiliyordu kendini. Test kitaplarını çantasından çıkardıktan sonra kalemini eline aldı.

İlk olarak 10 soruluk bir matematik testi çözdü, matematik testini 25 soruluk bir yabancı dil testi takip etti. Sonunda doğru cevapları kontrol etmeye başladı, yanlış yaptığı soruları bir kağıda yazarken kitabın üstünde bir gölge gördü. Gölgenin sahibini tanımak için kafasını kaldırdığında parlak, buğday tenli çocukla karşılaştı.

Jongdae. Baekhyun'un sınıf arkadaşıydı.

''Merhaba Chanyeol,''dedi çocuk Chanyeol'e kocaman gülümseyerek.

Chanyeol bir şey demeden durdu ve ona garipçe baktı. Jongdae'yi sevmiyordu.

Chanyeol, Baekhyun'u seven kimseyi sevmiyordu.

Gülümsemedi. Verdiği tepki büktüğü kırmızı dudakları ve semsert bakışları olmuştu.

''Merhaba,''dedi buz kadar soğuk bir ses tonuyla. Kaşları istediği dışında çatılmıştı.

Jongdae onun bu bakışlarına alışkındı. Nasıl olsa Chanyeol Baekhyun'un sevgilisiydi. Evet, Jongdae o ikisinin sevgili olduğunu bilen nadir insanlardandı.

''Baekhyun bugün gelmedi mi?''diye sordu genç çocuk yüzündeki narin gülümsemeyle.

Chanyeol ona bön bön baktı.

''Incheon'a gideceğini bilmiyor muydun? Aynı sınıftasınız ve yakın arkadaşısın,''dedi.

Jongdae şaşırmış görünüyordu.

''Hayır, bunu bilmiyordum,''diyerek cevapladı onu.

Chanyeol kafasını eğdiği test kitabından kaldırdı ve öfkeli bir ifadeyle çocuğun kahverengi gözlerinin içine baktı.

''Tamam, öyleyse şimdi bunu öğrenmiş oldun. Güle güle Jongdae.''

Kafasını indirdi ve kitabıyla ilgilenmeye devam etti. Baekhyun dışındaki insanları sevmiyordu.

*

Chanyeol akşam eve giderken yolda adeta donmuştu. Hava çok soğuktu, öyle ki parmak uçlarını bile hissedemiyordu.

Kitaplarını göğsüne bastırarak yaşadığı büyük villaya dışarıdan baktı, tek başınayken içeri girmek gözüne korkutucu görünmüştü. Kapıyı açıp içeri yöneldi ve meyve ağaçlarının yanından geçti. Sabahki gibi tuhaf hissediyordu.

Bu tuhaf his daha ne kadar sürecekti?

Cebinden anahtarını çıkarırken çıkan şangırtıları duydu ve anahtarı kapının girişine sokup içeri girdi. Elleri gözüne kirli gelmişti, onları yıkamak ve tertemiz yapmak için tuvalete gitmeye karar verdi. Ayakkabılarını çıkarıp içeri yönelirken mutfakta mutlu bir şekilde yemek yapan Hara ve Joonmyeon'a takılmıştı gözleri.

Ev tanıdık kokuyla dolu değildi. Chanyeol daha da garip hissetmişti.

Joonmyeon gülümseyerek tezgahta bulunan tahtanın üstünde sebze doğruyordu. Hara ise çataldaki makarnanın tadına bakmakla meşguldü. Genç adam kafasını çevirip onu gördü ve gülümsedi.

''İyi akşamlar Chanyeol!''

Chanyeol gülümsemeye çalıştıysa da bunu başaramadı.

''İyi akşamlar,''dedi sessizce.

Hara kafasını çevirip gülümsedi. Diğer günlerden farklı olarak Chanyeol bugün hiç sinirli görünmüyordu. Aksine çok fazla uysaldı.

''Bugün nasıl geçti?''diye sordu abisi ona.

Love Will RememberWhere stories live. Discover now