23. Bölüm - I will never fall your lies again.

6.4K 509 206
                                    

Baekhyun salondaki büyük koltuğa yatmış, hıçkırarak ağlarken Chanyeol kollarıyla sımsıkı sardı onu. Çok fazla sinirliydi ancak hassas bebeğini yatıştırması gerekiyordu.

Baekhyun hafızasını kaybettiğinden beri ilk kez ağlamış ve ilk kez hayal kırıklığına uğramıştı. Alt dudağı titrerken, küçük gözlerinden durmak bilmezcesine gözyaşları akıyordu. Chanyeol onu bir daha asla böyle görmek istemiyordu ve görmemek için ne yapacağını çok iyi biliyordu.

''Şşş,'' diye fısıldadı onun kulağına, o sırada Baekhyun onun kalp atışlarını duymak istercesine kafasını onun göğsüne yavaşça yasladı. Chanyeol'ün kalbi bu durumdan dolayı çok fazla hızlanmıştı ve deli gibi atıyordu. Kısa olanın gözyaşları gömleğini ıslatırken bir iç çekti Chanyeol. Parmaklarını yukarı çıkarıp onun yumuşak ve güzel kokulu saçlarını okşadı.

Birkaç dakika sonra burnunu çekip yavaşça geri çekildi Baekhyun. Koyu kahve gözleri Chanyeol'ün çikolata kahvesi gözlerine bakarken bir kez daha yutkundu. Ardından elini çekip uzun boylu olanın tam kalbinin üstüne koydu, parmakları pamuklu tişörte değerken gözlerini Chanyeol'dan ayırmıyordu.

''Burası acıyor,'' diye fısıldadı kırık çıkan sesiyle.

Bunu duyan Chanyeol buruk bir sesle gülümsedi ve parmaklarıyla yumuşak saçları bir kez daha okşadı.

''Nasıl hissettirdiğini biliyorum,'' diye mırıldandı gülümsemeye devam ederek, ''Yanıyor, değil mi? Sanki o yanma hissini bir daha hiç geçiremeyeceksin gibi. Sanki kalbinin üstüne kamyonlar dolusu su dökseler bile ateşi sönmeyecekmiş gibi... Değil mi?''

O cümlesini tamamladığında Baekhyun gözlerini hafifçe kırptı ve bu haraketiyle küçük bir damla yanağından aşağı süzülmüştü. Chanyeol parmağıyla o damlayı siliyorken,

''Evet,'' diye fısıldadı Baekhyun tekrardan, ''Y-Yanıyor.''

Chanyeol yüzünü dikkat bir şekilde onunkine yaklaştırırken kısa olan nefesini onun yüzüne üfledi.

''Şimdi beni anlıyorsun Baekhyun,'' dedi uzun çocuk gülümsemeye devam ederek, ''İşte canım bu kadar çok yanıyordu... Seni o piçle görürken...'' Chanyeol onun kulağına yaklaştı fısıldayarak, üflediği sıcak nefes Baekhyun'un tüylerini diken diken yapmıştı, ''... Kalbim işte böyle acıyordu. Sen onu bana savunurken, sen ona sarılırken ve sen ona gülümserken canım işte böyle yanıyordu Baekhyun.''

Küçük olan titremeye devam etti, kendini onun yerine koyduğunda kalbi daha çok yanıyordu.

O gidip tıpkı bir salak gibi onu sevmeyen birini sevmişti. O her gün Chanyeol'ün canını yakmıştı.

Önceki hayatımda da bu kadar bencil miydim ben? Diye bir cümle geçti aklından.

''C-Chanyeol b-be-''

''Şşş,'' dedi Chanyeol onun sözcüğünü bölerek, ''Uyumalısın. Sakin ol.''

Baekhyun kafasını onun göğsüne daha çok gömdüğünde ağrısının birazcık da olsa azaldığını hissetti. Uzun parmakları onu göğsüne daha da fazla bastırdığında, çoktan uyumuştu.

Suçluluk duygusu ile birlikte.

*

Kai büyük bir telaşla kapıyı yumrukluyordu. Sokaktan geçen insanların ona bakması umurunda değildi.

''CHANYEOL! AÇ KAPIYI!'' diye bağırırken, sıktığı ellerini kapıya çarptı.

Ortada çok büyük bir yanlış anlaşılma vardı, o Luhan'ı öpmemişti... Yalnızca...

Love Will RememberOnde histórias criam vida. Descubra agora