6. Bölüm - Love will remember you?

7.6K 640 110
                                    

Chanyeol hızlı adımlarla odaya yürürken nefesi kesilmişti ve yüzünde garip bir gülümseme vardı.

Baekhyun'un hiçbir şeyi yoktu. O iyiydi, sapasağlamdı ve en önemlisi yaşıyordu.

Odanın karşısına gelmişti. Camdan içeri bakınca yatakta oturan Baekhyun'u gördü. Ancak bu görüntüyle yüzünün gülmesi gerekirken aksine somurtmuştu.

Baekhyun'un kar beyaz teni sararmıştı, eskisi gibi porselen değildi artık. Üstü yaralarla bezeliydi ve bazı kısımları yer yer şişmişti.

Oysaki Chanyeol ona dokunmaya bile kıyamıyordu.

Hara ve Chanyeol'ün sinir olduğu ibne doktor ve birkaç hemşir, sevgilisinin yanında oturuyorlardı. Baekhyun, o kadar narin, o kadar hassas ve o kadar hastalıklı görünüyordu ki devin gözleri doldu. Ancak kendini tutacaktı. Ağlamayacaktı ve güçlü olacaktı. Tanrıya, Baekhyun'u ona geri verdiği için şükredecekti.

Ve Baekhyun'a da güçlü olmayı öğretecekti. Ancak işin garibi, Baekhyun hayatı boyunca Chanyeol'dan daha güçlü biri olmuştu, o kadar hassas biri değildi.

Chanyeol içeri girmeden önce derin nefes aldı, elini kapıya uzattı ve durdu. Bir kez daha derin nefes aldı ve açtı.

İçerisi o kadar soğuktu ki. Kahverengi saçlı çocuk bu kadar keskin bir havayı daha önce hissettiğini hiç hatırlamıyordu.

Baekhyun'un bileklerinde serum iğneleri vardı ve güzel kolları delik deşik olmuştu. Chanyeol'ün gözleri bir kez daha sulandı ama buna rağmen kendini tuttu.

Ve bir şeyi fark etti.

Hara ağlıyordu. Hem de hıçkırarak.

Chanyeol'ün ardından odaya giren Joonmyeon'da şaşırdı. Baekhyun iyi değil miydi?

Chanyeol donmuş gibi kapının önünde dururken, abisi onu itip yatağın kenarına gitti. Kardeşinin gözleri Chanyeol'daydı, her zamanki gibi. Normalde Chanyeol'ü gördüğü anda gidip ona sarılırdı ve onu öperdi. Şu anda sarılacak ve öpecek durumda değildi tabi, ama neden en azından Chanyeol'ü yanına çağırmamıştı.

Joonmyeon doktora ve karısına baktıktan sonra Baekhyun'a eğildi, çocuğun yüzü tepkisizdi. Küçücük bir ifade bile yoktu. Buna rağmen Chanyeol'ün yüzünde psikopatça ancak umut olu bir sırıtma vardı.

''B-Baekhyun?'' diye fısıldadı yavaşça. Ancak bu sözcük Hara'yı daha çok ağlatmıştı.

''...'' Çocuk, onların yüzüne boş boş bakmaktan başka hiçbir şey yapmadı.

Joonmyeon'un gülümsemesi kırılmıştı.

''B-Baek-Baekhyun?'' diye soru tekrardan.

Cevap korkunçtu.

''B-Ben... Hatırlamıyorum,''diye mırıldandı Baekhyun.

Sözcükleri söylediği anda 6 çift göz merakla büyüdü.

Chanyeol'ün dudaklarındaki umut dolu gülümseme bir anda sönüverdi. Bu gerçek olamazdı. Baekhyun hafızasını kaybedemezdi. Bu... Bir kabus olmalıydı. Kabustan uyanmak istiyordu. Bunları hakkedecek ne yapmıştı? Önce kaza... Ve şimdi de...

''N-ne?''

Hara ağlamaya devam ederken elini ağzına götürdü. Joonmyeon ise şoktaydı, ne olduğunu anlayamadan bedeni yaralarla bezeli kardeşine baktı.

''...'' Baekhyun'sa sadece sustu ve tanımadığı bu insanları dikkatle inceledi. Onların kim olduklarını, kendisinin de kim olduğunu bilmiyordu. Kocaman, sonsuz ve beyaz bir boşluktan çıkmış gibiydi.

Ona büyük bir sevgiyle bakan kahverengi saçlı ve dev gibi uzun olan genç adam dışında hiç kimse ilgisini çekmemişti. Uyandığından beri ona sanki değerli bir taşmış gibi bakıyordu. Ancak Baekhyun onu tanımıyordu, bu sevginin nereden geldiğini nasıl bilebilirdi ki?

''Baekhyun,''diye mırıldandı dev adam parmağıyla kendini göstererek ve Joonmyeon'u itip Baekhyun'un yanına yaklaşarak, yüzünde psikopatça, histerik bir gülümseme vardı, ''Baekhyun, ben kimim?''diye sordu heyecan dolu sesiyle, ''Baekhyun bana kim olduğumu söyle.''

Baekhyun sessizce karşısındaki insanlara bakmaya devam etti. Tepki vermiyordu.

''Bay Byun uyanalı henüz 3 saat oldu, bu yüzden her şeyi hatırlamasını bekleyemezsiniz, bunun için çok-'' Doktor Chanyeol'ü yönlendirmeye çalıştı ancak bıçak kadar keskin bakan bir çift göz ve tehdit dolu sözcükler onu durdurmuştu.

''Kapa o lanet çeneni,''diye hırladı Chanyeol kafasını ona çevirerek, ardından tekrar ona merakla bakan Baekhyun'a çevirdi gözlerini. Hafızasını kaybetmiş çocuk yalnızca susuyordu.

Chanyeol'ün gülümsemesi büyüyüverdi birden.

''Hadi ama Baekhyun,''dedi heyecanla, ''Beni hatırlayabilirsin. Bunu yapabileceğini biliyorum.''

''...'' Baekhyun boş boş bakan bakışlarını sürdürdü. Onu tanımıyordu. Onu hatırlamıyordu.

''Yalnızca söyle Baekhyun,''dedi Chanyeol ve cümlesine devam etti, ''Seni tanıyorum de bana. Beni hatırladığını biliyorum. Beni hala sevdiğini biliyorum.'' Dev umutsuzca gülümsedi.

''...'' Baekhyun hiçbir şey demedi. Kim olduğunu bile bilmiyorken bu adamı nasıl tanıyabilirdi?

Chanyeol herkes şaşkın şaşkın onu izlerken sevgilisine doğru yürüdü ve çocuğun bileklerine bağlanmış serum iğnelerini umursamadan onları tuttu. Yavaşça eğildi ve yüzüne yaklaşıp fısıldadı.

''Beni hatırladığını biliyorum Baekhyun, bunu biliyorum. Sadece senin ağzından da duymaya ihtiyacım var.''

Kumral çocuk bileklerini sıkıca kavrayan büyük ellerin sıcaklığıyla rahatladığını hissetti bir an. Ama buna rağmen cevap olarak yalnızca gözlerini kırptı.

''Baekhyun bunu bana yapamazsın. Beni hatırladığını biliyorum. Sana duyduğum o sonsuz aşkı hatırladığını biliyorum.'' Dev, ağlıyordu.

''...'' Joonmyeon şokun etkisiyle hala konuşamıyordu, Hara ise sessizce ağlamaya devam ederek onları izliyordu.

''Bunu bana yapamazsın Baekhyun!''diye bağırdı Chanyeol bir yandan ağlayıp, bir yandan da sevgilisini omuzlarından yavaşça sarsarak, ''Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun! Yaşadığımız o her şeyi unutmuş olamazsın! Bunu bize yapamazsın Baekhyun!''

Baekhyun korkarak ona baktı, kollarını acıtmaya başlayan bu genç adamı hatırlamak için elinden geleni yaptı ama nafile, bomboş olan hafızası buna izin vermemişti.

''Benim adım Chanyeol!''diye bağırdı Chanyeol, sesi titremekten ve hıçkırıktan kırık kırık çıkmıştı, ''Sen benim 5 yıldır sevgilimsin! Ağabeyin Joonmyeon'un nikâhında tanıştık! O gün bu gündür birbirimize büyük bir sevgiyle bağlıyız! Ağabeyinin evinde kalıyoruz, o en üst kattaki büyük oda bize ait! Her sabah gün ışığından dolayı uyanırız ve sen bana sarılırsın! Sonra altıma alıp gıdıklamaya başlarım seni ve öpüşürüz! Ardından Joonmyeon bize bağırarak söver ancak biz bunu umursamadan birbirimizi öpmeye devam ederiz!'' Chanyeol hüngür hüngür ağlıyordu, ''Sana karşı beslediğim o tüm duyguları bir anda unutmuş olamazsın Baekhyun!''

''...'' Baekhyun gözlerini kocaman açmış bir şekilde bakmaya devam etti. Beyni hatırlamayı kabul etmiyordu.

''Bay Park'ı sakinleştirmek için iğne yapın lütfen,''diye emir verdi doktor yanındaki hemşirlere. Abisi tepki vermemek için direniyordu, Hara ise şaşkınca bakıyordu.

Adamlar Chanyeol'ü kollarından çekerek Baekhyun'dan uzaklaştırırken Chanyeol ağlamaya devam etti.

''Bırakın!'' diye bağırdı artık kısılmaktan berbat hale gelmiş sesiyle, ''Bırakın dedim size!'' Kollarını hareket ettirdi ancak başarısız olmuştu. ''Baekhyun!''

Baekhyun ağzı yarı açık bir şekilde Chanyeol'e baktı. Olanları algılayamıyordu.

Chanyeol kapıdan zorla çıkarılırken bir kez daha, ''Baekhyun!!!''diye bağırdı.

*

Love Will RememberWhere stories live. Discover now