14. Bölüm - Stars dance through the moon.

Beginne am Anfang
                                    

Chanyeol'ün gözleri şaşkınlıktan kocaman olurken, bütün kulağıyla çocuğu dinlemeye devam ediyordu.

''5 yıl önce, ağabeyimin düğününde, ağabeyimin arkadaşının erkek kardeşiyle tanıştım. Ve onun adı Chanyeol'dü... Ben Chanyeol'a, onu ilk gördüğüm andan beri ilgi duydum.''

Dev olan kulaklarına inanamıyordu.

Baekhyun her şeyi biliyordu.

Onu biliyordu.

Kim olduğunu biliyordu.

Her şeyi ona anlatmışlardı.

Baekhyun zaten, başından beri onu kabullenmişti.

''Chanyeol'ün kim olduğunu biliyor musun?'' diye sordu Chanyeol heyecandan tekleyen nefesini tutarak.

Baekhyun kafasını yavaşça indirdi.

''Chanyeol sensin.''

Chanyeol'ün gözleri dolmuştu.

''Evet, Chanyeol benim Baekhyun,'' diyerek cevapladı onu nazik bir sesle.

İkisi de bir süre susarak birbirine baktı. Uzun boylu olan kendini bayılacakmış gibi hissediyordu. Bu sefer kriz geçirebilirdi. Nasıl olsa artık kanında onun sakinleşmesini sağlayan ilaçlar yoktu.

''Biliyorum. Seni hatırlamam için bana yalvaran adamsın sen.'' Baekhyun ifadesiz yüzüyle baktı ona.

Chanyeol gözlerinin sulandığını hissetti. Bu çok fazla acıtıyordu.

''Eğer... Ben sana aşıksam... Ve sen hayatımın anlamıysan...''

''...'' Kahverengi saçlı çocuk, Baekhyun'un sözlerini tamamlamasını sessizce bekledi. Her şeyin yola gireceğini düşünürken, her şey onun canını acıtmıştı.

''... Neden şimdi sana karşı öyle hissetmiyorum?'' diye sordu kısa olan gözlerindeki hüzünle.

Ama en çok acıtanı buydu. Bu his Chanyeol'ün kaldıramayacağı kadar, hissedemeyeceği kadar çok acıtıyordu.

Baekhyun ifadesizce ona bakarken, karşısındaki çocuğun gözünden bir damla yaşın aktığını görmüştü. Chanyeol ağlıyordu. Hıçkırarak. Elini gözlerine götürdü ve sıcak damlaları sildi. Acı vücudundan tuzlu su olarak çıkıyordu.

''Chanyeol,'' dedi Baekhyun tekrardan ifadesizce yüzüyle.

Uzun olan onu ikiletmeden gözlerinin içine baktı. Eskiden her gün gördüğü gibi, küçük, anlamlı bir parıltı görmüştü.

''Efendim?'' dedi Chanyeol kırık sesiyle çocuğa cevap vererek.

Baekhyun derin nefes aldı.

''Ben seni hatırlamak istiyorum,'' dedi gözleri parlamaya devam ederken.

Chanyeol ikinci kez şok geçirirken, gözyaşlarına ve hıçkırıklarına bu sefer engel olamıyordu. Sesi, boğazında düğümlenmişti.

''Seni ve senin aşkını hatırlamak istiyorum Chanyeol,'' dedi Baekhyun ona aynı ifadeyle bakmaya devam ederken.

Chanyeol ağlamaya devam ederken kafasını eğdi. Parmakları dizlerinde dolaşıyordu.

''Eğer hafızamı kaybetmeden önce hayatımın anlamı sensen...''

''?!''

''Şimdi de olmalı. Seni istiyorum. Seni hatırlamak istiyorum.'' Baekhyun yavaşça konuşmaya devam ediyordu.

''...''

''Hayatımın anlamı, yeniden sen olmalısın Chanyeol.''

Chanyeol kafasını kaldırdığında, yeniden çocuğun yüzünü gördü. Gözleri çok hüzünlüydü.

''Seni sevmek istiyorum Chanyeol,'' dedi Baekhyun son kez.

Uzun boylu olanın tek yapmak istediği şu anda gidip Baekhyun'a sarılmak ve sonsuza dek ağlamaktı. Onu rahatlacak ve bu duyduklarına sevindirecek olan tek şey buydu. Baekhyun, Baekhyun'un vücudu, Baekhyun'un kokusu ve Baekhyun'un varlığı...

Tam dudaklarından,

''B-Baekhyun,'' sözcüğü çıkacaktı ki kapı çalındı ve içeri biri girdi. Chanyeol'ün konuşması bölünmüştü.

İkisi de şaşkınlıkla kafasını aynı anda kapıya çevirdiklerinde birinin gözleri kocaman oldu, diğerininkisi ise hilal şeklini aldı.

''Baekhyun, ben geldim, anca-'' demeye çalıştı içeri giren kişi ancak gördükleriyle onun da gözleri kocaman oldu.

İçeri giren esmer ve uzun boylu kişi, Baekhyun'un karşısında oturan kişiyi gördüğünde çok fazla şaşırmıştı doğrusu. Onu burada görmeyi planlamıyordu.

''Ah, Jongin!'' diye cırladı Baekhyun ve esmer çocuğun onu oturduğu yerden kucaklaması için kollarını kocaman açtı.

Chanyeol'ün gözlerindeki saf öfke ve sinir kolaylıkla görülebiliyordu. Bir anda yaşadığı bu kadar çok yaşadığı duygu değişimi ona göre değildi kesinlikle.

Esmer çocuk kollarıyla Baekhyun'u sararken, Chanyeol gözündeki kurumamış yaşlarla o ikisine baktı. Kai pis bir şekilde sırıtmıştı ona, parmaklarıyla kumral çocuğun saçlarını tararken,

''Ah,'' dedi, ''Chanyeol, sen de burada mıydın?''

Love Will RememberWo Geschichten leben. Entdecke jetzt