22. ~ KARAGÜL ~

35.1K 1.2K 143
                                    

Medya, Ömer ve Yüsra.

(7. Bölümün  medyasına  koyduğum  kişilerin -karakterlerin- isimlerini bulamadım. Bu yüzden  karakterleri,  ismi bilinen ve birçok fotoğrafı  olan şahıslarla değiştirdim... Isteyen aklında tasarladığı  başka kişileride hayal edebilir.)

...............................

Güneşin gözlerime uyguladığı ışık  yüzünden yorganı başıma çekip güneşi engellemeye çalışarak uykuma devam etmeye niyetlendim lakin bu seferde nefessizlikten yorganı başımdan çekip  sıkıntılı bir nefes bahşettim. Zaten çok  sıcaktı birde pike yerine yorganla yatıyordum.

Yer yatağından sürünerek kalkıp odanın içinde ki bonyoya girerek rutin işlerimi  halledip odaya tekrar geri girdim. 

Hiç tanımadığım  bir kız yatağı topluyordu. Sesimi çıkartmadan bir kaç adım ilerlediğimde kız beni görüp  başını eğerek ellerini önünde bağladı.
" Günaydın  hanım  ağam. " diyince başımı hafif sallayarak gülümsedim.

" Günaydın. " dediğimde yere koyduğu büyük kutuyu bana uzattı. " Ömer, ağam bunu giysin dedi. " diyip son kez odayı toparlayarak çıktı.

Elimde ki kutuyu yere bırakıp kapağını açarak içinde ki kıyafetlere baktım.  Beyaz uzun bir elbisenin yanında yine beyaz renginde bir sandalet ve küçük  bir çantanın içinde  gerekli olabilecek her şey vardı. Makyaj malzemesi, el kremi, tırnak  törpüsü  ve benzeri ihtiyaç duyulabilecek şeyler...

Üzerimde  ki her an düşecekmiş gibi olan Ömer'in esofmanını çıkartıp beyaz elbiseyi giyerek aynanın karşısına geçtim. Göz altlarım morarmış bir şekilde kötü görünüyordu. Kutunun içinden makyaj malzemelerini çıkartıp yüzümde ki bitkinlik yerine daha canlı bir hâl oluşturacak şekilde sürüp çıktım odadan.

Mutfağa  doğru giderken salonda oturan Ömer, beni görünce yerinden kalkıp arkamdan gelerek mutfağa girdi.

Bu gün erkenciydi heralde uyandığımda  da görmemiştim.

Adımlarımı,  hazır olan kahvaltı  sofrasına  doğru atıp yere oturarak Ömer'in oturmasını bekledim. Alışkanlık olmuştu artık Ömer, yemeğe başlamadan bende başlamıyordum.

" Kahvaltıdan  sonra konağa gideceğiz.  "  diyen Ömer'e cevap verecekken telefonu çalınca arayan kişiye bakıp yerinden kalkarak mutfaktan çıktı. Yine eski Ömer'e geri dönmüştük. Kaşları çatık,  az konuşan,  tepki vermeyen bir adet kalas Ömer...

" Doyduysan çıkalım . " diyip, kapının pervazından bana bakan Ömer'e başımı sallayıp son lokmamıda ağzıma atıktan sonra  yerden kalkıp   mutfaktan çıkarak telefonumu elime alıp sandaletleri giyerek dışarıda ki Ömer'in  yanına gittim.

Beni görünce arabaya binip, motoru çalıştırdı. Bende onun gibi bir şey demeden arabaya binip emniyet kemerini taktım.

Başımı geriye verip yolu izlemeye devam ederken yine Ömer'in telefonu çaldı. " Ne var?  " diye duygusuz bir ses barındırarak karşısında ki kişinin yanıtlamasını beklerken direksiyonda olan elini de iyice sağlamlaştırdı.

" Sadece bir hafta holdinge gelmedik neredeyse haldingi  batıracaksınız.   " diyip sinirle soluk alarak karşısında ki kişininim cevabını  dinledi.

" Bütün  holdingi topla on dakikaya toplantı  salonunda olun, geliyorum." Diyip tam telefonu kapatıyordu  ki aklına gelen şeyle  tekrar telefonu kulağına tuttu. " Fatih'i işten çıkart! Ben geldiğimde orada olmasın.  " diyip telefonu adamın yüzüne kapattı.  Bunu hâlâ  konuşan adamın gelen sesinden anladım. Yine niye bu kadar asabi hallere bürünmüştü?

YAPMA!/KARAGÜL #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin