Medya, Ömer ve Yüsra.
(7. Bölümün medyasına koyduğum kişilerin -karakterlerin- isimlerini bulamadım. Bu yüzden karakterleri, ismi bilinen ve birçok fotoğrafı olan şahıslarla değiştirdim... Isteyen aklında tasarladığı başka kişileride hayal edebilir.)
...............................
Güneşin gözlerime uyguladığı ışık yüzünden yorganı başıma çekip güneşi engellemeye çalışarak uykuma devam etmeye niyetlendim lakin bu seferde nefessizlikten yorganı başımdan çekip sıkıntılı bir nefes bahşettim. Zaten çok sıcaktı birde pike yerine yorganla yatıyordum.
Yer yatağından sürünerek kalkıp odanın içinde ki bonyoya girerek rutin işlerimi halledip odaya tekrar geri girdim.
Hiç tanımadığım bir kız yatağı topluyordu. Sesimi çıkartmadan bir kaç adım ilerlediğimde kız beni görüp başını eğerek ellerini önünde bağladı.
" Günaydın hanım ağam. " diyince başımı hafif sallayarak gülümsedim." Günaydın. " dediğimde yere koyduğu büyük kutuyu bana uzattı. " Ömer, ağam bunu giysin dedi. " diyip son kez odayı toparlayarak çıktı.
Elimde ki kutuyu yere bırakıp kapağını açarak içinde ki kıyafetlere baktım. Beyaz uzun bir elbisenin yanında yine beyaz renginde bir sandalet ve küçük bir çantanın içinde gerekli olabilecek her şey vardı. Makyaj malzemesi, el kremi, tırnak törpüsü ve benzeri ihtiyaç duyulabilecek şeyler...
Üzerimde ki her an düşecekmiş gibi olan Ömer'in esofmanını çıkartıp beyaz elbiseyi giyerek aynanın karşısına geçtim. Göz altlarım morarmış bir şekilde kötü görünüyordu. Kutunun içinden makyaj malzemelerini çıkartıp yüzümde ki bitkinlik yerine daha canlı bir hâl oluşturacak şekilde sürüp çıktım odadan.
Mutfağa doğru giderken salonda oturan Ömer, beni görünce yerinden kalkıp arkamdan gelerek mutfağa girdi.
Bu gün erkenciydi heralde uyandığımda da görmemiştim.
Adımlarımı, hazır olan kahvaltı sofrasına doğru atıp yere oturarak Ömer'in oturmasını bekledim. Alışkanlık olmuştu artık Ömer, yemeğe başlamadan bende başlamıyordum.
" Kahvaltıdan sonra konağa gideceğiz. " diyen Ömer'e cevap verecekken telefonu çalınca arayan kişiye bakıp yerinden kalkarak mutfaktan çıktı. Yine eski Ömer'e geri dönmüştük. Kaşları çatık, az konuşan, tepki vermeyen bir adet kalas Ömer...
" Doyduysan çıkalım . " diyip, kapının pervazından bana bakan Ömer'e başımı sallayıp son lokmamıda ağzıma atıktan sonra yerden kalkıp mutfaktan çıkarak telefonumu elime alıp sandaletleri giyerek dışarıda ki Ömer'in yanına gittim.
Beni görünce arabaya binip, motoru çalıştırdı. Bende onun gibi bir şey demeden arabaya binip emniyet kemerini taktım.
Başımı geriye verip yolu izlemeye devam ederken yine Ömer'in telefonu çaldı. " Ne var? " diye duygusuz bir ses barındırarak karşısında ki kişinin yanıtlamasını beklerken direksiyonda olan elini de iyice sağlamlaştırdı.
" Sadece bir hafta holdinge gelmedik neredeyse haldingi batıracaksınız. " diyip sinirle soluk alarak karşısında ki kişininim cevabını dinledi.
" Bütün holdingi topla on dakikaya toplantı salonunda olun, geliyorum." Diyip tam telefonu kapatıyordu ki aklına gelen şeyle tekrar telefonu kulağına tuttu. " Fatih'i işten çıkart! Ben geldiğimde orada olmasın. " diyip telefonu adamın yüzüne kapattı. Bunu hâlâ konuşan adamın gelen sesinden anladım. Yine niye bu kadar asabi hallere bürünmüştü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAPMA!/KARAGÜL #Tamamlandı
General Fiction" KARA KADERİME BEYAZ GÜL OLUR MUSUN ? " ~~~ Aşk, kitabı okumak istiyorsanız lütfen bu kitabı okumayın! Aşkı iliklerinize kadar hissetmek istiyorsanız, buyrun birlikte okuyup hissedelim. ♤ Çalınması durumunda gerekli hassasiyet gösterilecektir. W...